Erdoğan Sönmez, “Bolu’nun ilk ve son sepetçisiyim. Benden başka bunu Bolu’da yapan yok. Bu el emeği göz nuru. Fiyatı da uygun. Hanım da yardım ediyor. Hayat mücadelesi veriyoruz” dedi.
Bolu’da, 2 çocuk babası Erdoğan Sönmez (71), geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle çalışamaz hale gelince küçük yaşlarda babasından öğrendiği söğüt dalından sepet örgüsü işini 50 yıl sonra yeniden yapmaya başladı.
Sönmez, yaptığı el emeği sepetleri 20 ile 100 TL arasında satarak geçimini sağlıyor.
Sarıcalar Mahallesi’ndeki tek katlı evde ailesiyle birlikte kirada oturan Erdoğan Sönmez, çevreden topladığı söğüt dallarından ördüğü sepetleri 20 ile 100 TL arasında satıyor. Sönmez, vatandaşlardan ilgi gören sepetlerin satışından elde ettiği gelirle aile bütçesine destek oluyor.
‘BOLU’NUN İLK VE SON SEPETÇİSİYİM’
Çocuk yaşlarda sepet yapmayı öğrendiğini ifade eden Sönmez, “Eskiden insanlar yapıyordu ben de o şekilde öğrendim. Sonra 20 yaşındayken yapmayı bıraktım. Daha küçükken biliyordum bunu yapmayı. 50 sene falan yapmadım.
50 sene sonra burada bir arkadaşın vasıtasıyla yeniden yapmaya başladım. Bolu’nun ilk ve son sepetçisiyim. Benden başka bunu Bolu’da yapan yok. Bu el emeği göz nuru. Fiyatı da uygun. Hanım da yardım ediyor. Hayat mücadelesi veriyoruz” dedi.
‘BUNUN EMEĞİ BİRAZ FAZLA’
Sepetlerin el yapımı olduğu için harcanan emeğin fazla olduğunu söyleyen Sönmez, “Şimdi sepetine göre fiyat değişiyor. 25 liraya da sepet var, 50 liraya da 100 liraya da var. Çamaşır selesi, lamba avizesi, pazar sepeti, piknik sepeti her türlü sepeti yaparım. Bu ağaçtan her türlü sepet olarak yapılır.
Bunu şimdiki gençler pek bilmiyorlar. Bunun emeği biraz fazla. Ben bu yaşta yapacak bir şeyim olmadığı için yapıyorum. Tabi ki ekmek parası kazanıyorum. Kazanmıyorum dersem yalan olur. Öyle çok bir para kazandığımız da yok. Günde 1- 2 tane yapıp satıyoruz. Öyle idare edip gidiyoruz. Hiç yoktan iyidir. Çalışmak güzel bir şey” diye konuştu.
‘SEBZE- MEYVEYİ KOKUTUP ÇÜRÜTMEZ’
Erdoğan Sönmez, söğüt dalından yapılan sepetlerin sebze- meyveyi çürütmediğini ve içinde saklanması halinde ömrünün daha uzun olduğunu belirterek, “Bu bir el işi bir antika değeri var. Önemli olan da bu. Çarşıdan naylon bir kap alınabilir. Bunun bir doğallığı var. Sebzeyi meyveyi kokutup, çürütmez. Çok isteyen arkadaşlar var. Yetiştiremiyorum. Gelip alan çok oluyor. Allah’a şükür idare ediyoruz” ifadelerini kullandı.