Son düzlük

Türkiye nefesini tutmuş halde, 2 rakibin seçim sonucunu belirlemek için bugün sandık başına bir kez daha gidiyor.

Çok büyük ihtimalle ben bu yazımı hazırlarken 24 saat sonra 13. Cumhurbaşkanımız seçilmiş olacak ve son düzlükte ipi göğüsleyerek diğer rakibini de ekarte etmiş bulunacak.

***

İki büyük rakip diyorum çünkü yıllardır rakipler. Birisi Recep Tayyip ERDOĞAN (RTE), diğeri ise Kemal KILIÇDAROĞLU (KK) (*İsim ve Soyisimlerinin Baş Harflerini kullanarak fazla yer işgal etmeden, hızlı ve pratik olarak kullanacağım.)

***

Rekabet o kadar büyük boyutlara vardı ki, her iki rakip de seçmenlere karşı son kozlarını, son hamlelerini kullanarak bu son düzlükte ipi önde göğüslemek için elinden geleni yapıyor. Peki zafere kim daha yakın? % kaç oyla ipi göğüsler? Gelin bunu birlikte analiz edelim. Ve seçim sonucunun ne olacağı hakkındaki öngörümü sizlere fısıldayayım.

***

KK ilk turda %44,88 almasına karşın, RTE %49,52oranında ezici bir üstünlükle neredeyse 5 puan farkla ilk turda yüksek oy aldı.

Neden ezici bir farkla ilk turda almış dedim? Neden böyle bir terim kullandım? Merak edenler olabilir o yüzden analize devam edelim: Öncelikle muhalefetin seçim stratejisi ve kampanyası için 1 yıl öncesine gitmek gerekiyor. Ne demişti muhalefet? Çok güçlü bir adayla Türkiye’nin önünün açılması ve Güçlendirilmiş Parlamenter sistemin gelmesi gerekiyor söylemini kullanarak seçimin kazanılması gerekir ve bu yüzden de adayımızın yıpranmasını istemediğimiz için aday ismini açıklamamak gibi yöntem belirledi.

Halbuki en büyük rakip olan RTE, adaylığını aylar öncesinden hatta neredeyse yıllar öncesinden ilan etmişti. Ayrıca güçlü aday olarak sunulacağı topluma ilan edilen açıklamanın ardından neredeyse seçime 1 ay kala KK çok güçlü! aday olarak ilan edildi ya da sunuldu.

Muharrem İNCE (Mİ)‘nin çekilmesinden sonra Sinan OĞAN (SO)‘ nın sürpriz yapması belki de KK için büyük bir şans oldu çünkü eğer SO aday olmasaydı RTE ilk turda %50 yi aşarak ipi göğüslemiş olabilirdi. Ama toplum tarafından özellikle bazı olaylar seçmende değişik bir ivme kazandırmaya başladı. Özellikle Meral AKŞENER (MA)‘in masadan kalkıp tekrar masaya dönmesi süreciyle başlayan linç diyebileceğimiz olumsuzluk tablosu ve aksiyonları özellikle Mİ’nin adaylıktan çekilme süreci ve daha sonrasında SO‘nın adaylık süreci devam ederken yaşananlar özellikle seçmende değişik bakış açısı yaratmış olacak ki, KK ilk turda bile aradığını bulamadı, istediği sonucu elde edemedi.

Daha da kötüsü parlamentoda milletvekili sayısı olarak oldukça zayıf kaldı; bu şekilde bir hezimete uğraması milletvekili listelerinin hazırlanırken çok daha dikkatli ve özenli davranılması gerektiği sonucunu çıkardı. Çünkü milletvekili listelerinin eleştirileri bile CHP içinden yüksek sesle dile getirildi. Neredeyse 20 yıldan fazla bir süre iktidarda bir parti olan AKP hem çok uzun bir süre iktidarda olma süresiyle hem bir yanda yaşanan Ukrayna – Rusya savaşıyla, hem dünyayı kasıp kavuran Covid-Pandemi süreciyle, hem de ülkemizi az rastlanan bir deprem faciasıyla, ülkemizi hem derin bir üzüntü hem de maddi manevi olumsuzluk yaşatırken muhalefet bloğunun, ilk turda bile %5 fark yemesi eminim birçok siyaset bilimci içinde hezimet anlamı taşıyor olacaktır.

Peki zafer kimin olacak?

Bu sorunun cevabını da, analiz, tahmin ve öngörüyle vermeye çalışacağım. KK son kertede her ne kadar Zafer Partisi‘nin desteğini almış gibi görünüyorsa da Zafer Partisi’nin taban seçmeninin KK ‘ya destek vereceğini düşünmüyorum. Ayrıca SO gibi desteğini açıkça RTE ‘ye olduğunu söyleyerek muhalefet bloğundan çok sayıda istifa haberlerinin geldiğini de göz önüne alırsak benim tahminim RTE 2. Turda öne çıkararak son düzlükte ipi göğüsleyerek Cumhurbaşkanı olarak seçilecek. Benim düşüncem bu gelişmeler ışığında bu şekilde oluşmuş durumda. Bu köşe yazımı okuyanlar sonuç tahminimi merak da ediyor olabilirler; sonuçta ilk turda hemen hemen anket şirketlerinin tamamı sonucu kestiremediler.

Benim öngörü ve tahminim RTE %68 oranında bir oy alarak KK ‘ya karşı büyük bir farkla seçimin kazanını olacaktır. Nasıl bu kadar bir fark atabileceğini soranlara da bir tahminim, öngörüm olacak. 2. Tur da CHP seçmeninin oy kullanmaya istekli olacağını pek sanmıyorum. Çünkü ilk turda seçim sonucunun muhalefet seçmeni üzerinde, özellikle CHP seçmeni üzerinde olumsuz, neşe kaybettiren bir sonuç olarak çıkması, umut ve şevk kaybettiren bir tablo sunmasını gözlemliyorum. Öyle ki CHP seçmeninin 2.Tura katılım yüzdesi bile düşebilir, oy vermek için istekli olmayabilir tarzında gibi bir durumda söz konusu olabilir.

***

Elbette, belki ben de tahmin ve öngörülerimde, ilk turda yanılmış olan anket firmalarına benzer bir şekilde başarısızlık yaşayabilirim. Sonucun ne olacağını 24 saat sonra hep birlikte görmüş olacağız.

Sonuç ne olursa olsun, öncelikle demokrasiye yakışan, hoş görü ve saygı içinde, sağ duyulu bir seçim olmasını temenni ediyor, seçmenleri vatandaşlık görevi olan oy kullanmaya davet ediyor ve sonucun Ülkemize, Türkiye’mize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.