Sivas’ın Divriği ilçesinde Mengücekoğulları tarafından yaptırılan ve temelinden burcuna kadar otantik bir Türk kalesi olma özelliği taşıyan Divriği Kalesi’nde 5 yıl önce ara verilen restorasyon çalışmaları yeniden başladı.
Mengücekoğulları dönemine ait olan Divriği Kalesi, 792 yıllık geçmişi ile dikkat çekiyor. 1230 yılında Divriği Ulu Camii’yi de yapan Ahmet Şah tarafından yapımına başlanan kalenin, oğlu Melih Salih tarafından tamamlandığı biliniyor. İlçeye hakim bir noktada yapılan kale, temelinden burcuna kadar Türk-İslam sanatının örneklerini taşıyor.
Tarihteki Anadolu savunma yapılarının örneklerinden olan kale, 2015 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyona alındı. Ancak 2017 itibarıyla mali nedenlerle devam ettirilemeyen restorasyon çalışmaları 5 yıl aradan sonra yeniden başladı. Eski görkemli günlerine döndürülmesi planlanan kalenin restorasyonunda ilk yapımında olduğu gibi yöreden çıkarılan taşlar kullanılıyor. Kapsamlı restorasyonun en kısa sürede bitirilmesi hedefleniyor.
‘BURASI ÖZEL BİR YER’
Divriği Kalesi hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Hakan Gök, şunları söyledi:
“Kalemizin restorasyonu 5 yılık ara sonrası devam ediyor. Bu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın projesi ve kaliteli bir şekilde yapılıyor. Elbette restorasyonun bir an önce bitmesini ve halkın hizmetine açılmasını istiyoruz. Burası Mengüceklilere başkentlik yapmış bir yer ve kale Mengücek kalesi. Yerleşik alan olarak çok büyük bir kale. Tam bu kalenin karşısında Kesdoğan Kalesi var. Bir kentte karşılıklı iki kalenin bulunması ve birer hikayesi olması çok özel. Bu nedenle burası çok özel bir yer. Çalışmalar başarılı gidiyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Restorasyonda yeni malzeme kullanıldığı için bazı kısımlar yeni gibi duruyor. Vatandaşlar da yeni yapılmış gibi diyor ama öyle değil. Restorasyon, yıkılan yerlerin yeniden onarılması, tamir edilmesi ve korunmasıdır. Restorasyonu yapan firma daha önce Van Kalesi’ni ve benzeri birçok kaleyi restore etmiş tecrübeli bir firmadır. Malzeme yerel olarak kullanılıyor. Daha önce sökülen ocaklardan alınan taşlar restorasyonlarda kullanılıyor. Dolayısıyla bu konuda şanslıyız.
Hem firma hem bakanlık elemanları hem de biz işi sıkı tutuyoruz. Çünkü burası özel bir yer. Kalesiyle, camisiyle, kilisesi ve cemeviyle burası bir kültür başkenti. Alevi’si, Sünni’si, Türk’ü, Kürt’ü ve Ermeni’si bir arada yıllarca barış içinde yaşamış, bundan sonrasını da biz insanlara anlatacağız. Çünkü herkesin aradığı sevgi, hoşgörü, birlik ve kardeşlik, bunu da Divriği’de bulmak mümkün.”