Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, oluşturulan Ar-Ge ve inovasyon altyapısının meyvelerinin her geçen gün alındığını belirterek, “Dünya; savaşlar, küresel salgınlar, afetler, ekonomik krizlerle boğuşurken Türkiye, son 14 çeyrektir teknoloji ve üretim odaklı büyümesine hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketine rağmen, 255,8 milyar dolarla ihracatta tarihi bir rekora imza attık.” dedi.
Çamlık Ahmet Edip Uğur Gençlik, Kültür ve Aktivite Merkezi’nde bulunan Uydu Kuluçka Merkezi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla açıldı. Açılış törenine Bakan Kacır’ın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, AK Parti Milletvekili Ali Taylan Öztaylan, 27’nci dönem AK Parti Balıkesir Milletvekili Mutlu Aydemir, AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir, MHP Balıkesir İl Başkanı Niyazi Tunç, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı Nazmi Yarış ve öğrenciler katıldı.
‘UYDU KULUÇKA MERKEZİ’NDE FİKİRLER ENERJİYE DÖNÜŞECEK’
Balıkesir’in teknoloji üretme ve geliştirme altyapısına yeni bir ivme kazandıracak olan Çamlık Uydu Kuluçka Merkezi’nin tüm girişimcilere ve Türkiye’ye hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, 21. yüzyılın başından itibaren dünyanın, dijitalleşmenin getirdiği yenilikçi teknolojilerle büyük bir dönüşüm yaşadığını belirtti. Bakan Kacır, yapay zekânın, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi yenilikçi teknolojilerin sosyal hayattan iş süreçlerine, üretim modellerinden, tüketici davranışlarına kadar tüm alanlara nüfuz ederek devrim niteliğinde değişikliklere neden olduğunu söyledi.
‘İNOVASYON GİRİŞİMİ 10 BİNİN ÜZERİNE ÇIKTI’
Bakan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kapılarını araladığımız bu yeni dijital çağ ile üretimde ve rekabette tüm ezberler bozulmakta. Artık ucuz iş gücünün rekabetçilik unsuru olmaktan çıktığı daha verimli çalışan, daha nitelikli insan kaynağına ihtiyaç duyan bir endüstri dünyasından bahsediyoruz. Türkiye olarak stratejik bu değişimi; insanı odağına alan bir kalkınma yaklaşımıyla, vatandaşlarımızın refahını artırmak ve ülkemizi daha ileriye taşımak için bir fırsat olarak görüyor ve göğüslüyoruz.
Son 22 yılda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, ülkemizin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını temin edecek, kritik teknolojilerde atılım sağlayacak dev bir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemini adeta sıfırdan inşa ettik. Yenilikçi fikirlerin ürün ve hizmetlere dönüştüğü teknoparklarımızın sayısını 2’den 101’e, inovasyon yapan girişimlerimizin sayısını 56’dan 10 binin üzerine çıkardık. Teknoparkları, yapay zekâdan siber güvenliğe, finans teknolojilerinden yeşil teknolojilere kadar birçok alanda ‘Millî Teknoloji Hamlesi’sinin vizyon projelerinin yürütüldüğü mekânlara dönüştürdük.
Bin 600’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezimizle, firmalarımızın Ar-Ge ve yenilikçilik kültürünü benimseyerek, daha yüksek katma değerli ürün ve hizmetler sunmalarına imkan tanıdık. Özel sektörümüzün Ar-Ge kültürünü benimseyerek teknoloji ve inovasyon altyapımızda öncü rol üstlenmesini sağlayarak 22 yılda; Ar-Ge harcamalarımızı 10 katına çıkartarak 12 milyar dolara, tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli sayımızı ise 9 katına çıkartarak 272 bine yükselttik.”
‘TÜRKİYE HIZ KESMEDEN BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR’
Oluşturulan Ar-Ge ve inovasyon altyapısının meyvelerini her geçen gün alındığını belirten Bakan Kacır, “Dünya; savaşlar, küresel salgınlar, afetler, ekonomik krizlerle boğuşurken Türkiye, son 14 çeyrektir teknoloji ve üretim odaklı büyümesine hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız deprem felaketine rağmen 255,8 milyar dolarla ihracatta tarihi bir rekora imza attık. Savunma sanayimizin başarı hikayelerine her gün yenilerini ekleyerek yerlilik oranını yüzde 20’den yüzde 80’lere çıkardık. Türkiye’yi askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada liderliğe taşıdık. Beşinci nesil savaş uçağımız KAAN’ı göklerle buluşturduk. Savunma sanayiinde bizi başarıya ulaştıran yaklaşımı sivil alanlara taşıyarak yeni nesil elektrikli ve akıllı milli otomobilimiz Togg’u başarıyla yollara çıkardık. 60 yıl öncesinin devrim otomobili hayalini devrin otomobilini üreterek gerçeğe dönüştürdük.” dedi.
