25 yaşındaki kadın, şişkinlik şikayeti için başvurmuştu; yumurtalıklarında tümör tespit edilirken; 20 kiloluk tümörü alındı
25 yaşında bir çocuk annesi Kader İşçi, 9 ay önce şişkinlik şikayetiyle doktora başvurdu. Önce idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği düşünüldü, ancak tedaviye rağmen karnındaki şişkinlik artmaya devam etti. Bu süreçte 55 kilodan 91 kiloya kadar çıkan genç kadına doğru teşhis 9 ay sonra kondu. Kader İşçi’nin yumurtalık tümörü olduğu anlaşıldı. Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Kiniği’nden jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Taylan Şenol ve ekibi tarafından 15 gün önce ameliyat edilen İşçi’nin karnından tam 20 kiloluk tümör çıkarıldı.
Tunceli’de yaşadığı sırada şişkinlik şikayeti ile doktora başvuran 25 yaşındaki Kader İşçi, hızla kilo almaya devam edince önce ikinci çocuğuna hamile olduğunu sandı. Ancak gebelik testi negatif çıktı. Şişkinliğinin enfeksiyon kaynaklı olabileceği söylendi ve bir süre idrar yolu enfeksiyonu tedavisi gördü. Şikayetleri bitmediği gibi, şişkinliğine hazımsızlık da eklendi ve artık günlük hayatını sürdürmekte zorlanmaya başladı. Manisa‘da tekrar doktora giden genç kadına çekilen MR’ın ardından aylar sonra teşhis konabildi. 7 ay içinde 55 kilodan 91 kiloya kadar çıkan İşçi’nin yumurtalıklarında 35-40 cm çapında dev bir kitle olduğu tespit edildi. İstanbul’a gelen İşçi, Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Kliniği’nden Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Taylan Şenol’a başvurdu ve hemen ameliyata alınarak sağlığına kavuştu.
Doç. Dr. Şenol, İşçi’nin yaklaşık bir ay önce kendilerine başvurduğunu anlatarak “Karnında oldukça büyük bir şişlik vardı ve ultrasonda baktığımda kocaman bir kist olduğunu gördüm. Daha sonra bu kistin yumurtalık kisti olduğunu anladık ve ameliyat gerektiğine karar verdik. Bu yaştaki hastalarda bu kadar büyük kistleri açıkçası çok sık görmüyoruz. Özellikle buna bağlı karın şişliğini de zaten bu hastalarda çok görmüyoruz.
Genellikle ileri evre yumurtalık kanserlerinde karın şişliği olur. Yumurtalık kistleri bir kaç santimden, Kader’in durumunda olduğu gibi 50-60 santime kadar değişen boyutlara ulaşabiliyor. Hastalar genellikle gebe olduklarını ya da kilo aldıklarını sanıyorlar. Ne yazık ki pandemiden dolayı da doktora gelmek konusunda insanlar biraz daha isteksizler. O yüzden bu kistleri bugünlerde daha ilerlemiş olarak görüyoruz” dedi.
Yumurtalık kistlerine çok büyük boyutlara geldikten sonra tanı koymanın çok kolay olduğunu ama ilk başlarda oluşan karın şişliğinin gaz, hazımsızlık gibi şikayetlerle karıştırılabildiğine işaret eden Doç. Dr. Şenol, “Bu hastalarımızın bu işlerle ilgilenen jinekolojik onkoloji hekimlerine gittiğinde tanı alması daha kolay oluyor genellikle. Kader’deki gibi dev kistlere, boyutu itibariyle literatürde de oldukça nadir rastlıyoruz. Kader’in kisti oldukça büyük ve literatürde de sıralamaya girebilir” diye konuştu.
AMELİYAT, HASTADAN ÇOK DOKTOR İÇİN ZORLU GEÇİYOR
Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin onkolojik hastaların çok başvurduğu ve zor ameliyatların çok yapıldığı bir hastane olduğuna işaret eden Doç. Dr. Şenol, bu türden vakalara kendi merkezlerinde sıkça rastladıklarını anlatarak bu ameliyatların asıl hekim açısından zor olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Biz bu hastanede 30-40 kilolara ulaşan kistleri de ameliyat ettik. Bizim açımızdan en zor yanı, aslında ortopedik zorluklar. Kendi belimiz de ağrıyor, çünkü o kütleyi tutmak, hareket ettirmek, gerekli dokuları bulup damarlarını bağlayabilmek ciddi bir zorluk. Bazen birimiz kucaklayıp, birimiz kitlenin altından çalışıyoruz.
