Uzmanlar, baklava, kadayıf, kemalpaşa, şekerpare gibi tatlıların Türk mutfağında geleneksel olarak önemli bir yer tutsa da besin değeri olarak düşük ve obeziteye davetiye çıkarması nedeniyle ölçülü ve nadir olarak tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı, Fatmagül Yılmaz Öztürk aşırı tatlı tüketiminin özellikle diyabet hastalarında retinopati denilen ve görme kaybı yaratan duruma neden olabileceğini belirtti.
Bayram tatlıları olarak da bilinen bu tatlıların, basit enerji kaynağı olarak tabir edilen ve vücuda enerji sağlamak haricinde herhangi bir olumlu etki sağlamayan bir besin türü olarak kabul edildiğini ifade eden Medicana Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Fatmagül Yılmaz Öztürk bunların şekerle birlikte yağ içeriği de oldukça yüksek olduğundan hızlı bir şekilde kilo almaya da neden olabildiğini ifade etti.
“AŞIRI ŞEKER OBEZİTE VE KALP HASTALIKLARINA DAVETİYE OLUŞTURUYOR”
Öztürk, “Bayramda fazla miktarda tatlı tüketiminin yol açtığı en önemli olumsuzluk vücuda alınan aşırı miktardaki rafine şeker oluyor. Rafine şeker tüketimi, sağlıklı beslenmenin önünde engel teşkil eden en zararlı alışkanlıklardan bir tanesi. Vücuda yalnızca enerji sağlayan, bunun yanında vitamin ve mineraller, lifler gibi sağlıklı bileşenleri içermeyen boş bir enerji kaynağı olan rafine şeker, aynı zamanda obezite ve kardiyovasküler hastalıklar konusunda önemli bir risk arz ediyor. Yapılan çalışmalara bakıldığında sofra şekerinin ve içerisinde şeker bulunduran içecek ve tatlıların tüketiminin kolesterol yüksekliği, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların gelişme olasılığını yükseltiyor.
Basit şeker tüketiminin besinlerle birlikte günlük olarak vücuda alınan enerji miktarının yüzde 10’undan daha fazlasını karşılıyor olması, bu hastalıklara davetiye oluşturuyor. Bunun yanı sıra cilt sağlığının bozulması, kansere yakalanma olasılığının artması, hafızanın zayıflaması, vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması, diş çürüklerinin oluşması gibi durumlar ise aşırı şeker tüketiminin neden olduğu diğer olumsuzluklardan bazıları. Bu olumsuzlukların önlenmesi adına vücudun karbonhidrat gereksiniminin tam tahıllı ekmekler, bulgur, saflaştırılmamış tahıllar gibi glisemik indeksi düşük, vitamin, mineral ve lif içeriği yüksek olan kompleks karbonhidratlarla karşılanması, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıların ve meyvelerin tercih edilmesi daha sağlıklı alternatifler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
“1 DİLİM BAKLAVA YAKLAŞIK 125 KİLO KALORİ ENERJİ İÇERİYOR”
Bayram tatlılarının yüksek şeker içeriğinin yanı sıra yüksek enerji içeriği ile de sağlığı olumsuz yönde etkilediğini belirten Öztürk, “Tek lokmada yenilebilecek boyuttaki bir dilim baklava vücuda yaklaşık olarak 125 kilo kalori enerji sağlıyor. Bu boyuttaki baklavanın yaklaşık olarak 4 tanesi bir porsiyona denk geliyor ve bu da bir porsiyon tatlı tüketimi ile vücuda 500 kilokalorilik enerjinin alınması anlamına geliyor. Bayram tatlılarının yanında şeker içeriği yüksek olan gazlı içecekler ve bayram çikolataları, şekerleri de eklendiğinde 750-800 kilokalorilik bir enerji vücuda alınabiliyor. Bu enerji miktarı, sağlıklı bir beslenme planı ile bir öğünde bir porsiyon ana yemek, çorba, ekmek ve salatadan oluşan bir öğünün vücuda sağladığından daha fazla enerji anlamına geliyor. Şerbetli tatlı tariflerine bakıldığında içerisinde önemli miktarda yağ girdiği, bunun önemli bir kısmının ise doymuş yağlardan oluştuğu görülüyor. Dolayısıyla sağlığın ve formun korunabilmesi adına yüksek yağ ve şeker içeriği olan tatlılarının tüketiminde ölçülü olmakta yarar var” diye ifade etti.
“ÖZELLİKLE DİYABET HASTALARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE ARZ EDİYOR”
Glisemik indeksi yüksek olan besinlerin kan şekerinde ani yükselmelere neden olduğunu belirten Dyt. Öztürk sözlerini şöyle noktaladı:
“Basit şeker içeriğinin yüksek olması, içerisinde bol miktarda nişasta ve saflaştırılmış un bulunan nişasta, glisemik indeksi oldukça yüksek olan besin türlerinden bir tanesi. Glisemik indeksi yüksek olan besinler, kan şekerinde ani yükselmelere neden oluyor ve özellikle de diyabet hastalarında söz konusu olan insülin eksikliği veya insülin direnci nedeniyle kan şekerinin bir anda çok fazla yükselmesine yol açıyor. Diyabet hastalarında hücre içerisine alınarak kullanılamayan yüksek kan şekeri süreklilik arz ettiğinde gözlere hasar vererek retinopati olarak adlandırılan duruma, sinir hücrelerine zarar vererek nöropatiye ve böbreklerde hasar oluşturarak nefropatiye yol açabilir. Diyabetin en yaygın üç komplikasyonu olan bu durumlardan korunabilmek adına diyabet hastalarının tatlı tüketiminden tamamen kaçınmaları, patates, pirinç ve beyaz ekmek gibi yüksek glisemik indeksli karbonhidrat kaynakları yerine tam tahıllı ekmekler, kuru baklagiller, buğday gibi saflaştırılmamış tahılları tüketmeleri, ek olarak hekimleri tarafından verilen tedavi planına uyum sağlamaları, yaşam boyu diyetlerine dikkat etmeleri gerekiyor.”