Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, “2023 yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 58’e, yükselttik” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, “2023 yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 58’e yükselttik. 2024 yıl sonu tahminimizi yüzde 33’e güncelledik. 2025 yıl sonunda ise enflasyonun yüzde 15’e gerileyeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
TCMB Başkanı Erkan, 2023 Yılının 3’üncü Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı’nda konuştu. Erkan, enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için parasal sıkılaştırma sürecine başladıklarını hatırlatarak, “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, parasal sıkılaştırmayı gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendireceğiz. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeleri yakından takip ediyoruz. Fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.
Bu kapsamda, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları aldık ve almaya devam edeceğiz. Öngördüğümüz dezenflasyon ve istikrar dönemleri öncesinde bir geçiş sürecindeyiz. Geçiş sürecinde, piyasalar kendi içsel dinamiklerinde dengelenmektedir. Döviz kurunda gözlenen düzeltme ve mali disipline yönelik tedbirlerin sonucunda enflasyon kısa vadede geçici bir yükseliş gösterecektir” dedi.
‘2025 SONRASI İSTİKRAR DÖNEMİNİN BAŞLANGICI’
Erkan, 2024 yılında dezenflasyonun sürdürülebilir şekilde başlamasını sağlayacak zemini dikkatle oluşturduklarını vurgulayarak, “Faiz artırım kararlarımız, miktarsal ve seçici kredi sıkılaştırma kararlarımızın birikimli olumlu etkilerinin bir kısmını 2023’ün sonunda ve özellikle enflasyonun ana eğiliminde 2024 yılının 2’nci çeyreğinde hissetmeye başlayacağız. Dezenflasyon süreci dönemine girildiğinde, göreli fiyatlarda geçici düzeltmeler yerini kur istikrarı, iyileşen cari denge, mali disiplin, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve artan rezervlere bırakacaktır. Söz konusu gelişmeler sonucunda enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacaktır. 2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken, öngörülebilirlik artacaktır. Kalıcı olarak gerileyen enflasyona, yatırımlar ve nitelikli büyüme eşlik edecektir” diye konuştu.
‘FİYAT İSTİKRARI, MAKRO FİNANSAL İSTİKRARIN OLMAZSA OLMAZI’
Erkan, para politikalarının hedefinin fiyat istikrarı olduğunu belirterek, “Fiyat istikrarı, enflasyon kalıcı bir şekilde gerilerken, oynaklığının da azaltılmasını hedeflemektedir. Fiyat istikrarı, makro finansal istikrarın olmazsa olmazıdır. Bu amaçla, güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecini haziran ayında başlattık. Bu sürecin, kademeli, dengeli ve istikrarlı olacağını vurguladık. Faiz artırımlarını, miktarsal ve seçici kredi sıkılaştırmasıyla güçlendirerek enflasyonun ana eğilimini düşürmeyi ve beklentileri çıpalamayı hedefliyoruz. Tüm araçlarımızı enflasyon tekrar tek haneye ve orta vadeli hedefimize gerileyene kadar kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.
Haziran Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde para politikasının etkinliğinin güçlendirilmesine ilişkin iki önemli başlık belirledik. Birincisi, piyasa faizleri ile politika faizi arasındaki farkın azaltılmasıdır. Haziran’daki ilk PPK kararımızdan evvel, politika faizi yüzde 8,5 iken mevduat faizi ortalamada yüzde 40’ın üzerine çıkmıştı. Haziran PPK kararının parçası olarak, faiz artırımının yanı sıra, makro ihtiyati çerçevede sadeleşme sürecinin ilk adımını mevduatlarda, menkul kıymet tesisi uygulaması ile devreye aldık. Bu adımların hemen akabinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizi yaklaşık 12 puan gerileyerek yüzde 30 seviyelerine gelmiştir” ifadelerini kullandı.
‘ÖNEMLİ BİR GÜNCELLEME GERÇEKLEŞTİRDİK’
Erkan, enflasyon beklentilerine ilişkin de şunları söyledi:
“Önümüzdeki dönemde gıda fiyatları enflasyonunun, 2023 yılını yüzde 61,5 seviyesinde; 2024 yılını ise yüzde 35 düzeyinde tamamlayacağı varsayımını tahminlerimize yansıttık. Bu çerçevede, enflasyon patikamızda önemli bir güncelleme gerçekleştirdik. 2023 yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 58’e yükselttik. 2024 yıl sonu tahminimizi yüzde 33’e güncelledik. 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 15’e gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Tahmin patikamızdaki revizyon, 2023 yıl sonu için 35,7 puan, 2024 yıl sonu için ise 24,2 puan olmuştur. Bu kapsamda, bir önceki rapor dönemine göre Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarındaki gelişmeler 2023 yıl sonu enflasyon tahminini 7,5 puan yükseltirken; 2024 yıl sonu enflasyon tahminimizi 8,3 puan yukarı çekti.
