Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, 46 yıldır kapalı olan ‘Hayelet Şehir’ Kapalı Maraş’ın açılmasına yönelik çalışmaları yoğunlaştırdıklarını belirterek, “Maraş’ı insanlığa kazandıracağız” dedi.
Kıbrıs’ta 1974’ten beri kapalı ‘Hayalet Şehir’ olarak bilinen Kapalı Maraş’ın sivil yaşama açılması için son aşamaya yaklaşıldığı ifade edilirken, KKTC Başbakanı Ersin Tatar’dan yeni açıklama geldi. Kapalı Maraş’ın açılmasıyla ilgili önemli bir yol kat edildiğini kaydeden Tatar, “Maraş mümkün olan en kısa sürede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idaresinde 1974 öncesi yasal hak sahiplerine, sakinlerine açılacak” dedi.
“HAK SAHİPLERİNE AÇILACAK”
“Bu aşama aşama olacak elbette çünkü koskoca bir bölgeyi birden bire ve bir bütün olarak layıkıyla açmak kolay değildir” diyen KKTC Başbakanı Tatar, Kapalı Maraş’ın açılması yönünde Başbakanlık’taki çalışmaları daha da yoğunlaştırdıklarını, Dışişleri Bakanlığının da bir çalışması olduğunu söyledi.
MARAŞ’I İNSANLIĞA KAZANDIRACAĞIZ
Kapalı Maraş’ın açılmasına yönelik çalışmaların Türkiye ile de tam uyum içerisinde devam ettiğine işaret eden Tatar, “Dünyaya, ilgililere, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de konuyu anlatarak bir açılım yapacağız. 46 yıldır kapalı olan bir kenti, insanlığa, ülkemize, Kıbrıs’a kazandıracağız. Bunun hem siyasi hem de sosyo-ekonomik yararları olacağı nettir. Kıbrıs konusu, ekonomik durumumuz bu açılımla başka bir noktaya doğru ilerleyecektir inancındayım” dedi.
ABD’YE GÜNEY KIBRIS UYARISI
Başbakan Tatar, Yunanistan ile Mısır’ın imzaladığı anlaşma, ABD ve Rum Kesimi arasındaki askeri işbirliği ile Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili de açıklama yaptı. “Şunu belirtmeliyim bu konular çok yakından, ciddi bir şekilde takip ediliyor” diyen Tatar, “Bir kere Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’le bir bağlantısı yoktur. Zorla bir şeyler yapmaya kalksalar da geçersizdir” dedi. Başbakan Tatar şöyle devam etti:
“Rum-Yunan ikilisi, İsrail ve Mısır ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar boşunadır; Kimse bu bölgede Türkiye’yi dışlayarak, KKTC’yi yok sayarak, Kıbrıs Rum tarafını adanın bütününün egemeni gibi kabul ederek bir yere varamaz. Avrupa Birliği (AB) zaten Kıbrıs Rum tarafını tek başına üye yapmakla Kıbrıs konusunu daha da çıkmaza sokmuşken şimdi yaptıklarına yeni hatalar ekleyerek sorunun çözülmesini daha da zorlaştırmaktadır.
Kıbrıs Türk halkı bu adada Rumlar kadar hak sahibidir. Bunu göz ardı edenler dün ve bugün olduğu gibi yarın da hüsrana uğrayacaklardır. ABD’nin yaptığı da son derece hatalıdır. Bizim önerilerimiz, Türkiye’nin iyi niyetli yaklaşımları dikkate alınmadan Rum tarafına yardım etmek asla barışa ve anlaşma koşullarının oluşmasına olumlu etki yapmaz. Ben bir kez daha Rum tarafına hidrokarbon kaynakları konusunda ortak bir komite kurma önerisi yapıyorum. Umarım dikkate alırlar.”