Depremlerin üzerinden 24 gün geçti ancak hala kayıplarını bulamayan depremzedeler var. Özellikle Hatay Antakya Güzelburç Mahallesi’ndeki İlke Apartmanı’ndan 28 kişi kayıp.
Aile yakınları birbirinden haberdar olup, gelişmeleri takip etmek için Whatsapp grubu kurdu. 7 katlı, her katı 4 daireden oluşan apartmanda abisi, yengesi ve iki yeğenine dair hiçbir iz bulamadığını söyleyen Reşit Dönmez, “Abim ve ailesini sivil bir vatandaş AFAD yetkilisine isimlerini verip çıkardığını söylemiş ama hiçbir ize ulaşamadık, bulunmasını istiyoruz” dedi. Nişanlısı Esin Kırık ve ailesini arayan İlker Mersin ise “Yapılan enkaz çalışmasında bulunamadılar. Hastaneleri arıyoruz, kimseye ulaşamıyoruz. Benim hala umudum var yaşadıklarını hissediyorum. Umudumuzu yitirmek istemiyoruz” diye konuştu.
Depremler nedeniyle yıkımın en çok olduğu illerin başında gelen Hatay’da kayıp yakınları ailelerini arıyor. Özellikle Antakya Güzelburç Mahallesi’ndeki İlke Apartmanı’ndan 28 kişiye hala ulaşılamadı. Sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışan kayıp yakınları daha doğru bilgi aktarmak ve kendi aralarındaki iletişimi sağlıklı yapmak için Whatsapp grubu kurdu. 200’den fazla kişinin olduğu grupta, aileler haber alamadıkları sevdiklerine ilişkin video, fotoğraf paylaşıyor, acılarına ortak oluyor ve bir gelişme olursa bilgilendirme yapıyor.
İlke Apartmanı’nda yaşayan abisi Mühittin Dönmez, yengesi Meltem Dönmez, Ebrar Dönmez ve Cansu Erva Dönmez’den hiçbir haber alamadıklarını söyleyen Reşit Dönmez, “Antakya’da yaşıyoruz, deprem anında dışarı çıkabildik, binamız yıkılmadı. Kendimizi güvene alınca yakın akrabalarımıza ulaşmaya çalıştık. Abim Mühittin Dönmez ve ailesinden hiçbir bilgi alamadık, telefonlarına ulaşamadık. Binaya gitmek için yola çıktık ama her yerde binalar yıkılmıştı, araç trafiği kapalıydı. Aynı günün sabahı 07.00 civarında binanın orada olabildik. Bina yıkılmıştı, etrafında dolaşıp ses almaya çalıştık ama alamadık. Gittiğimizde AFAD çalışıyordu ama ses alamadıkları için başka binaya geçmek zorunda kaldılar” dedi.
“AFAD ÇALIŞANI BİR ARKADAŞIM ‘SENİN PAYLAŞTIĞIN İSİMLER BENDE VARDI’ DEDİ”
Hatay’daki AFAD Müdürlüğü’nde memur olan Dönmez, “Depremin birinci günü geceye kadar bekledik, iş makineleri gelmeye başladı. Çalışmalar başladı. Son gününe kadar enkazın başındaydık. Arama kurtarma bitti ama ailemizi bulamadık. Bizim yanımızdaki 5-6 aile daha aynı durumdaydı, yakınlarını bulamadı. Sonra nasıl çıkmaz, nerede olabilirler diye arayışa başladık. Sosyal medyadan ailemizi bulamadığımıza daire paylaşımlar yaptık. Artık binayı terk edeceğimiz zaman arama kurtarma da bulunan AFAD çalışanı bir arkadaşımdan telefon geldi.