‘ELBET GİRİŞİMCİLERİMİZ BAŞROL OYUNCULARIMIZ OLACAK’
Milli Teknoloji Hamlesi’nin yeni başarılarla büyümesinin tam zamanı olduğunu dile getiren Bakan Kacır, “Astronotumuz Alper Gezeravcı’yla Türk milletinin, Türk gençliğinin hayallerini gökyüzünün ötesine uzaya taşıdık. Şimdi; Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ne yeni başarı hikayeleri ekleyerek büyümesinin tam vakti. Önümüzdeki dönemde yeni lider milli teknoloji girişimleri çıkaracağız. 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, güneş panellerinden rüzgar türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan yeni nesil uydu teknolojilerine, hızlı trenlere kadar birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştireceğiz.
Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda, imzamızı atacağımız yeni başarı hikayelerinde, elbet girişimcilerimiz başrol oyuncularımız olacak. Bu yüzden, Ar-Ge teşviklerimizle, teknoparklarımızla, TÜBİTAK ve KOSGEB desteklerimizle ve pek çok uygulama ve düzenleme ile Türkiye’nin teknoloji girişimlerini büyütmek için çalışıyoruz” diye konuştu.
‘DOĞRU YOLDA İLERLEDİĞİMİZİN EN NET İŞARETİDİR’
Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Bölgesel Kalkınma Fonu, Bölgesel Girişim Sermayesi Fon Çağrıları, Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ve Tech-Invest-Tr Programı ile girişimcilerin inovatif projelerini hayata geçirirken aşmak zorunda oldukları en önemli bariyerlerden biri olan finansman sorununa çözümler sunduklarını belirten Bakan Kacır, “TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci (BİGG) Programı’yla girişimcilerimizin yenilik odaklı iş fikirlerini, teknoloji düzeyi yüksek ürün ve hizmetlere dönüştürmelerine imkan tanıyoruz.
Ülkemizin girişimcilik alanındaki politika ve projelerine rehberlik eden Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejimizle 2030 için 100 bin teknogirişim hedefini koyduk. İnşa edeceğimiz bu dev ekosistemden de 2030’a kadar 100 Turcorn’un doğmasını sağlayacağız. Biliyorsunuz 2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi yayınladığımızda Türkiye’de milyar dolar değerlemeye ulaşmış bir teknoloji girişimi bulunmuyordu. 4 yıl gibi bir sürede doğru politikalar, başarılı insan kaynağı planlamasıyla, yatırımcı ve girişimci dostu programlarımızla ülkemizin tarihinde ilk defa milyar dolar değerlemeyi aşan 7 Turcorn’umuz oldu. Bu başarı geldiğimiz noktanın, doğru yolda ilerlediğimizin en net işaretidir” açıklamalarında bulundu.
‘GEREKLİ PLATFORMLARI OLUŞTURUYORUZ’
Bakan Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi girişimcilik, ekosistemimizidaha da büyütecek, bizleri 2030 hedeflerimize hızla yaklaştıracak yeni programları devreye alıyoruz. Ülkemizi girişimcilikte küresel cazibe merkezi haline getirmeyi amaçladığımız Turcorn 100 programını başlattık. Yapay zekadan dijital hizmet teknolojilerine, yeşil dönüşümden finansal teknolojilere kadar farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve Turcorn 100 Programı’na seçilen ilk 15 teknoloji girişimimizi kamuoyu ile paylaştık.
Kıymetli katılımcılar, teknoparklarımızı yurdumuzun dört bir yanında yeni fikirlerin ve yeni projelerin yeşerdiği, girişimcilerimizin hayallerini sağlam temeller üzerine inşa ederek katma değerli ürünlere dönüştürdüğü merkezler olarak konumlandırıyoruz. Bu nedenle teknoparklarımızın fiziksel altyapı ve üstyapı kurulumlarını destekliyoruz. Aynı zamanda, teknoparklar içerisinde faaliyet gösteren girişimcilerin ve şirketlerin ihtiyaç duyduğu mentörlük, danışmanlık ve eğitim hizmetlerine imkan sağlıyoruz. Hem yerel hem de global pazarlarda etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmeleri için gerekli platformları oluşturuyoruz.”
