Memleket Partisi Sözcüsü Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, “Memleket Partisine operasyon çekmek isteyenler başarılı olamadılar, olamayacaklar da” dedi.
Sayan sözlerine şu şekilde devam etti:
TIPIŞ TIPIŞ OY VERDİRİLECEK CUMHURBAŞKANI ADAYI PLANLANIYOR
“Aslında 6’lı masanın yine tıpış tıpış oy verdirebilecekleri bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayı planladıklarını ve bu yüzden Memleket Partisine operasyon yaptıklarını düşünüyoruz. Memleket Partisi kurulduğu günden bu yana ilkeli duruşunu hiç bozmamıştır. Bizim yolumuz belli, söylemlerimiz belli. 17 Mayıs 2021’den bu yana ne söylüyorsak yine aynı şeyleri söylüyoruz.”
GÖNÜLDEN BAĞLI OLAN İNSANLARI YIKAMAZSINIZ
“Biz 63 ilde, 400 ü aşkın ilçede örgütlü bir partiyiz. İl ve ilçe başkanlarımızla, parti yöneticilerimizle görevimizin başında, dimdik ayaktayız. Bu istifalardan sonra ne bir il ne de bir ilçe başkanımız istifa etmiştir. Bize istediğiniz operasyonu çekseniz de nafile. Gönülden bağlı olan insanları yıkamazsınız! Biz dimdik ayaktayız, katlanarak artan motivasyonumuzla görevimizin başındayız.”
MEMLEKET PARTİSİ GENÇLERİN PARTİSİ
“Memleket partisi olarak ilk sözümüz gençlere. Gençler; Memleket Partisi’nden size selam olsun! Siyasette yeni bir rüzgar estirmeye, siyasetin dilini değiştirmeye hazır mıyız? Üstümüzde dolaşan kara bulutları kaldırmaya, birlikte geleceğimizi inşa etmeye hazır mıyız? Bu parti sizin partiniz olacak. Kendinizi özgürce ifade edebileceğiniz bir parti. Her basın toplantısında sizin sorunlarınızı dile getireceğiz ve tabi çözüm önerilerimizi de. Toplantıdan birkaç gün önce bir tweet attım ve dedim ki sorunlarınız yazın. Hepsini not aldım, tek tek her basın toplantısında yazdığın sorun alanlarını ve Memleket Partisi olarak çözüm önerilerimizi dile getireceğiz. Her basın açıklamasında biz sizin siyasetteki sesiniz olacağız.”
SIĞINMACILARI ÜLKELERİNE MUTLAKA GÖNDERECEĞİZ
“Gelen mesajlar sonucunda gördüğümüz tablo vahim. Gençler hayal kurmaktan vazgeçmiş. Sığınmacılar, kredi borçları, yurt sorunları, enflasyon, eğitim, gelir adaletsizliği. Gelen mesajlardan çoğu sığınmacılar ve özgürlük sorunu ile ilgiliydi. Öncelikle sığınmacıları geri göndereceğiz. Genel Başkanımız Sayın Muharrem İnce’nin de hemen hemen her konuşmasında belirttiği üzere; “Bu misafirlik fazla uzadı.” Kimlerle barışmadık ki! Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la da barışacağız, masaya oturacağız. Diplomatik kurallara uygun olarak, güvenliklerini sağlayarak sığınmacıları ülkelerine mutlaka geri
GENÇLERİ ÖZGÜRLEŞTİRİN
“Özgürlükler konusunda; iptal edilen konserler, festivaller, sosyal medya paylaşımları sebebiyle tutuklamalar, yargılamalar. O zaman Adalet ve Kalkınma Partisi’ne diyoruz ki; Bizden olanlar ve olmayanlar olarak gençleri bölmekten vazgeçin, kaynak paylaşımında adaletli olun, eğitimi tarikatlara, cemaatlere teslim etmeyin, laik eğitimden vazgeçmeyin, festival, konser iptallerinden vazgeçin, sanatı, müziği, sanatçıyı destekleyin, eleştiriye açık olun, bırakın gençler eleştirsin, kendini ifade etsin, korkutmayın, özgürleştirin.”
SANSÜR KANUNU
“Ama özgürleştirmediğiniz gibi korkutmaya, zapturapt altına almaya devam ediyorsunuz. Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ama bizim bildiğimiz adıyla “Sansür Kanunu”ndan bahsediyorum. Öncelikle haberciliğin özü zaten doğru ve güncel bilgiye dayanır. Buna ilişkin elbette ki bir itirazımız yok. Ama bu kanunun öyle bir amacı da yok. Konu seçimin yaklaştığı bu dönem itibariyle medyayı ve sosyal medyayı kontrol altında tutmak, denetlemek.”
