Üniversite-sanayi iş birliğiyle hazırlanan yeni eğitim modeliyle geleneksel müfredat uygulanmıyor. Özgün bir eğitim sistemi sunulan modelde, vize ve finaller kaldırıldı.
Kadir Has Üniversitesi tarafından hazırlanan eğitim modelinde, öğrencilerin her yıl en az 2-3 proje hazırlaması isteniyor. İlk yılki sonuçlardan çok mutlu olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, “Günümüzde beyne bilgi yüklemek değil o bilgiyi kullanmak gerekiyor. Öğrenci bilgiye ulaştığı zaman bunu analiz edip ne üretiyor onu görmek istiyorum, çağın ihtiyacı budur. Bir şeyler üretebilen öğrenci yetiştirmek istiyoruz” dedi.
Kadir Has Üniversitesi geliştirdiği Çekirdek Program ve Proje Tabanlı Eğitim modelini 2019-2020 akademik yılında uygulamaya aldı. Üniversite- sanayi iş birliği örneği olarak sektörlerin önemli Ar-Ge uzmanlarının rehberliğinde hazırlanan yeni eğitim modeli ile geleneksel müfredatı ortadan kaldırıldı.
Dört yıllık programların birinci yılına özel Çekirdek Program hazırlandı. Derslerin içerikleri evrensel değerler üzerinden oluşturuldu. Derslerin işleniş biçimleri de evrensel yetkinlikleri aktaracak şekilde planladı. Uzmanlık eğitimleri ise ağırlıklı olarak 2’nci sınıftan itibaren veriliyor. Geleneksel sınav yöntemlerinin kullanılmadığı ortak Çekirdek Program’ın ilk döneminde 5 ders alan öğrenciler aynı zamanda bir de sosyal sorumluluk projesi geliştirerek uygulamaya geçiriyor. İkinci dönemde ise ortak havuzda sunulan dersler arasından kendi alan derslerine doğru bir geçiş yapıyorlar.
Geçen yıl, Mekatronik, İnşaat ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerine uygulanan yeni model, bu yıl İletişim ile Sanat ve Tasarı Fakültesi’nin tüm bölümlerinde geçerli olacak.
“DÖRT DÖRTLÜK BİR MEZUN YETİŞTİRMİŞ OLACAĞIZ”
Öğrencileri dünya vatandaşı olarak yetiştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz,“Günümüzde beyne bilgi yüklemek değil o bilgiyi kullanmak gerekiyor. Biz beyni kullanış yöntemini değiştirdik. Bir şeyler üretebilen öğrenci yetiştirmek istiyoruz. Hem bizim araştırma gruplarında çalışacaklar hem proje hazırlayacaklar hem de derslerde üretecekler. Böylece 4’üncü sınıfın sonunda elimizden kaçamayacak dört dörtlük bir mezun yetiştirmiş olacağız” diye konuştu.
“EZBERİ VE BELLETMEYİ ATTIK”
Prof. Dr. Feyiz, “19’uncu yüzyılda geliştirilmiş bir modelle 21’inci yüzyıldaki insanın ihtiyacını karşılayacak mezun yetiştiremezsiniz. Bu nesil farklı bir nesil. Ezberi ve belletmeyi attık. Öğrenci yaparken öğrenecek, 1’inci sınıfta Çekirdek Program dediğimiz bir modelle eğitim alacak. Bu program öğrenciyi evrensel bir bireye, dünya vatandaşına dönüştürüyor” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN YAZILI SINAVLARI KALDIRDIK”
Öğrenciyi hayalindeki iş neyse oraya gidebilsin diye önce dünya vatandaşına dönüştürdüklerini belirten Prof. Dr. Feyiz, “Ondan sonra hayaline ulaşacağı eğitimi veriyoruz. Esas devrimi Proje Tabanlı Eğitim dediğimiz 2,3 ve 4’üncü sınıfta vereceğiz. Bütün yazılı sınavları kaldırdık. Öğrencinin sunum, yazı yazma, grup çalışması, tek başına problem ve eleştirel düşünme becerisini klasik eğitimle alma şansı yok. Çekirdek Program’ı öyle tasarladık ki bir tane yazılı sınav yok, İngilizceyi de bir şeyler öğrenirken öğreteceğiz. Çekirdek Program’daki bütün derslerin bir akademik hocası bir de İngilizce hocası var” dedi.
