Trabzon’da yaşayan 3’ü engelli 6 çocuk annesi Havva Polat (80), 35 yıl önce eşini kaybedince yıllarca inşaatlarda taş duvar, seramik ve lambri işlerinde çalışıp, geçimini sağladı.
Çaykara ilçesi Akdoğan Mahallesi’nde yaşayan ve 35 yıl önce mide kanamasından dolayı eşini kaybeden Havva Polat, 3’ü engelli, 6 çocuğuyla yalnız kaldı. Çocuklarına bakmak için inşaatlarda çalışan Polat, taş duvar, seramik ve lambri işlerinde ustalaştı. Gündüz inşaatlarda çalışan, akşam ise ahırındaki ineğini besleyip geçimi sağladığını anlatan Polat, çocuklarından 3’ünü evlendirdi. Zihinsel engelli 3 çocuğundan Yusuf Kenan Polat’ı 2021’de kaybeden ve yaşından dolayı bu süreçten sonra inşaatlara da gidemeyen Polat, engelli çocuğu Emrullah (51) ile Fevziye’nin (65) bakımı için eşinin emekli maaşının yanı sıra çiftçilik yapıyor.
Polat, yaşadıklarını anlatarak, “20 yaşında gelin oldum. Çektiğim çileler haddini aştı. Çocuklarımdan 3’ü küçükken menenjit geçirdi ve tedavilerini yaptıramadığımız için engelli kaldı. 45 yaşımdayken babaları vefat etti. Ölümünün ardından nereden başlayacağımı şaşırdım, çocuklarımın derdine düştüm. Eşim vefat ettiği gün aklım gitti, ‘Çocuklarıma nereden, nasıl çorap alıp giydireceğim’ diye düşündüm. Belki düşünülecek bir şey değil ama aklıma ilk çocuklarım geldi. Allah’ımdan sabır ve güç diledim. Evin erkeği de kadını da küçüğü de büyüğü de ben oldum.
Çok çalıştım, çok mücadele verdim. Ağır şartlar altında yapmadığım iş kalmadı. Çocuklarıma bakmak için taş duvar ördüm, inşaatlarda lambri yaptım, fayans döşedim, ustalığı öğrendim. Gece yemekleri pişiriyordum, uyku uyuyamazdım, sabah ezanıyla birlikte hayvanlarımın bakımını yapar dışarı salardım, sonra da çocuklarımı yedirip saat 8 olur olmaz da inşaatlara çalışmaya giderdim. İnşaatta çalıştığım yerlerde saat 5 olduğunda çocuklarıma bakmak zorunda olduğum için bana müsaade ederlerdi” dedi.
‘ÇOCUKLARIM BİR YANA DÜNYA BİR YANA’
Babalarının vefatının ardından hayatını çocuklarına adadığını ifade eden Polat, “Eskiden bu kadar varlık yoktu, darlık içinde yaşadım. Babaları öldükten sonra hayatımı çocuklara adadım. Ahırımda ineğim de vardı ama ineği yedir, çocuklara bak, inşaata git çok zor zamanlardan geçtim. Aldığım 5 kuruş para ile çocuklarımı geçindirmeye çalıştım. Kazandığım para yetmezdi, 14 lira maaş alırdım onunla 5 nüfus geçindirmek zorundaydım. Günlerimi böldüm, yağmurlu havada inşaatların içindeki lambri, fayans işlerine; güneşli havalarda taş duvar örmeye gittim. Hiç boş bir günüm yoktu. Gece gündüz çalışarak bugünlere geldim.
Yaşım 80 oldu, artık sağlık sorunları yaşamaya başladım ama yine de mücadeleye devam ediyorum. Sabah kalkıyorum Emrullah’ı yediriyorum, bahçe işleriyle ilgileniyorum, evin temizliğini yapıyorum, odun kırıyorum. İş bulursam bugün de gider çalışırım, çalışmak zorundayım. Mücadele etmezsem çocuğuma nereden ekmek getiririm? Her şey çocuklarım için, çocuklarım bir yana dünya bir yana. Engelli çocuklarımdan birisi 3 sene önce kalp krizi geçirdi ve vefat etti, kaldı elime 2 tane. Şimdi tek düşüncem ben ölürsem evlatlarıma ne olacağı, bu 2 çocuğuma da inşallah Allah sağlıklı uzun ömür verir de bakarım” diye konuştu.
Emrullah Polat ise annesiyle gurur duyduğunu belirterek, “Annem ömrünü bizim için harcadı, onunla gurur duyuyorum. Yemeğimi yapıyor, çamaşırımızı yıkıyor. Yıllarca yaylada, köyde her yerde çalışarak bize baktı, bizi kimseye muhtaç etmedi, onu çok seviyorum” dedi.