Çünkü kistte kanser şüphesi varsa patlatılmadan çıkartılması gerekiyor. Bu gerçekten çok önemli. Bazen ameliyat sırasında kanser olduğu düşünülmediği için patlatılmış fakat daha sonra kanser çıkmış kistler geldiğinde, bu hastalarda kan içinde yayılan hücreler her tarafa ekilmiş oluyor. Evresi ilerlemiş oluyor, hastanın sağ kalım yani yaşama şansı azaltılmış oluyor. O yüzden şüpheli büyük kistleri mümkün olduğunca bütün olarak çıkarıyoruz.”
Kader İşçi’den çıkarılan kitlenin gri form, yani “borderline” denilen “orta düzeyde riskli” kistlerden olduğunu da anlatan Doç. Dr.Şenol, sözlerini şöyle noktaladı: “İyi huylulara beyaz, kötü huylulara siyah dersek bazı formlar aradadır. Onlara biz gri, yani borderline form diyoruz. Bunların kanser gibi takip edilmesi gerekiyor. Yüzde 15-20 kansere dönebilir çünkü. İyi huylu kistler genellikle boyutlarını uzun süre devam ettirirler. 10 santimse 6 ay sonra da o boyuttadır. Ama borderline kitleler hızlı büyürler. Kanserli kitleler de hızlı büyür.
Bir de kitle dışında bol miktarda sıvı görürüz karında bu hastalarda. O yüzden çok hızlı büyüyorsa, karındaki şişlik artık hazımsızlık, yürümekte zorluk, günlük hareketlerini, hayatını devam ettirmekte zorluk oluşturacak noktaya geldiyse; kötü huylu ya da borderline form olma ihtimali daha yüksektir. Borderline daha genç kadınlarda görülür, 40 yaş altında genellikle. Ama kanser kitlelerine 55 yaştan itibaren daha ileri yaşlarda rastlarız”
Kader İşçi, şikayetlerinin 7 ay önce başladığını söyleyerek şu bilgileri verdi: “Normalde 55-60 kilo ağırlığında biriydim. Karnım git gide şişmeye başladı. İlk başta hamile olduğumu da düşünmüştüm. Ama tahlillerim negatif çıktı. Sonra ağrılarım eklendi. Sanki parçalanıyormuş gibi bir sancı yapıyordu. Doktora gittim, ilk başta enfeksiyon dediler. İdrar yolu enfeksiyonu olabilir diye düşündüler. Daha sonra kabızlıktan olabilir dendi. Başka bir doktora gittim o da benzer teşhisleri koydu. Bu arada 91 kiloya kadar çıktım. Artık doktora gitmekten vazgeçtim, bıraktım artık, umutlarım tükenmişti çünkü.
Manisa’ya gittim, bir kadın doğum doktoru MR istedi. Artık dayanamayacak şekilde ağrılarım başlamıştı. MR sonucunda bir kitle tespit edildi. 35 santim civarı büyüklüğündeydi. Ondan sonra Taylan Bey’e geldik zaten. Ameliyatı nasıl gerçekleştireceğini anlattı ve sonra ameliyatımı oldum. Ameliyata girdiğim gün 91 kiloydum, şu an 64 kiloyum. Ameliyattan çıktığımda 71 kiloya düşmüştüm. Hiçbir şekilde dışarıya çıkamıyordum, uyuyamıyordum, yemek yiyemiyordum. Kendimi odaya kapatmıştım artık, sadece uzanabiliyordum. Onda bile rahat edemiyordum. Hamileliğimde bile bunların hiçbirini yaşamamıştım. Şimdi hayatım çok değişti, artık hareket edebiliyorum, yürüyebiliyorum, istediğim her şeyi yapabiliyorum.”