Paylaşımımı görmüş ‘senin paylaştığın isimler bende vardı’ dedi. Şaşırdım nasıl olduğunu sordum. Arkadaşım bana ‘Deprem günü çalışma yaptığımız sahada bir sivil vatandaş yanıma geldi, koluma girdi sabah erken saatlerde bir aile çıkardım. Ailenin isimleri Mühittin Dönmez, Meltem Dönmez, Ebrar Dönmez, Cansu Erva Dönmez diye bana bilgi verdi’ dedi. Arkadaşıma sivil vatandaş sadece bu bilgileri vermiş o da not almış. Elinde kağıt kalem olmayınca Whatsapp üzerinden bir arkadaşına bunu mesaj olarak göndermiş. Bana bunu ekran görüntüsü olarak atınca ailemin sağ bir şekilde çıkarıldığı düşüncesine kapıldık” diye konuştu.
“İL İL GEZDİM, HASTANELERDE AİLEMİZİ BULAMADIK”
Toparlanıp hemen arayışa başladıklarını anlatan Dönmez, “Arkadaşımdan isimleri veren kişiye ilişkin bilgi sahibi olmak istedim ama hiçbir şekilde bilgi alamadım. O anda çok yoğun olduğunu söyledi. Kişi sadece isimleri verip gitmiş. Aileyi nereye götürdüğüne dair hiçbir bilgi vermemiş. 6 gün geçince hastanelerde çok kötü bir yoğunluk olmuştu. İl il gezdim, hastanelerde ailemizi bulamadık. İlk gün giden hastaların Adana ve Mersin’e gönderildiğini söylediler oradaki hastanelere başvurduk ancak hiçbir sonuç alamadık. İsim, soy isim olarak hastanelere giriş yapılmamış.
Bazı fotoğraflar gösterdiler orada da çıkmadı. Vefat ettiklerini düşünüp kimsesizler mezarlığına gittik bir resim çalışması yapılmış, gösterdiler Hatay merkez ve İskenderun’daki kimsesizler mezarlığında bulamadık. Adana ve Mersin’deki hastanelerde vefat edenlerin akıbetine dair bize hiçbir bilgi verilmedi. Abim ve ailesinin bulunmasını istiyoruz. Hiçbir ize ulaşamadık. Hatta binada 28 kişi kayıp diğer aileler de bizim gibi yakınlarına ulaşamıyor” ifadelerini kullandı.
“ÖLÜ YA DA DİRİ ÇOCUKLARIMI İSTİYORUM”
Hatice Dönmez ise “Oğlum, gelinim, torunlarım kayıp, kaç gün enkazı kazdılar sonuç alamadık. Ölü ya da diri çocuklarımı istiyorum. Onları çok özledim Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin. Hep kepçenin oradaydım. Üstüm, ayakkabılarım yırtıldı. Yine de kepçeyle yürüyordum. Umudumuz var, onları istiyoruz. Kızım, damadım öldü, torunum elinde kumbarayla dört gün sonra enkazdan çıkarıldı. Masanın altında 4 gün çömelip oturmuş, şimdi durumu iyi, amcaları yanına aldı. Geride bir oğlum kaldı. O da hastaneleri araştırıyor inşallah bulunurlar” dedi.
“NİŞANLISINI ARAYAN İLKER MERSİN: HALA UMUDUM VAR”
Nişanlısı Esin Kırık ve ailesini arayan İlker Mersin de “Nişanlım Esin, Annesi Süheyl Kırık, babası Hasan Kırık ile yapılan enkaz çalışmasında bulunmadı. Hastaneleri arıyoruz, kimseye ulaşamıyoruz. Ablası ve abisi DNA örneği verdi. Sonuç bekliyoruz. Lütfen gören duyan bizimle iletişime geçsin. Apartmanda enkazın toparlanması 12 Şubat’a kadar sürdü. Hep oradaydık, bekledik ama sonuç alamadık. Adana, Mersin, Antalya ve Ankara’daki hastaneleri aradık ama sonuca varamadık. Kimsesizler mezarlığına gidip fotoğraflara bakmak istedik ama göstermediler. Benim hala umudum var yaşadıklarını hissediyorum. Umudumuzu yitirmek istemiyoruz” diye konuştu.