BU KANUN KABUL EDİLEMEZ
“Buna göre “halka yanıltıcı bilgi vermek”, “halkı kin ve nefrete sürüklemek” kadar ağır bir suç. Öyle ki 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Peki böyle bir amacı kim, nasıl tespit edecek? O zaman TÜİK’in verilerini ne yapacaksınız? TÜİK’in verilerini yaymak da mı suç olacak? Ya da Cumhurbaşkanının Gezi olaylarında camilerin yakılması açıklamasını nereye koyacağız? Halk arasında korku, panik, endişe yaratmak amacıyla kamu barışını bozma” diyor kanunun ilgili maddesi. Mahkeme bu suçu tespit edene kadar kişi tutuklu yargılanabilir.
Soruyorum size adalet bunun neresinde? Böyle tartışmalı pek çok maddesi var düzenlemenin. Ama üzerinde durulması gerekenlerden bir tanesi de kimin gazeteci olup olmadığına Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının karar verecek olması. Aksine bu konularda meslek örgütlerinin görevlendirilmesi gerekirdi. Sonuç olarak bu kanun asla ve asla kabul edilemez! Toplumdan gelen tepkiler nedeniyle de görüşülmesi ertelendi. Biz de Memleket Partisi olarak konunun takipçisi olacağız.”
ENFLASYON EMEKLİ MEMUR VE İŞÇİ’Yİ EZİYOR
“TÜİK demişken, memur emeklilerine, asgari ücretlilere ve çalışanlara “TÜİK” tarafından belirlenen enflasyon farkını da üzerine koyarak yüzde 40 oranında bir “dokunuş” gerçekleştirilecekmiş. Değil yüzde 40 yüzde 140 da zam yapsanız da emekliyi, memuru, işçiyi enflasyona ezdiriyorsunuz. TÜİK’in değil, ENAG’ın istatistiklerine göre bir yılda yüzde 160,76 artış karşısında maaşların, ücretlerin erimesine engel olamazsınız. O yüzden bu artışları bir müjde olarak sunmaktan vazgeçin, çünkü inanmıyoruz. Bunlar zam değil olsa olsa yanlış ekonomi politikasının telafisi olabilir.”
ŞEKER ZAMMI
“Artık zam haberleri günlük rutinimiz oldu. Şeker! Mart ayı itibariyle yapılan yüzde 31’lik zamdan sonra yüzde 36.3’lük yeni bir zam daha geldi ve 50 kiloluk şeker çuval fiyatı 550 TL’den 750 TL’ye çıktı. Marketlerde bir ayda ikiye katlanan şeker fiyatlarının daha da artması bekleniyor. Yani Ayşe Teyzeye artık kahvaltı masana reçel de koyma deniyor.”
BU İNSANLAR NE YİYECEK?
“Ekmek! Ekmek fiyatlarındaki artış da hızla devam ediyor…İstanbul’un bazı ilçelerinde ekmek 5 TL’den satışa çıkıyor. Bu geçen yıl 2 TL’den satılan ekmeğin bir yılda yüzde 150 zamlanması demek. Ekmek de yemeyin diyorlar yani. Peki o zaman soruyoruz size. “Bu insanlar ne yiyecek?”
SAYAN: KADIN CİNAYETLERİNİ KINAYARAK BİTİREMEZSİNİZ
Sayan, “Kadın cinayetleri, kadın tacizleri, faillere verilen ceza indirimleri Türkiye’nin kanayan yarasıdır” dedi. Memleket Partisi Sözcüsü Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Pınar Gültekin davasına verilen ceza indirimine tepki gösterdi. Sayan şunları dile getirdi:
“Bu günlerde hepimiz Pınar Gültekin davasını dehşetle, üzülerek, içimiz yanarak izledik. Verilen “ceza indirimi” ile fail 23 yıl hapis cezası aldı.