ÖĞRENCİNİN SUNUM VE YAZMA BECERİLERİNE BAKILIYOR; GELENEKSEL DERS YOK
Müfredatı sektörün önde gelen firmalarıyla beraber oluşturduklarını aktaran Prof. Dr. Feyiz, “Bu derslerin ölçme ve değerlendirme sınavı yok, öğrencinin sunum ve yazma becerilerine bakılıyor. Aslında o dersi ne kadar iyi veriyoruz, önümüzdeki sene ne yapmalıyız diye kendimizi ölçüyoruz. Müfredatı sektörün önde gelen firmalarıyla beraber oluşturduk. Bir tane bile geleneksel ders olmaması koşulu koydum. Firmalara projelerin Ar-Ge merkezlerinden gelmesini talep ettim bide her proje için mühendis istedim. Öğrenci projesini gerçekleştirirken üniversiteden akademisyen mentoru olacak bir de firmanın mühendis mentoru olacak” diye konuştu.
ÖĞRENCİ HER YIL EN AZ 2-3 PROJE TAMAMLAYACAK
Öğrencilerin her yıl en az 2-3 projeyi tamamlayarak dört dörtlük bir mühendis adayına dönüşeceğini söyleyen Prof. Dr. Feyiz, “3’üncü ve 4’üncü yılda da öğrencileri tatile göndermiyoruz en fazla 2 hafta ailesini görebilir iş ortaklarımız olan firmalarda staj yapmalarını sağlıyoruz. Amacımız bambaşka bir mezun yetiştirmek o yüzden bambaşka bir eğitim modeli geliştirdik” ifadelerini kullandı.
SIRALAMA BURSU GETİRİLDİ
Ar-Ge elemanlarının doktoradan yetiştiğini hatırlatan Prof. Dr. Feyiz, “Vakıf üniversiteyiz o yüzden bizde okumanın mali bir bedeli var ama öğrenci eğer KHAS’ta okumak istiyorsa ve maddi sıkıntısı varsa sıralama bursu getirdik. Elde ettiği bursa yüzde 25 daha koyuyoruz. Her mezunumuzun dünyanın en iyi okullarında doktor yapmasını istiyoruz çünkü Ar-Ge elemanı olacaklar ve Ar-Ge elemanları doktoradan yetişiyor. Gençlere dünyanın en iyi bilimsel dergilerinde yayın yapma fırsatı vereceğiz” dedi.
MODEL 12 BÖLÜMDE UYGULAMAYA KONULACAK
Yeni eğitim modelini geçtiğimiz yıl Mekatronik, İnşaat ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencilerine uyguladıklarını anlatan Prof. Dr. Feyiz, “Bu yıl İletişim ile Sanat ve Tasarı Fakültesi’nin tüm bölümlerinde uygulayacağız yani toplam 12 bölüm Proje Tabanlı Eğitim modeline geçecek. Bu yıl bin 50 öğrenci alacağız hepsi Çekirdek Program’dan geçecek. Öğrenci odaklı bir üniversiteyiz, ben öğrencinin 24 saat üniversiteden çıkmamasını istiyorum. Burada fikrini gerçekleştirebileceği bir ortam yaratıyoruz” diye konuştu.
“İLK YILIN SONUÇLARI DÖRT DÖRTLÜK”
Vize, final gibi yazılı sınavların olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Feyiz, “Öğrenci proje yapacak ve proje bittiğinde not alacak. Sınavları kaldırdık, sınav beyinde ne kadar bilgi depoladığını ölçüyor. Ben onu istemiyorum artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Öğrenci bilgiye ulaştığı zaman bunu analiz edip ne üretiyor onu görmek istiyorum, çağın ihtiyacı budur. İlk yılın sonuçları dört dörtlük, öğrencilere yeni programı sorduk bu yıl ikinci sınıfa geçtiler eylülde Proje Tabanlı Eğitim’e başlıyorlar. Müthiş sunum, yazma, grup çalışması ve kendi başına problem çözme becerisi kazandılar. Öğrenciler, vermek istediğimiz bütün yetkinlikleri aldı bunu gördüğüm için çok mutlu oldum” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRENCİNİN GECE RÜYASINDA NE GÖRDÜĞÜNÜ BİLİYORUZ”
Yazılı sınavlarda birebir etkileşimin olmadığını belirten Prof. Dr. Feyiz, “Bizde sınıflar 18 kişilik, öğrencinin gece rüyasında ne gördüğünü biliyoruz. Bölümlere 30-35 kişiden fazla öğrenci almayacağız. Kalabalık bölümlerde bu sistem uygulanamaz. Sadece öğrencinin öğrenme yöntemini değiştirdik, ona bir şeyler yapma fırsatı verdik. Çocuklar tasarım dersinde tasarım yapıyor, üretim yaptıkları bir ortam kurguladık. Bu öğrencinin potansiyelin ortaya çıkardı. Öğrencilerin üniversiteyi bitirdiği zaman dünyanın her yerinde aranan bir mezun olmasını istedik öyle bir eğitim modeli tasarladık. Konuşabilen, tartışabilen, eleştirel bakabilen öğrenci yetiştirmeye başladık” dedi.