Geçtiğimiz hafta, The 355’in vizyona girmesiyle 2022 sinema maratonu başladı. 2022’de ajandanıza eklemeniz gereken filmler…
Tekrardan eski ritmine kavuşan sinema endüstrisi bizlere bu sene hangi cevherleri sunuyor, hep birlikte göz atalım. Az önce de belirttiğim gibi, The 355 geçen hafta vizyona girdi ve önümüzdeki birkaç hafta daha ekranları süsleyecek gibi duruyor. Her ne kadar filmin şu ana kadarki eleştirileri çok umut vadetmese de aksiyon filmlerine ilgi duyanlar için bir seçenek olabilir.
Bizi yakın zamanda asıl heyecanlandıran film ise Scream serisinin beşinci filmi olacak olan Scream. Her ne kadar başlığı “Scream 5” olmasa da film, Scream 4’e devam niteliğinde olacak. 1996 yılında vizyona giren ilk filmi ile Scream, korku filmi alanında kendi tarzını yaratmış ve hepimizin severek izlediği bir seriye imza atmıştı. Bu anlamda beşinci film ile buluşuyor olmak hem heyecan verici hem de 2022’nin korku sinemasına güçlü bir başlangıç olacak.
Bu sene heyecanla beklenen bir diğer film ise Moonfall. Konusu itibariyle Don’t Look Up’ı andıran filmde Halle Berry ve Patrick Wilson’u başrollerde görüyoruz. Ay’ın yörüngesinde yaşanan bir problem sonucu Dünya’ya yönelmesi ve potansiyel bir felaketi beraberinde getirecek olması, filmin merkezindeki olayı oluşturuyor. Konu itibariyle orijinalliği yakalayamayan film, oyuncu kadrosu ve özel efektleri ile sinemaseverlere güzel bir deneyim yaşatabilir.
Elbette, Marvel hayranları için de oldukça dolu dolu geçecek bir yıl olduğunu söylemeliyiz. Spider-Man: No Way Home ile 2021’i çok başarılı bir şekilde kapatan Marvel, bu sene de üç film ile beyazperdede kendine yer bulacak. Doctor Strange in the Multiverse of Madness, Thor: Love and Thunder ve Black Panther: Wakanda Forever, dördüncü evrenin bu sene bizlerle buluşacak olan filmleri. Üç yapımın da Marvel’ın sevilen ve zamanında başarılı olmuş yapımlarının devamı olması, güzel filmler izleyeceğimizin habercisi. Eğer uzun zamandır Marvel filmlerini takip ediyorsanız, bu üç filmi de mutlaka izlemeniz gerekmekte.
Marvel gibi DC de bu seneyi boş geçmemekte kararlı. Uzun zamandır ertelenen The Flash, sonunda bu sene izleyicilerle buluşuyor. Yapımı birçok kez ertelenen ve değişen bu filmle ilgili beklentiler büyük. Bu sene vizyona girmesi planlanan bir diğer DC filmi ise Aquaman and the Lost Kingdom. Aquaman, ilk filminden sonra hızla DC takipçilerinin sevgilisi olmuştu ve devam filmi heyecanla beklenmekteydi. DC’nin bu sene masaya nasıl filmler sunacağı merak konusu.
Heyecan ve aksiyon yerine daha dram türüne yönelmek isteyen izleyicilerimiz için ise yine birçok yapım söz konusu. Maggie Smith’in olağanüstü oyunculuğu ile tanıyıp sevdiğimiz Downton Abbey, devam filmi ile bu sene bizlerle buluşuyor. Mart ayında vizyona girmesi beklenen Downton Abbey: A New Era, Crawley ailesinin İngiliz kraliyet ailesi tarafından ziyaret edilmesi ve sonrasında gelişen olayları ele alıyor.
Mart ayında vizyona girmesi beklenen bir diğer büyük yapım ise The Batman olacak. Birçok kez beyaz perdeye uyarlanan Batman, bu sene de farklı bir film ile bizlerle buluşuyor. Her ne kadar Batman, kitleler tarafından sevilen ve her filmi büyük başarılara imza atan bir karakter olsa da bu sefer nasıl bir yol çizileceği merak konusu. Aynı zamanda Batman’i yeni nesillere tanıtmak için de stratejik bir adım gibi görünüyor. İlgilenenler için mutlaka not edilmesi gereken yapımlardan.