‘KATMA DEĞER VE TEKNOLOJİ ODAKLI KALKINMASINA YENİ BİR İVME KATIYORUZ’
Son dönemde gerçekleştirdikleri mevzuat düzenlemeleriyle kuluçka merkezlerinin teknoparklar dışında da faaliyet göstermesinin önünü açtıklarını vurgulayan Bakan Kacır, “Bugün de oyun geliştirmeden yapay zekaya, finansal teknolojiden kimya ve tarım teknolojilerine kadar geniş yelpazede girişimleri bünyesinde barındıran Balıkesir Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Çamlık Uydu Kuluçka Merkezi’mizle Balıkesir’imizin girişimcilik ekosistemine yeni bir eser kazandırıyoruz. Şehrimizin katma değer ve teknoloji odaklı kalkınmasına yeni bir ivme katıyoruz.
İnanıyorum ki açılışını gerçekleştirdiğimiz bu kuluçka merkezi; şehrimizin inovasyon kapasitesinin geliştirecek, şehrimizden ulusal ve uluslararası ölçekte başarılı girişimlerin çıkmasına imkan tanıyacak. Bugüne kadar Balıkesir Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren teknoloji girişimlerimiz ve şehrimizdeki 14 Ar-Ge merkezinde yürütülen Ar-Ge projeleri için 1,6 milyar TL AR-GE teşviği sağladık. Balıkesir Teknokent’i bugünlere getirmek için 233 milyon TL hibe sunduk. Bizler Balıkesirli sanayicilerimizin, girişimcilerimizin her daim yanında olmayı sürdüreceğiz. Bugüne kadar Balıkesir için yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Balıkesir’e yaptığı hizmetlere, kazandırdığı projelere bir yenisini ekleyen Yücel Yılmaz başkanımızı tebrik ediyorum” dedi.
BAKAN KACIR, ALPER GEZERAVCI İLE ÜNİVERSİTEDE BULUŞTU
Bakan Kacır, açılış programının ardından Balıkesir Üniversitesi’ne hareket etti. Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile Balıkesir Üniversitesi Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Fethi Sekin Salonu’nda düzenlenen gençlik buluşmasına Bakan Kacır’ın aynı sıra Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve öğrenciler katıldı. Bakan Kacır, burada üniversitelilere seslendi.
Milli Uzay Programı ile hedeflenen tüm projeleri birer birer gerçekleştireceklerini söyleyen Bakan Kacır, “Hem bu alanda stratejik bağımsızlığımızı tahkim edecek hem de küresel uzay ekonomisinden yıldan yıla daha fazla pay alacağız. Türkiye’nin en kıymetli varlığı genç, inançlı ve çalışkan nüfusu. Bütün dünyayı değiştiren, dönüştüren teknolojilere genç insanlar imza atıyor. Genç insanların kurduğu teknoloji girişimleri, kurdukları teknoloji takımları dünyayı değiştiren teknolojileri ortaya çıkarıyor. İşte bu anlayışla Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sürdürdüğümüz Türkiye’yi kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirebilen, üretebilen ve rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke kılmak adına hayata geçirdiğiniz Milli Teknoloji Hamlesi kapsamındaki tüm işlerin merkezinde siz gençler varsınız.” dedi.
‘3 BÜYÜK TEKNOFEST DÜZENLEDİK’
“İşte gökyüzüne Türk’ün imzasını; Türkiye’nin öz evlatları, Türkiye’nin mühendisleri, teknisyenleri, bilim insanları attı” diye Bakan Kacır, “Bayraktar, ANKA, Akıncı, Aksungur, Hürküş, Hürjet, Atak, Gökbey, Kızıl Elma ve KAAN ile Türkiye gökyüzüne damgasını vurdu. Daha yapacak çok işimiz var. Maalesef 20’nci yüzyılda büyük fırsatlar kaçırdık ve aslında Türkiye’nin havacılık tarihi, adeta akamete uğratılmış hikayeler tarihi. Biz TEKNOFEST’ler düzenliyoruz. Bir yıl Anadolu’da, bir yıl İstanbul’da düzenliyoruz. 2023’te Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olduğu için 3 büyük TEKNOFEST düzenledik. İstanbul, Ankara ve İzmir’de. Bizden 60 yıl önce Atatürk Havalimanı’nda yine TEKNOFEST’ler düzenlenmiş. ‘Gök Şenlikleri’ adıyla Nuri Demirağ tarafından 60 yıl önce Türkiye’nin yerli uçaklarını üretecek mühendisler, teknisyenler yetişsin, Türkiye’nin yerli uçaklarını uçuracak pilotlar yetişsin diye düzenlenmiş” ifadelerini kullandı.
