İzmir’de, çocukken yaşadığı kalp romatizmasının ardından iki kez kalp kapağı değiştirilen Ferhat Şengün (34) 3’üncü kez takılan kalp kapağıyla sağlığına kavuştu.
İzmir’in Buca ilçesinde aşçılık yaparak geçimini sağlayan Ferhat Şengün, 7 yaşındayken geçirdiği kalp romatizmasının ardından iki kez mitral kapak ameliyatı oldu. Beynindeki balonlaşma nedeniyle kan inceltici ilaç kullanamayan ancak protez kapağın fonksiyonunun bozulması nedeniyle yeniden ameliyat olması gereken Şengün, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen ameliyatsız yöntemle sağlığına kavuştu. Üçüncü kez açık kalp ameliyatı olması riskli bulunan Şengün’ün çalışmayan mitral kapağının yerine kasıktan girilerek yeni bir biyoprotez kapak takıldı.
‘ÇOCUKKEN KAPAKTA ÜFÜRÜM VARDI, HASTALIK BÖYLE BAŞLADI’
Hastalığının ilkokula giderken ortaya çıktığını anlatan Ferhat Şengün, uzun süredir belli aralıklarla hastanede yatarak tedavi gördüğünü söyledi. Hastalığı nedeniyle boş oturmaktan hoşlanmadığı için aşçılık yaptığını belirten Şengün, “Çocukken kapakta üfürüm vardı. Hastalığım böyle başlamıştı. Kalp romatizması yaşadım. İlk kapak ameliyatımı 17 yaşında oldum. Üfürüm kalp kapaklarını bozmuş. Mitral yerine metalik kapak takıldı. Top bile oynayıp, normal hayatıma devam ettim. Kendime çok iyi bakmadım. Bilinçsizdim. Sonra aradan yıllar geçti. Tekrar rahatsızlandım” dedi.
‘EN AZ 10 YIL KAZANDIM’
Katar’da yaşamaya ve çalışmaya başlayan Şengün, orada geçirdiği beyin kanamasının ardından Türkiye’ye döndüğünü söyleyerek, “Kalpte iltihaplanma nedeniyle uzun süre kardiyoloji servisinde yatarak tedavi gördüm. Unutkanlıklarım var. 31 Ocak’ta İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan işlem sonrası şu an çok mutluyum. Yaşamımı kurtardılar. En az bir 10 yıl daha kazandım. Bana annem bakıyor, Bundan sonra kendimi yormayacağım. Asitli içecek içmem, zararlı alışkanlıklarım yok. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum” diye konuştu.
‘BİRŞEY OLUR KORKUSUNDAN ‘HEP YANINDA YATIYORUM’
Anne Lütfiye Şengün (64) de üçüncü ameliyatının kendisini çok korkuttuğunu belirterek, oğlunun bu operasyona gerek kalmadan sağlığına kavuşmasının onu çok mutlu ettiğini söyledi. Şengün şöyle devam etti:
“Üçüncü ameliyat riskliydi. Ben de çok korkuyordum. Ama bu işlemde hiçbir korkum olmadı. Önce yüce rabbime sonra doktorlarımıza sığındık. Yurt dışındayken yürüyemiyordu. Yanına gidemedim. O geldi fizik tedavilere başladı. Sadece başparmağında hasar kaldı. Evde tekrar fenalaşınca hemen ambulans çağırdık. Yeniden beyin kanaması geçirdi. 4 yaş büyük ablası bir var ama yine de Ferhat’ın durumu nedeniyle geceleri uyuyamıyorum. Ona bir şey olur korkusuyla hep yanında yatıyorum. Onun sağlık durumuna çok dikkat ediyorum. Ancak o pek söylenenleri dinlemiyor. Bundan sonra dinlesin istiyorum çünkü bu son şansımızdı. Takılan kapağın da ömrü az. İyi bakarsa 10 seneyi geçer.”
‘7 SENE İÇİNDE KAPAK ENFEKSİYON YÜZÜNDEN İYİCE BOZULMUŞ’
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nde görev yapan ve Ferhat Şengün’ün sağlığına kavuşmasını sağlayan, Prof. Dr. Mustafa Karaca, Doç. Dr. Tuncay Kırış ve Uzm. Dr. Fatma Esin, hastanın operasyondan bir gün sonra taburcu olabileceğini söyledi. Başarılı işlem sonrası kapak fonksiyonları normale dönen hasta hakkında bilgi veren Prof. Dr. Karaca, “Hastamız çocuk yaşta kalp kapağında tutulma yaşamış. Mitral kapakta ciddi daralma olmuş, ameliyatla metal kapak takılmış. Yıllar içerisinde beyin damarlarında bir balonlaşma olmuş ve beyin kanaması geçirmiş.
Bu kanama nedeniyle kan inceltici ilaç kullanamıyordu. 7 yıl önce ikinci ameliyatla bu metal kapak çıkartılıp yerine biyoprotez dediğimiz yani insan dokusu içeren kalp kapağı yerleştirilmiş. Bu kapaklar metal kapaklara göre daha çabuk bozulabiliyor. 7 sene içinde kapak enfeksiyon yüzünden iyice bozulmuş. Kapak fonksiyonlarını yapamadığı için yeni bir kapak gerekti. Bu kapak için üçüncü kez kalbin açılıp ameliyat yapılması riskliydi” ifadelerini kullandı.
‘ÜÇ DERECE KAÇAĞI VARDI, ŞU AN HİÇ YOK’
Şengün’ün operasyondan bir gün sonra taburcu edilmeye hazır olduğunu belirten Prof. Dr. Karaca, “Başarılı şekilde işlem gerçekleştirildi. Hastamızın göğsü açılmadı ve bu işlem için kalbi durdurulmadı. Kasıktan bir iğneyle girip çalışmayan kapağın içine yeni bir kapak takılarak kapak fonksiyonları normal hale getirildi. Kapağında 3 derece kaçağı vardı. Şu an hiç kaçağı yok. İnşallah mikrop kaptırmaz, kendine iyi bakar, ilaçlarını düzenli kullanırsa ömür boyu kullanır. Bu işlemi ilk kez yaptık.
Girişimsel işlemleri sık yapıyoruz ama normalde aort kapak için yapıyoruz. Mitral kapak için dünyada da nadir yapılan bir uygulamadır. Ülkemizde de sadece birkaç uygulama var. Sonuçların güzel olması bizi memnun etti. Hastamız normal hayatına devam edebilir. Her kapak hastasında olduğu gibi uzun dönem takipleri bizim için önemli. Kapak fonksiyonları takip edilerek, kaçak var mı darlık oluşmuş mu 6 ayda bir bakmamız gerekir” dedi.