Milli Savunma Bakanlığı (MSB), “Irak’ın kuzeyinde 38’i büyük, 142’si orta çaplı olmak üzere 180 operasyon icra edilerek 7 senede 34 bin 950 terörist etkisiz hale getirildi” açıklaması yapıldı.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Tanıtım Subayı Deniz Yüzbaşı Burcu Naliç Yokuva, İzmir’de EFES-2022 Tatbikatı’nın gerçekleştirildiği bölgede düzenlenen basın toplantısında, terörle mücadele başta olmak üzere bakanlığın faaliyetlerine ilişkin açıklama yaptı.
’34 BİN 950 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ’
Yüzbaşı Yokuva, Milli Savunma Bakanlığı’nın tüm birlik ve kurumlarının, ülkenin ve milletin güvenliği için yürüttüğü görevleri azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam ettiğini belirterek, “Bu kapsamda; Türk Silahlı Kuvvetlerimiz terörle mücadelenin yanı sıra mavi vatanımızda ve semalarımızda hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta, ayrıca dünyanın birçok coğrafyasında bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlamayı sürdürmektedir.
FETÖ, PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadelemiz artan bir şiddet ve tempoda, terörü ve teröristleri kaynağında etkisiz hale getirme anlayışı ile devam etmektedir. Bu kapsamda, 1 Ocak’tan itibaren Irak’ın kuzeyinde 38’i büyük, 142’si orta çaplı olmak üzere 180 operasyon icra edilerek 425 terörist, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil 34 bin 950 terörist etkisiz hale getirilmiştir” dedi.
‘PENÇE OPERASYONLARINDA 1130 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ’
Ayrıca, Pençe Serisi operasyonlar kapsamında son olarak 17 Nisan’da Metina, Avaşin-Basyan ve Zap bölgesinde başlatılan Pençe-Kilit Operasyonu’nun başarıyla gerçekleştirildiğini ve terör yuvalarının tek tek parçalandığını aktaran Yokuva, “Tüm operasyonlarımızda olduğu gibi Pençe-Kilit Operasyonu’nda da amacımız, halkımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik terör saldırılarını bertaraf etmek ve hudut güvenliğimizi sağlamaktır.
Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa haklarımız doğrultusunda sadece terörist hedeflere karşı icra edilen Pençe-Kilit Operasyonu’nda teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat, mayın ve el yapımı patlayıcı (EYP) ele geçirilmiş, ayrıca 184 mağara ve sığınak tahrip edilmiştir. Pençe Serisi operasyonlar kapsamında bugüne kadar 195’i Pençe-Kilit Opersayonu’nda olmak üzere toplam 1130 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Dost ve müttefiklerimizle koordine edilen ve komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılı olarak gerçekleştirilen bu operasyonda da her zaman olduğu gibi sivillerin, tarihi ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterilmektedir. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teröristler dışında bir hedefinin bulunmadığını bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Nasıl ki DEAŞ Müslümanları temsil etmiyorsa PKK terör örgütü de Kürt kardeşlerimizi temsil etmemektedir” diye konuştu.
‘NİSAN AYINDA HUDUTLARDA 1400 KİŞİ YAKALANDI’
Ardından hudut güvenliğine değinen Yüzbaşı Yokuva, “Hudutlarımızda kaçakçılığın, yasa dışı geçişlerin ve düzensiz göçün engellenmesi ile teröristle mücadelede etkinliğin artırılması kapsamında; sınırlarımızda teknolojik vasıtalarla desteklenmiş fiziki güvenlik sistemleri tesis edilmekte, hudut birliklerimizin imkan ve kabiliyetleri sürekli geliştirilerek sınır güvenliğinde etkin tedbirler alınmaktadır. 2022 yılında İran sınırında 39 bin 177 şahıs engellenmiş, 966 şahıs yakalanmıştır.
Alınan ilave ve etkin tedbirler sayesinde 1 Nisan’dan bugüne kadar tüm hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 1400 şahıs yakalanmıştır. Bu şahıslardan 129’u FETÖ mensubu olmak üzere 194’ü teröristtir. 38 bin 261 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Yine bu dönemde icra edilen operasyonlarda; 1007 kilogram uyuşturucu, 4 bin 250 adet muhtelif uyuşturucu hap, 3 bin 750 paket sigara ve 552 adet muhtelif silah ele geçirilmiştir. Sınırlarımızın güvenliği, ilgili bakanlık ve kurumlarla koordineli olarak zorlu iklim ve arazi şartlarında, ‘Hudut, namustur’ anlayışı ile kesintisiz olarak sağlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘TACİZ VE SALDIRILAR SONRASI 1256 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ’
Yüzbaşı Yokuva, Suriye’de hayatın normalleşmesine yönelik insani yardım ve altyapıyı destekleme faaliyetlerinin de ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli olarak yürütüldüğünü belirterek, “Ancak terör örgütlerinin; başta Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat’ın doğusu olmak üzere diğer bölgelerden de sivillere ve birliklerimize saldırı arayışları sürmektedir. 1 Ocak’tan itibaren harekat bölgelerimize terör örgütü tarafından 476 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiş, kahraman komandolarımızın anında müdahalesi ile 1256 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Birliklerimizin güvenliği için gerekli her türlü tedbir alınmaktadır. Suriye’nin kuzeyindeki harekat bölgelerinde yapmış olduğumuz mutabakatlara uyuyor, muhataplarımızdan da uymalarını beklediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Yine, muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde çok teferruatlı bir şekilde, tüm somut delilleriyle ortaya koyduğumuz PKK’nın YPG, YPG’nin de PKK olduğunun, aralarında bir fark olmadığının herkes tarafından anlaşılmasını bekliyoruz.