‘BU ÜLKENİN ÖZ EVLATLARINA NASİP OLDU’
Nuri Demirağ’ın ürettiği uçakların toprağa gömüldüğünü söyleyen Bakan Kacır, Vecihi Hürkuş’un da İstiklal Savaşı kahramanı olduğunu, ürettiği uçakların uçuşuna izin verilmediğini belirtti. Bakan Kacır, “1948’de Türkiye’ye sözüm ona ABD öncülüğünde batı ülkelerinden kalkınma yardımları gelmeye başlamış. Kalkınma yardımlarını Türkiye’ye verenler, ‘Sizin böyle uçak üretmek gibi yüksek riskli, yüksek maliyetli işlerle meşgul olmanıza gerek yok.
Size uçak lazım olduğunda bize söylersiniz, biz onu size belki veririz ama siz bizim verdiğimiz kaynaklarla bizim size layık gördüğümüz işleri yapacaksınız’ demiş. Daha sonra Etimesgut Uçak Fabrikası 1949’da kapatılmış. İşte böylesi akamete uğratılmış hikayelerle dolu bir sanayi tarihimizin, havacılık tarihimizin sonrasında çok şükür ki son 20 yılda Milli Teknoloji Hamlesi’ni adım adım gerçekleştirmek, hava, kara, deniz ve uzay platformlarında yerli ve milli ürünler geliştirmek ve üretmek bu ülkenin öz evlatlarına nasip oldu. Ümit ediyoruz ki nasıl havacılıkta destan yazdıysak, uzay bilimi ve teknolojilerinde de büyük bir başarı hikayesi ortaya çıkaracağız.
Bu alan hem taşıdığı stratejik değer açısından bizim için çok kıymetli hem de yıldan yıla büyüyen bir ekonomik değer taşıması, ölçek oluşturması açısından bizim için çok önemli. Küresel uzay ekonomisi yılda 600 milyar dolara erişti. Türkiye olarak yüzde 1 pay alabilirsek 6 milyar dolar kazanırız. Yüzde 10 pay alabilirsek 60 milyar dolar kazanırız. İnşallah Milli Uzay Programı ile hedeflediğimiz tüm projeleri birer birer gerçekleştirecek hem bu alanda stratejik bağımsızlığımızı tahkim edecek hem de küresel uzay ekonomisinden yıldan yıla daha fazla pay alacağız” dedi.
‘GERİ SAYIMDAYIZ’
Türkiye’nin uzay alanında son 20 yılda ilerlediğini söyleyen Bakan Kacır, geri sayımda olduklarını belirtti. Bakan Kacır, “Türksat 6A ilk milli haberleşme uydumuz. Önceki Türksat uydularını yurt dışından aldık ama yeri geldi yurt dışından uyduları alırken pek çok engellemeyle karşılaştık. Nihayetinde bugün haberleşme uydularını yerli ve milli olarak geliştirebilen dünyadaki 10 ülkeden biri oluyor Türkiye. ‘İmece’ dediğimizde 600 kilogramlık yaklaşık 600 kilometrede görev yapan bir uydudan bahsediyoruz. Türksat 6A dediğimizde yaklaşık 36 bin kilometrekarede görev yapan 4,5 tonluk bir uydudan bahsediyoruz. Şimdi Ay Programı’nda milli roket motorumuzla geliştirdiğimiz bir uzay aracını aya eriştirmeyi hedefliyoruz.
Bu defa Türkiye’nin geliştirdiği teknoloji 380 bin kilometre ötede aya erişecek. O teknolojiyi dünyada geliştiren ilk 4 ülkeden biriyiz. Eğer başarabilirsek uzayda o teknolojiden yararlanabilen ilk ülke olmayı hedefliyoruz. Sonrasında uzayda uyduları yörüngeler arası transfer edebilecek araçları hibrit roket motor teknolojisiyle geliştirerek uzay ekonomisinden pay almayı hedefliyoruz. Türkiye, Alper Gezeravcı ile Türk bayrağını uzayda dalgalandırdı. Bu bir ilk adımdır ama son olmayacak. Önümüzdeki dönemde yeni uluslararası uzay istasyonu projelerine dahil olmak yine Türkiye’nin önemli hedeflerinden biri olacak.” diye konuştu.
Bakan Kacır’ın konuşmasının ardından Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, uzaya gidişindeki süreci ve tecrübelerini anlattı.