Bu cezai yaptırım ise hapiste kaldığı süre göz önüne alındığında 14,5 yıl ceza ile sonuçlandı. Vahşice işlenen bu cinayeti “canavarca hisle işlememiştir” olarak değerlendirdi mahkeme. İktidar partisinden açıklama yapıldı, konu yargının konusudur diye. Elbette biz de biliyoruz yargı sürecine müdahale edilmeyeceğini. Ama hangi yargıya? Yaraladığınız, hasar verdiğiniz yargıya mı? Biz de biliyoruz mahkemenin mevzuata uygun karar verilmesi gerektiğini. Ama siz hangi hukuk devletinden, hangi mevzuattan bahsediyorsunuz? İstanbul Sözleşmesi’ni bir Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile kaldırdıktan sonra çıplak bıraktığınız mevzuattan mı?”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN ARKASINDAYIZ
“Kadın cinayetleri, kadın tacizleri, faillere verilen ceza indirimleri Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Türkiye’de resmi olmayan rakamlara göre bu sözleşmeden çıkıldıktan sonra (20 Mart 2021) 302 kadın öldürüldü, 254 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. İşte biz tam da bu yüzden Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile fesih edilen İstanbul Sözleşmesi’nin sonuna kadar arkasındayız ve iktidar partisinin yaptığı açıklamaya istinaden diyoruz ki; kadın cinayetlerini, kınayarak, lanetleyerek bitiremezsiniz.
Bu süreci yaraladığınız hukuk devletine, yargı düzenine havale edemezsiniz. Pınar Gültekin ve daha nice kadın cinayetleri bize gösterdi ki; önleyemediniz, koruyamadınız ve en vahimi cezalandırmadınız.”
SAYAN: PALYATİF TEDBİRLERLE SORUNLARI ÇÖZEMEZSİNİZ
İpek Özkal Sayan, “Siyasallaştırdığınız yargıyı düzenlemek için istediğiniz kadar yargı paketi çıkarın, nafile” dedi.
Memleket Partisi Sözcüsü Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, yaptığı basın açıklamasında 6. Yargı paketini değerlendirdi. Paketle gündeme gelen hakim ve savcı yardımcılığı görevini gündeme taşıyan Sayan, şunları dile getirdi:
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen 6. Yargı Paketi, 3 yıl boyunca devam edecek hakim ve savcı yardımcılığı görevini bir yenilik olarak getiriyor. Buna neden gerek duyuldu? Çünkü Türkiye’de 47 si devlet, 37 si vakıf olmak üzere 84 hukuk fakültesi bulunmaktadır. Hukuk Fakültesi sayısı giderek artıyor ancak nitelik artmıyor. Bu meselenin bugün sorun olarak karşımıza çıkmasının diğer nedeni, hakim ve savcı sayılarının terör örgütüne üyelikleriyle nedeniyle azalması ve İstinaf Mahkemelerinin kurulmasıyla tecrübeli hakim ve savcıların Bölge Adliye Mahkemelerine atanması. Böylelikle ilk derece mahkemelerinde tecrübeli hakim ve savcının kalmaması. Hukuk fakültelerinin kalitesini arttırmadıkça bulduğunuz palyatif tedbirlerle bu sorunları çözemezsiniz.”
KAYIRMACILIK SİSTEMİ YÜZÜNDEN TORPİL ARANIYOR
“Bu ülkenin pırıl pırıl, iyi eğitim almış gençleri, hakimlik ve savcılık mesleğini hedefleyen o tertemiz zihinler, yazılı sınavı geçtikten sonra “sözlü” adı altında yapılan sözde liyakat ama özünde kayırmacılık sistemi yüzünden kapı kapı torpil peşinde koşmak zorunda bırakılıyor. Birçok genç yazılıyı geçebilecek yeterliliğe sahip olmasına rağmen torpil bulma ümidi olmaması nedeniyle sınava dahi giremiyor.
Önünde düğmesi olmayan cübbe giyerek adalete hizmet edecek gençler daha mesleğe giremeden biat etmeye zorlanıyor. Yazılı sınavlarda derece yapanlar torpili olmaması nedeniyle elenirken son sıralarda yer alan “yeğenler” sözlüden 100 alıyor. Siyasallaştırdığınız yargıyı düzenlemek için istediğiniz kadar yargı paketi çıkarın, nafile.”
SAYAN: TARIM VE ORMAN BAKANINA SORDUK AMA YANIT ALAMADIK
İpek Özkal Sayan, “Marmaris’te çıkan orman yangınıyla da yandı içimiz. Memleket Partisi olarak 26.04.2022 tarihinde Tarım ve Orman Bakanına sorduk. Türk Hava Kurumu’nun elinde var olan uçaklara bakım yapılmadığı, yangın söndürmede kullanılacak uçak ve helikopter sayılarımızda eksiklikler olduğu ve bu konuda dışa bağımlı olduğumuz tespitini yaparak sorular yönelttik, ama sorduğumuz soruların cevabını alamadık” dedi.
