Ankara’da geçen yıl ağustos ayında ‘lenfoma’ tanısı konulan ve hastalığının 4’üncü evrede olduğu belirlenen matbaacı Şakir Bayoğlu (37), 1 yılda 9 kür kemoterapi tedavisi gördükten sonra sağlığına kavuştu.
Ankara’da matbaacı Şakir Bayoğlu, geçen yıl ağustos ayında ateş, titreme, yorgunluk ve gece terlemesi gibi şikayetlerle başkentteki özel bir hastaneye başvurdu. Bayoğlu’na burada ‘lenfoma‘ tanısı konuldu. Ardından Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden Şakir Bayoğlu’nun burada yapılan muayenesinde hastalığının ileri seviye denilen 4’üncü evrede olduğu belirlendi. Şakir Bayoğlu, 1 yılda 9 kür kemoterapi gördü. Kemoterapilerin ardından, Bayoğlu’nun son çekilen Pet-CT taramasında (bilgisayarlı tomografi) sonuçlarının temiz olduğu görüldü.
‘HASTALIĞIN FARKINA GEÇ VARDIK’
Şakir Bayoğlu, hastalığının farkına geç vardıklarını belirterek, “Aslında ihmal oldu. Yorgunluğum, titremelerim vardı, ateşim sürekli yüksekti. Hastaneye başvurduğumda tomografi istendi ve 15 dakikalık bir tomografi sonucunda benim hikayem başladı. Tedavim süresince umutsuz olduğum anlar oldu. En son kür tedavimi aldıktan sonra, kemoterapide pet çekildi. Bu petin sonucunda hastalığımın gerilediği ve temiz olduğu görüldü. Daha sonra kontrol aşamasını geçildi. Şu anda üç ayda bir tedavilerim, kontrollerim yapılmakta. En son kontrolüm geçen hafta yapıldı ve tedavimde her şeyin yolunda gittiği görüldü. Eşimle, annemle, babamla, doktorlarımızla bu süreci geçirdik. Kontrollerimiz devam ediyor” dedi.
‘ERKEN TANI ÖNEMLİ’
Ankara Onkoloji Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Uzman Doktor Bahar Uncu Ulu ise 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü’ne dikkat çekerek, hastalığın tedavisinde erken tanının çok önemli olduğunu söyledi. Uzman Doktor Ulu, “Lenfomalar günümüzde oldukça yaygın görülen, tedavilerle de oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilen hastalıklardan bir tanesidir. Genel olarak gelişim noktalarına baktığımızda; boyun bölgesinde, koltuk altında, kasıklarda, lenf bezi dediğimiz bezelerde şişlikler meydana gelebilir. Bu şişlikler daha çok lastik kıvamında ağrısız, sert şişlikler olabilir.
Onun dışında B semptomları dediğimiz; kilo kaybı, iştahsızlık, geceleri çamaşırınızı ıslatacak kadar terleme gibi semptomlarla gelebilir. Yine enfeksiyona bağlı olmayan ateş yüksekliği olabilir. Bazı hastalarda kaşıntı, kimisinde kemik ağrıları meydana gelebilir. Bu gibi semptomları olan kişiler mutlaka kendi hekimlerine ve bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekmektedir. Burada erken tanı önemlidir. Erken tanı için bu farkındalığın artması önemli” ifadelerini kullandı.
‘YAŞ ARTTIKÇA LENFOMANIN GÖRÜLME SIKLIĞI ARTAR’
Uzman Doktor Ulu, lenfomaların en önemli risk faktörünün yaş olduğunu belirterek, “Yaş arttıkça lenfomanın görülme sıklığı artmaktadır. Yine erkeklerde bir miktar daha fazla daha sık görüldüğünü görüyoruz. Bazı lenfoma hastalarının birinci derece yakınlarında artmış bir risk olsa da genetik geçişli olduğunu söyleyemeyiz. Lenfomalar gelişim türüne göre yavaş seyirli ya da hızlı seyirli lenfomalar olarak ayrılabilir. İleri seviyede tanı koyduğumuz agresif seyirli lenfoma türlerinde bile tedavilerle oldukça iyi yanıtlar da elde etmekteyiz. Lenfoma hastalığında öncelikle tedavi seçeneğimiz kombine kemoterapiler şeklinde. Günümüzde kullandığımız standart tedavilerle bazı lenfoma türlerinde yüzde 90’ın üzerinde tam yanıt alma imkanımız var” diye konuştu.
Uzman Doktor Ulu ayrıca lenfomayı önlemek için, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam koşullarının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, düzenli spor yaparak, kimyasallardan, sigaradan ve radyasyondan uzak durulması gerektiğini söyledi.