Bu gelişmede döviz kuru gelişmeleri temel belirleyici olmuştur. Gıda fiyatları, gerçekleşmenin ve varsayımlardaki artışın etkisinden dolayı tahminlerimizi 2023 yılı için 8,5 puan, 2024 yılı için ise 6 puan yukarı yönde etkiledi. Ayrıca, hane halkına yapılan transferler, vergi, ücret ve yönetilen yönlendirilen fiyat ayarlamaları gibi diğer ekonomi politikalarındaki değişiklikler ise 2023 yıl sonu enflasyon tahminimizi 7,5 puan yukarı yönlü etkilerken 2024 yıl sonu enflasyon tahminimizi 3,6 puan artırdı. İç talebin tahminimizden güçlü seyretmesi 2023 yıl sonu enflasyon tahminimizi 1,3 puan, 2024 yıl sonu tahminimizi ise 0,4 puan yukarı çekti.”
‘KKM’NİN MERKEZ BANKASI TARAFINDAN YÖNETİLMESİ UYGUNDUR’
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erkan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) düzenlemesine yönelik Hazine desteğinin Merkez Bankası’na devrine ilişkin soruya, “Zaten Hazine bütçesinde bu şekilde oynaklıkların olmaması lazım. Bütçenin öngörülebilir olması için bunun olmaması lazım. Sayın Bakan, gayet net şekilde söyledi ve katılıyoruz. Merkez Bankası tarafından KKM’nin yönetilmesi, bütünsellik açısından daha uygundur” dedi.
Erkan, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası arasındaki kamu bankalarına döviz satma olanağı sağlayan protokole ilişkin haberlerin çıktığının hatırlatılması üzerine “Yazılan çok olabilir, doğru bir tane. Hazine protokolünü kullanmıyoruz. Merkez Bankası’nın kur istikrarı üzerinde de görevi vardır. Dolayısıyla bir kur seviyesi hedeflemiyoruz; ancak kurdaki aşırılıklar görüldüğünde de müdahale, aşırılığı ve oynaklığı azaltmak amacıyla Merkez Bankası’nın görev tanımındadır. Hazine protokolü kullanmıyoruz ama KKM ile alakalı piyasayı oluşturmak bizdedir. Bunu da yaparken şeffaflığı vurguladık. Şeffaflık adına doğrudan satışla bankalara yapıyoruz” diye konuştu.
Erkan, fiyat artışlarıyla ilgili “Enflasyonla mücadele zaten benim burada olmamın nedeni. Devlete ve milletimize hizmet. Refaha bir ucundan da yardımcı olabilirsek ne güzel. Enflasyonla mücadele olmazsa olmaz, sadece fiyat istikrarı değil” dedi. Erkan, geçmişteki faiz artışlarının başarıyla sonuçlandığının belirtilmesi üzerine, “Geçmiş hakkında konuşmam. Önümüze bakalım. Yapmamız gereken çok iş var, vakit de değerli. İşleri hakkıyla hakkaniyetli şekilde verilere dayanarak yapacağız” dedi.
‘HEDEFİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELE’
Erkan, 200 liradan daha yüksek banknotun basılmasının gündemde olup olmadığına ilişkin soru üzerine de “Daha yüksek banknot üstünde çalışmıyoruz. Hedefimiz, enflasyonla mücadeledir” cevabını verdi.
Erkan, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ilişkin gelen soruya ise “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tamamıyla bağımsız bir kurumdur. Atacağımız adımlar veri odaklı, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde atılacaktır. Bunun aksi düşünülemez. Zaten para politikasında değişim de söz konusudur. Aksiyonlarımızdan da bu bellidir” dedi.
Erkan, “Bizim bütüncül yaklaşımımız ve kademeli gidişimiz hem ekonomi açısından hem dengelerin oluşmasına, geçiş sürecinde fırsat verme açısından hem de enflasyon ve değişkenler üstünde etkileri görme açısından çok doğru ve hakikaten optimize ettiğimiz bir yaklaşımdır. Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir zaman hiçbir siyasi açıklama almayacaksınız” ifadesini kullandı.