Deniz Biyolojisi Müzesi’nde, iklim değişikliği nedeniyle farklı denizlerden gelip Akdeniz balıkları arasında yaşamaya başlayan, ‘istilacı’ olarak bilinen aslan ve balon balığı türleri sergilenmeye başladı.
Akdeniz Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu iki türün artık Akdeniz’in balıkları arasında olduğunu söyledi.
Deniz yaşamını korumak amacıyla 2014 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi Kaleiçi’nde kurulan Türkiye’nin ilk deniz biyolojisi müzesi, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Batık bir korsan gemisi şeklinde dizayn edilen Deniz Biyolojisi Müzesi’nde, 19 tür köpek balığı ile 150 tür kemikli balık, deniz kaplumbağası, süngerler, mercanlar, karides, ıstakoz, yengeçler, kabuklular, ahtapot, kalamar, sübyeler ve denizyıldızları olmak üzere yaklaşık 500 tür deniz canlısı sergileniyor.
Her yaştan insana hitap eden müzede, denizlerde yaşayan canlıların tanımı, biyolojileri ve ekolojileri hakkında bilgilendirme yapılıyor. Müzede aynı zamanda deniz kirliliği, sürdürülebilir balıkçılık, iklim değişikliği, nesli koruma altında olan deniz canlıları ve koruma statüleri, koruma alanlarına ilişkin eğitimler ve seminerler düzenleniyor. Özellikle nesli koruma altındaki türler ile su altında yaşayan yüzlerce deniz canlısını yakından görme fırsatının yakalandığı müzeyi, 5 yılda 25 bin kişi ziyaret etti.
İSTİLACI İKİ TÜR ENVANTERDE
Türkiye’de ve Akdeniz balıkları arasında yaşayan canlı türlerinin sergilendiği müzenin envanterine, kısa süre önce iki yeni balık eklendi. Balıkçılığa olumsuz etkisi olan, normalde Hint Okyanusu’nda yaşayan ve en zehirli balık türlerinden olan aslan balığı ile yaşam alanı Kızıldeniz olan balon balığı, son yıllarda Akdeniz’de en sık görülen türler arasında yer alınca müzede sergilenmeye başlandı. Müze dışında yakından inceleme şansı bulunmayan bu iki tür, ziyaretçilerin dikkatini çeken türlerin başında yer alıyor.
Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla her türlü denizel organizmanın Akdeniz’e doğru göç ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Göç eden türler arasında en fazla balon balıkları, aslan balığının iki türü yer alıyor. Zehirli olan taş balığı da geçiş yapan balıklar arasında. Ancak şu ana kadar yalnızca İskenderun Körfezi’nde tek bir örneği görüldü. Bilindiği üzere Akdeniz ekosistemi artık değişiyor. Yerli türlerin yerini Kızıldeniz türleri almaya başladı” dedi.
Göç eden balıkların Akdeniz’de hakim olduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Antalya Körfezi’ne baktığımız zaman sokar, aslan, balon, naylon ve kardinal balıklarının çok hakim olduğunu görüyoruz. Yeni türler eklenmeye başladı. Biyolojik çeşitlilik açısından baktığımızda ise deniz kestanesi, deniz anaları bu türler arasına girdi. Doğu Akdeniz ekosistemi değişiyor. Kızıldeniz kökenli türler burada hakim olmaya başladı. Artık Akdeniz’in balıkları olan bu türlerin müzede sergilenmesi gayet doğal” diye konuştu.