DEAŞ’la mücadele adı altında uluslararası kamuoyunda kendini meşrulaştırmaya çalışan eli kanlı PKK/YPG terör örgütü başta olmak üzere, bölgede sağlanan barış ve istikrarı bozmak maksadıyla sivillerin yaşam hakkını ellerinden alanlara karşı, masum ve mazlumları gözeterek Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğimizi, dünyanın da bu insanlık suçuna sessiz kalmaması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz” dedi.
‘YUNANİSTAN, HUKUK TANIMAZ EYLEMLERİNE DEVAM ETMEKTE’
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ege’de ve Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumaya devam etttiğini ifade eden Yokuva, “Tüm sorunlarımızın uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözümü için büyük çaba harcanmaktadır. Türkiye’nin iyi komşuluk ilişkileri ve müttefiklik ruhu içindeki tüm iyi niyetli ve samimi yaklaşımlarına rağmen Yunanistan gerginliği tırmandırıcı, saldırgan söylem, tahrik ve hukuk tanımaz eylemlerine maalesef devam etmekte, yaptığımız tüm diyalog ve görüşme çağrılarımızı cevapsız bırakmakta ve ülkemize karşı yönelttiği temelsiz suçlamalarını sürdürmektedir.
Yunanistan, askeri deniz ve hava araçları ile Gayri Askeri Statüdeki Adalara yönelik ihlallerine devam etmekte olup 2022 yılında 953 ihlal gerçekleştirmiştir. Yine bu dönemde söz konusu adalara 24’ü savunma bakan yardımcısı tarafından olmak üzere 73 ziyaret gerçekleştirilmiş, uluslararası hukukun ihlaline devam edilmiştir.
Yunanistan’ın Gayri Askeri Statüdeki Adalara yönelik askeri faaliyetleri, Lozan ve Paris Barış Antlaşmalarının gayri askeri statüye ilişkin hükümlerinin ‘esastan ihlali’ anlamına gelmektedir. Söz konusu ihlal ve ziyaretlere karşı diplomatik kanallardan gerekli girişimlerde bulunulmakta, mütekabiliyet kapsamında faaliyetler yürütülmektedir. Temennimiz; Türk ve Yunan halkının bölge zenginliklerinden de adil bir şekilde istifade ederek barış, refah ve güven içinde yaşaması, Ege Denizi’nin Türkiye ve Yunanistan arasında dostluk denizi olmasıdır” diye konuştu.
‘ACİLEN BİR ATEŞKES İLAN EDİLMESİ ÖNEMLİ’
Bir diğer önemli hususun da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ada’daki durumu olduğunu kaydeden Yokuva, ” Kıbrıs’ta egemen, eşit, bağımsız iki devletin tek çözüm olduğunu vurguluyoruz. Garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda geçmişte olduğu gibi bugün de Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Türkiye garantör devlet olarak uluslararası anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklar çerçevesinde Kıbrıs’ta barış, huzur ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecektir.
Öte yandan Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında yaşanan, bölgemizin ve dünyanın güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil eden gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik uluslararası hukuka aykırı bu durumun, gerginliğin bir an önce azaltılarak, diplomatik yollarla çözülmesi çağrımızı tekrarlıyor, daha fazla can kaybı yaşanmaması, huzur ve istikrar sağlanması için acilen bir ateşkes ilan edilmesinin önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
Karadeniz’de güvenliğin sağlanması için Montrö Sözleşmesi ile kurulan statükonun korunması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemiz, insani yardım konusunda üzerine düşeni bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya, ilkesel bir tutumla uluslararası hukuk çerçevesinde Karadeniz’de ve tüm dünyada barış, diyalog, huzur ve refah içinde yaşanması için gayret göstermeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
‘TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK OLMAK MÜTTEFİKLİK RUHUNA AYKIRIDIR’
Kuruluşundan bugüne kadar başarılı bir savunma ittifakı olan NATO’nun, değerlerini ve sorumluluklarını paylaşmaya, ikinci büyük ordusu olarak NATO’nun güvenliğinin tam merkezinde olmaya devam ettiklerini hatırlatan Yokuva, “Bir güvenlik örgütü olarak en büyük mücadele alanlarından biri küresel terörizm olan NATO içerisinde; İttifak üyesi bir ülkeye saldıran; asker, polis ve sivilleri şehit eden terör örgütüne destek olmak müttefiklik ruhuna aykırıdır.
Bu desteği verenlerin NATO içerisinde yeri olmamalıdır. Türkiye’nin; 85 milyon vatandaşını ve aynı zamanda NATO’nun da sınırları olan sınırlarını terör örgütlerine karşı koruma hassasiyeti bulunmaktadır. NATO’nun genişlemesi, hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlı ve önemlidir. Ülkemiz, bölge ve dünya barışı için sorunların her zaman diyalogla çözümünden yanadır. Küresel ve bölgesel güvenlik ve istikrarın tesisi için elinden geleni yapmaya devam etmektedir” dedi.
FETÖ İLE MÜCADELE
Yüzbaşı Yokuva, FETÖ ile mücadeleye ilişkin de, “Bakanlığımızın tüm birimleri gerekli hassasiyeti göstererek yeni bilgi, belge ve veriler ışığında FETÖ ile mücadelesini kararlılıkla sürdürmektedir. 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar 24 bin 387 personel ihraç edilmiştir. 781 personel hakkında ise idari süreç devam etmektedir. 01 Ocak – 03 Haziran 2022 tarihleri arasında; 428 personel ihraç edilmiş, 258 emekli personelin rütbeleri geri alınmış, 249 personel göreve iade edilmiş, 22 emekli personelin rütbesi/unvanı iade edilmiştir. Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde FETÖ ile iltisaklı tek bir personel kalmayıncaya dek mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir” diye konuştu.