Harry Potter ve büyücülük dünyasının sevenleri için de bu sene mutlu haberler söz konusu. Fantastic Beasts serisinin devam filmi olan Fantastic Beasts: The Secrets of Dumbledore bu sene vizyona girmesi planlanan bir diğer büyük yapım olarak karşımıza çıkıyor. Jude Law’ı tekrardan Dumbledore olarak görmek heyecan verici olduğu kadar; olayların nasıl bir noktaya ilerlediğini anlamak adına da önemli bir film bizleri bekliyor.
Jurassic Park sevenler de bu sene yalnız kalmayacak. Jurrasic World: Dominion, tekrardan görkemli Jurrasic Park dünyasını bizlerle buluşturuyor. Senaryosu büyük bir gizemle saklanan filmin hangi konuya yöneleceği merak konusu olmakla birlikte, macera türündeki filmleri seven izleyicilerimiz için iyi bir seçenek gibi duruyor. Ancak bu filme gitmeden önce serinin önceki filmlerini izlemek güzel bir seçenek olabilir.
Korku türünü sevenler için bu sene farklı yapımlar bizleri bekliyor. Yapım aşamasından beri büyük sükse yaratan ve heyecanla beklenen The Black Phone, haziran ayında sinemaseverlerle buluşmayı planlıyor. Bir süredir beyazperdeden uzakta olan Ethan Hawke’ın soğukkanlı bir katili oynadığı bu filmde, katil tarafından kaçırılan bir çocuğun başından geçen olayları izleyeceğiz. Bir diğer heyecanla beklenen korku filmi ise Stephen King romanı uyarlaması olan Salem’s Lot. Şimdilik film ile ilgili çok bilgi verilmemiş olsa da Stephen King ismi bile heyecanlanmak için yeterli.
Bu yıl aynı zamanda eski klasikleri de tekrar bolca ziyaret edeceğimiz bir yıl olacak: Mission Impossbile 7, Sherlock Holmes 3 ve otuz beş yıldan sonra tekrardan izleyicilerle buluşacak olan Top Gun: Maverick. Her biri, zamanında birçok kişi tarafından sevilen kült filmler olan bu yapımları tekrardan beyazperdede ağırlayacak olmak bütün sinemaseverler için heyecan verici olduğu kadar merak konusu da. Özellikle, Top Gun: Maverick’in nasıl bir yaklaşım sunacağı ve onca yıl sonra Tom Cruise’un nasıl bir performans sergileyeceği başlıca soru işaretlerinden. Dolayısıyla bu filmleri de listenize eklemeyi unutmayın.
Ve tabi ki, bu senenin en çok beklenen filmine geliyoruz: The Avatar 2. Yayınlandığı dönemde rekor üstüne rekor kıran, birçok eleştiriye maruz kalsa da çığır açan yenilikleri ile sinema tarihinde yerini sağlama alan The Avatar filmini hepimiz izlemiş ve iyi ya da kötü bir şekilde hafızalarımıza kazımıştık. On iki yıl sonra tekrardan izleyicileri ile buluşacak olan The Avatar 2’nin masaya ne getireceği merak konusu olmakla birlikte; hikâyenin genişleyerek devam edeceğini, birçok oyuncunun filme geri döndüğünü ve en az bir milyar dolar bütçe ayrıldığını biliyoruz. Çok fazla söze gerek yok, bu senenin en merakla beklenen filmi kesinlikle The Avatar 2.
Yukarıda saydığım filmlere ek olarak, bu sene farklı tarzlarda birçok güzel yapım yine bizlerle buluşuyor. Aksyion ve macera filmi sevenler için The Northman, Morbius, Uncharted ve Black Adam güzel alternatifler olabilir. Gizem ve gerilim filmlerini tercih etmek isteyenler için Death on the Nile ve Bullet Train izlenebilir; korku severler için ise önerim The Devil’s Light, Fear ve Dark Harvest filmlerini listelerine eklemek olacaktır.
Hayır, ben bu sene biraz gülmek istiyorum derseniz Dog ve Distant adlı yapımlar sizi tatmin edebilir. Seçimini dram türünden yapmak isteyenler için, The Unbreakable Boy ve Elvis diğer alternatifler olarak karşımıza çıkıyor. Animasyon filmleri sevenler veya çocukları ile sinema keyfi yaşamak isteyenler için ise Turning Red, Lightyear, Sonic the Hedgehog 2 ve Minions: The Rise of the Guru güzel tercihler olacaktır.
Sözü bitirirken, bu sene sinema yapımları bizi heyecanlandırıyor olsa da sağlığınıza dikkat etmeyi ve çok kalabalık olmayan salonları tercih etmeyi unutmayın. Herkese iyi seyirler.