Kahramanmaraş Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli, “Hasarlı binalardaki yıkımın yarattığı toz bulutu kansere ve solunum hastalıklarına sebep oluyor” dedi.
Kahramanmaraş Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli, hasarlı binaların yıkılırken yeterli tedbirler alınmadığından başta asbest olmak üzere birçok kimyasal maddenin toz halinde ortaya çıktığını belirterek, “Bu toz bulutu sadece uzun vadede zarar vermemekte, şu anda kısa vadede de zararlar vermektedir. Yıkımların bu şekilde devam etmesi uzun vadede kansere, kısa vadede de solunum sistemi hastalıklarına yol açacak. Örneğin göğüs hastalıkları servisine başvuru yüzde 30 artmıştır. Bu başvurularda öksürük genellikle ön plandadır” dedi.
6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta ağır hasarlı binaların yıkımı devam ediyor. Yıkım sırasında etrafı toz bulutu kaplarken, Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli, toz bulutunun insan sağlığı için çok büyük bir tehdit olduğunu söyledi.
‘10-15 YIL SONRA DEPREM BÖLGESİNDE KANSER VAKALARINDA ARTIŞ YAŞAYACAĞIZ’
Yıkımların bu şekilde devam etmesinin uzun vadede kansere, kısa vadede de solunum sistemi hastalıklarına yol açacağını kaydeden Tiyekli, yıkımların gerekli tedbirlerin alınarak yapılması gerektiğini söyledi. Tiyekli, şöyle devam etti:
“İnşatlarda kullanılan malzemelerde çok zararlı maddeler var. Bunların içinde Bunların içinde boya maddeleri var, kimyasal maddeler var. Bu yıkımlar sırasında bu kimyasal maddeler toz halinde ortaya çıkmakta. Bunların en bilindik olanı ‘Asbest’ dediğimiz madde. Asbest, uzun vadede insanları kanser yapan bir maddedir ve bunun acı sonuçlarını yıllar sonra, 10 yıl sonra veya 15 yıl sonra deprem bölgesinde kanser vakalarında, özellikle akciğer kanseri vakalarında artış olarak yaşayacağız. Tabi bu toz bulutu sadece uzun vadede zarar vermemekte, şu anda kısa vadede de zararlar vermektedir. Örneğin göğüs hastalıkları servisine başvuru yüzde 30 artmıştır. Bu başvurularda öksürük genellikle ön plandadır. Bunun dışında kronik hastalıkları olan, kronik solunum sistemi hastalıkları olan, astım koah gibi hastalıkların alevlenmeleri de çok artmıştır.”
‘BUGÜN YAPTIĞIMIZ HATANIN ACISINI 10-15 SENE SONRA BU ŞEHRİMİZ YAŞAMASIN’
Yıkım sonrasında demirlerin molozlardan ayrıştırılmasının enkaz yerinde yapıldığını, bunun da ikinci bir defa zararlı maddelerin olduğu toz bulutlarının ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirten Dr. Lütfi Tiyekli, “Tabi şu an yaz dönemindeyiz, dönemsel olarak böyle solunum sistemi hastalıklarını çok beklediğimiz dönem değil ama artış, bize kış döneminin daha da zorlu geçeceğini bildirmektedir.
Biz şu anda muhakkak tedbir almalıyız ve bu toza bir çözüm önermeliyiz. Biz, bu enkazları kaldırırken insan sağlığını önemsemeliyiz. Binaların yıkılması tabii ki önemli ama o binaların doğru tekniklerle yıkılması önemli. O binaların bir kısmı biliyorsunuz insanların yaşadığı yerin ortasında yıkılıyor. Bu durumda gerekirse çevredeki binalar boşaltılmalı, uyarı verilmeli ve buralar yıkılırken mutlaka tozun aşağıya inmesi için devamlı sulama yapılmalı, yıkım başlamadan önce, yıkım sırasında ve sonrasında da sulama yapılmalı. Şuna da çok dikkat edilmesini istiyoruz.
Bu molozların ayrıştırılması yerinde yapılmamalı. Yerinde ayrıştırma yapıldığı zaman da yıkım dışında tekrar bir toz bulutu oluşmakta. Bu ayrıştırmanın mutlaka müteahhit firmalar tarafından insan yaşamının olmadığı yerlerde yapılmalıdır. Biz burada temele insanı ve insan sağlığını almalıyız ve bu yıkımların mutlaka denetlenmesini istiyoruz. Bugün yaptığımız hatanın acısını 10-15 sene sonra bu şehrimiz yaşamasın. Zaten depremde binlerce canımız gitti, 10-15 yıl sonra da bu canlar gitmeye devam etmesin. Bu konuda yetkilileri göreve davet ediyoruz. Bugünden alınacak tedbirler bizim geleceğimizi kurtaracak belki de binlerce kişinin kanser olmasını engelleyeceğiz” ifadelerini kullandı.