Gazeteci İsmet Demirdöğen, Ankara’da kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 63 yaşında hayatını kaybeden Demirdöğen için 10 Mart Cuma günü saat 13.00’te Oran Cemevi’nde tören düzenlenecek.
Demirdöğen’in ardından bir taziye mesajı yayınlayan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Çok değerli dostum, sevgili meslektaşımız, basın özgürlüğü mücadelesinde yol arkadaşım İsmet Demirdöğen’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum” dedi.
Ankara – Çağdaş Gazeteciler Derneği önceki başkanlarından, 2015-19 dönemi RTÜK üyesi gazeteci İsmet Demirdöğen Ankara’da yaşamını yitirdi. 63 yaşında hayatını kaybeden Demirdöğen pankreas kanseri tedavisi için kaldırıldığı hastanede bir süredir yoğun bakımda tutuluyordu. Demirdöğen 10 Mart Cuma günü saat 13.00’te Oran Cemevi’nde düzenlenecek törenin ardından Gölbaşı Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Gazeteci İsmet Demirdöğen’in hayatını kaybetmesi başta Ankara’daki meslektaşları ve mesai arkadaşları olmak üzere tüm basın camiasında derin üzüntü yarattı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Demirdöğen’in vefatı üzerine bir taziye mesajı yayınladı. Bilgin mesajında duygularını şöyle ifade etti:
“Çok değerli dostum, sevgili meslektaşımız, basın özgürlüğü mücadelesinde yol arkadaşım İsmet Demirdöğen’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Sevgili İsmet, Ankara gazeteciliğinde ışıldayan, nazik, beyefendi, çok değerli bir meslektaş, saygıdeğer bir dosttu. Kanser tedavisi gördüğü hastanede sağlık durumunun ağır olduğunu öğrendiğimizde çok üzüldük, bir an önce atlatmasını diledik. Maalesef hayata gözlerini yumduğunu öğrendik. Değerli İsmet Demirdöğen gazetecilerin en zor günlerinde meslektaşlarının yanında olmak ve basın özgürlüğü mücadelesini yükseltmek için zor görevler üstlenen biriydi. Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin Genel Başkanı olduğu 90’lı yılların sonunda ülkemiz demokrasisi deyim yerindeyse can çekişiyordu.
Bu zor dönemde basın özgürlüğü mücadelesinin ve gazeteci dayanışmasının büyümesi için çok büyük çabaları oldu. Onunla yan yana bu çabaya omuz vermiş olmak en büyük gururumuzdur. Maalesef İsmet’i çok erken kaybettik. Oysa onunla beraber ülkemiz basınında daha özgür bir atmosferin yaratılması için yine omuz omuza çalışacaktık. Gazetecilerin, medyanın daha özgür olduğu, sansürün ve otosansürün hayatımızdan çıktığı günleri birlikte kutlayacaktık. Olmadı. Çok üzgünüm. Bu güzel gelecek de bizim İsmet’e ve depremde yitirdiğimiz meslektaşlarımıza borcumuz olsun. Sevgili İsmet’in yakınlarına, sevenlerine, ailesine ve meslektaşlarımıza baş sağlığı diliyorum.”