Bitlis’in Ahlat ilçesinde baston ustası Abdurrahman Gökbulak (80), 50 yıldır ceviz ağacından baston yapıyor.
Ahlat ilçesinde askere gidinceye kadar marangozluk yapıp, ceviz ağacından mobilyalar yapan ve yaptığı ilk bastonu komutanına hediye eden Gökbulak, ilçeye döner dönmez komutanının da tavsiyesi ile atölye açtı. Gökbulak, yaptığı bastonlarla kısa sürede ilçenin aranılan baston ustaları arasına girdi. İlerleyen yaşına rağmen 50 yıldır mesleğini büyük bir ilgi ve titizlikle sürdüren Gökbulak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan hem başarı ödülü hem de hatıra sanatçılara saygı ödülü aldığını söyledi.
Baston yapmanın özen isteyen bir sanat olduğunu belirten Gökbulak, “Askerden geldikten sonra doğramacılık yaptım. Daha sonra baston yapmaya başladım. Uzun yıllar baston imal ettim. Diğer işleri bıraktım ve devamlı baston ürettim. O zaman hep elimizle yapıyorduk, sonradan makinelerde aldık” dedi.
Aynı mesleği yapan 2 oğlunun kendisinden daha iyi baston yaptığını belirten Gökbulak, “Çocuklar da yetiştiler tabi, onlar da devam ediyorlar. Ben de bazen yardımcı oluyorum. Canım sıkıldı mı geliyorum, baston yapıyorum. Birçok baston ustası yetiştirdim, çocuklar da yetiştiler, yanımızda akrabalarımızı, tanıdıklarımızı da yetiştiriyoruz. Hevesim var, gelip yardımcı oluyorum, baston yapıyorum” diye konuştu.
Gökbulak’ın oğlu Refa Gökbulak ise babalarının izinden gitmeye çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Ahlat’ta biz bastona başlamadan önce klasik türde bastonlar yapılırdı. Ancak babamızın desteğiyle biz hem kafa çeşitlerini, hem de gövde çeşitlerini tamamıyla değiştirdik. Çeşitli hayvan figürlü olan modellerimiz var. Klasik türde olan modellerimiz var. Gövde motiflerini çok fazla geliştirdik. Bunlar babamızın sayesinde oldu. Babamız 1940 doğumlu 80 yaşında. Atölyede eskisi gibi çalışamıyor. Ancak hayatını hep atölye hayatına adadığı için gece gündüz çalıştığı için tabi duramıyor. Mutlaka atölye ortamında olması gerekiyor. Hobi olarak da olsa gelip uğraş veriyor. Bu da onu mutlu ediyor. Biz de elimizden geldiğince ona yardımcı olmaya çalışıyoruz. O bizim her şeyimizdir, pirimizdir. Biz her şeyimizi ona borçluyuz. Rabbim sağlıklı uzun ömürler versin” dedi.