İzmir’in Seferihisar ilçesinde yaşayan Bezer ailesinin kadınları, 4 yıl önce ektikleri lavanta ile kısa sürede köyün kente tanıtımını sağladı.
Üreticilerden Ecem Bezer, lavanta bahçelerini önce Türkiye’ye daha sonra yurt dışına duyurmayı amaçladıklarını söyledi.
4 yıl önce 18 dönümlük bir araziye ektikleri lavantaların kısa sürede büyük bir ilgi gördüğünü ifade eden Ecem Bezer, annesi, anneannesi, babaannesi ve halası ile ektikleri lavanta bahçesinin tüm işlerini üstlendiklerini belirtti. Ailece çiftçilik yaptıklarını ve kadınların gücünü göstererek, kadınlara örnek olmak istediklerini söyleyen Ecem Bezer, özel fotoğraf çekimi gerçekleştirdiklerini aynı zamanda lavanta yağı, sabun, kolonya gibi ürünlerini de satışa sunduklarını dile getirdi. Bahçeye her sabah erkenden gelerek kimi zaman geç saatlere kadar ailece çalıştıklarını dile getiren Bezer, “Isparta’ya giden neden İzmir’e gelmesin dedik. Güzel de bir sonuç aldık. Bu işin öncüleri annem, babaannem, halam, anneannem yani ailemizin tüm kadınları. Babam ve erkek kardeşim de destek veriyor ancak bu işi yapanlar ailemizin kadınları. En büyük emekçi onlar. Biz kadının gücünü göstermek istiyoruz” dedi.
‘SESİMİZİ DUYURMAK, KÖYÜMÜZÜ TANITMAK İSTİYORUZ’
Seslerini yurt dışına duyurmak istediklerini belirten Ecem Bezer, emek isteyen bu işi severek yaptıklarını dile getirip, “Haziran başında tamamen açmaya başlıyor. Hasat vaktimiz geldi. Hasadı misafirlerimizin ziyaretleri sürdüğü için fotoğraf çekilen alanda hasadı temmuz sonunda yapacağız. Akşam 21.00’a kadar çekimlerin sürdüğü oluyor. Çok su seven bir bitki değil, damla sulama sistemini uyguluyoruz. Hasat yapmak kolay değil. Aynı zamanda fotoğraf çekilmek için çok sayıda misafirimiz geliyor ve bu nedenle lavanta bahçemizin fotojenik görünmesi için her gün bu alanı otlardan arındırmamız gerekiyor. Otlarını temizliyoruz. Tam olarak istediğimiz noktaya geldiğimizi söyleyemem. Bizim bu yıl 4’üncü yılımız oldu. Bu saatten sonra yüzde yüz verim almaya başladık. Sosyal medyadan tanıtımlarını yapmaya başladık. İzmir ve çevresine kendimizi duyurduktan sonra Türkiye ve daha sonra yurt dışına açılmayı hedefliyoruz. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Her yıl lavanta şenliği yapılıyor bu yıl pandemi nedeniyle yapılamadı” ifadelerini kullandı.
‘KÖYÜMÜZE OTOBÜS SEFERİ DÜZENLENMESİNİ İSTİYORUZ’
Kentten vatandaşların daha fazla gelebilmesi ve alanın tanıtılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nden mahalleye otobüs seferi düzenlemesi yönünde talepleri olduğunu kaydeden Bezer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bir ricamız var. Turgut Mahallesi’ne otobüs gelmesini istiyoruz. Yakın civarımızda Bademler köyü var. Otobüs oraya giriyor ancak bizim köyümüzde yok. Köylü, çiftçi kendi malzemesini üretiyor ve neden biz de kendi ürünümüzü köyümüze kurulacak bir organik pazarla kendimiz satmayalım? Biz hep bunun hayalini kuruyoruz. Otobüs girerse eğer insanlar burayı çok daha rahat bir şekilde ziyaret eder. Lavanta pazarı henüz gelişmekte olan bir sektör. Üretiyoruz, ürünlerini yapıyoruz ama satamıyoruz. Geçen yıldan elimde 40 kilo kadar lavanta yağı kaldı. Bu yıl 100 kilo daha çıkaracağız. Organik bir pazar kurulsa köyümüze de katkısı olacağını düşünüyorum. Yağı çıkarılırken suyu birikiyor, posası da birikiyor. Yağını ayrı suyunu sivrisineklere engel olması için satıyoruz. Babaannem ve anneannem sabununu yapıyor. Kolonyasını yaptırdık. Hediyelik ve süslerimizin de satışını yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
‘LAVANTANIN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ’
Bu işi severek yaptıklarını belirten ailenin büyüklerinden Emine Bezer (72), “4 senedir bu işi yapıyoruz. Ekmekten hasat yapmaktan çok memnunuz. Saçlara iyi geliyor, sineklerin gelmesini engeller. Çok faydalı. Faydaları anlatmakla bitmez. Sabununu da yapıyoruz. Her şeye iyi geliyor. Her şeye faydalı” dedi.
Çok sayıda faydası olduğunu ifade eden Tülay Emine Çokgenç (65) ise “Yarayı çabuk iyileştirir. El sabunu yapıyoruz. 5 kilo yağa 1 kilo soda koyuyoruz. Küllü su da ekliyoruz. Çok güzel bir ürün oluyor. Zahmetli bir iş, kimsenin ürünü elinde kalmasın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇOK SAYIDA ARININ İÇERİSİNDE HASAT YAPIYORUZ’
Çok zor şartlar altında çalıştıklarını ancak ortaya güzel işler çıkardıklarını ifade eden Gülay Atuk (50) de bu emeklerinin karşılığını tam olarak almak istediklerini belirterek, “En güzel özelliği stres atmaktır. Uykusuzluk ve stres problemine iyi geliyor. Örneğin eliniz kesilse anında lavanta sürerseniz iki gün içinde bir şeyiniz kalmaz. Saç ve cilt bakımında kullanılıyor. Araştırdıkça lavantanın başka özelliklerini de görüyoruz. Bu yıl 40 kilo kadar yağ elimizde kaldı. Gıda sanayi, kozmetik sanayi elimizden tutsun istiyoruz. İnsan, emeğinin karşılığını görmek istiyor. Çünkü masraflı bir iş ve emek var. Bir kökende 55 arı var ve biz bunların içerisinde çalışıyoruz. Hava sıcak” diye konuştu.