Memleket Partisi Sözcüsü Prof. Dr. İpek Özkal Sayan, yaptığı basın açıklamasında orman yangınları ve Erzincan’ın İliç ilçesinde Fırat nehrine siyanür karıştığı iddialarını gündeme getirdi. Sayan, şunları ifade etti:
ZEHİR DOĞAYA KARIŞTI
“Erzincan İliç’te altın madeninin siyanür borusunun patladığı ve siyanürün çevreye, Fırat nehrine karıştığı “iddiaları” vardı. Bu iddiaların büyük kısmı doğru çıktı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı siyanür içerikli borunun patladığını ve solüsyonun çevreye yayıldığını tespit ederek ilgili şirkete ceza kesti ve suç duyurusunda bulundu. Yeterli bir adım mıdır? Asla değil. Zehir doğaya karıştı bir kere! Bu doğa felaketini nasıl önleyeceksiniz? Suyumuzu, toprağımızı bu zehirden nasıl temizleyeceksiniz? Masum canlıları, insanları nasıl koruyacaksınız?”
BAKAN YANIT VERMEDİ
Marmaris’te çıkan orman yangınıyla da yandı içimiz. Yapılması gerekenler zaman zaman konuşuldu. Biz de Memleket Partisi olarak 26.04.2022 tarihinde konuyu Meclis gündemine taşıdık. Tarım ve Orman Bakanına sorduk. Türk Hava Kurumu’nun elinde var olan uçaklara bakım yapılmadığı, yangın söndürmede kullanılacak uçak ve helikopter sayılarımızda eksiklikler olduğu ve bu konuda dışa bağımlı olduğumuz tespitini yaparak kendisine çeşitli sorular yönelttik, ama sorduğumuz soruların cevabını alamadık.”
SORUMSUZLUĞU DEHŞETLE İZLİYORUZ
“Türk Hava Kurumu’nu güçlendirerek yetki verme, yangın söndürmek için yeterli ekipmanı alma, yangın söndürmede işin ehli personel istihdam etme, yangınla mücadele ekibine gerekli eğitimleri verme gibi… Yapıldı mı? Cevabın “hayır” olduğunu bugün net bir şekilde görüyor, sorumsuzluğu dehşetle izliyoruz.”
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN BÜTÇE PAYI AZALIYOR
“Bununla birlikte OGM’ye ayrılan payın merkezi bütçedeki oranı gittikçe azalıyor. OGM’nin yangınla mücadele bütçesindeki rakamlar da dikkat çekiyor. Müdürlük geçtiğimiz yıl yangınla mücadele için 8.1 milyar TL’lik kaynak harcamıştı. Ancak, bu yıl söz konusu harcama için yalnızca 5.4 milyar TL’lik kaynak ayrıldı…
YANAN ORMAN ALANLARI YÜZDE 755 ARTTI
“2021 yılı itibariye Türkiye’de 139 bin 503 hektarlık alan orman yangınlarında yok oldu, yok olmaya da devam ediyor… İstatistiklere göre her yıl ortalama 20 bin 760 hektarlık alan yanarken, son aylarda bu miktar yüzde 755 arttı. Aslında yanan bizim ciğerimiz, geleceğimiz. Peki ya siz vicdanınız? Ormanlar cayır cayır yanarken 20 yıldır yönettiğinizi iddia ettiğiniz bu ülkede başınızı rahatça yastığa koyabiliyor musunuz? Tatile çıkacak mısınız bu yaz mesela? Yanan ormanların, canlıların acısı kabusunuz olmayacak mı? Peki insanların yüzüne nasıl bakacaksınız?”
TOPLUMUN HER KESİMİ MAĞDUR
“Toplumun her kesimi mağdur… Üniversite sayılarını arttırdınız, mezun öğretmenleri atayamadınız. 2021 KPSS mağduru öğretmenler de sözlüde elenmeden Eylül ayı itibariyle atanmayı bekliyor. Eğitim politikası olmayan Türkiye’de eğitim alanı Türkiye’nin en sorunlu alanlarından biri… Biz de eğitimde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerimizi her toplantıda dile getireceğiz.”
HALKIN SESİ OLACAĞIZ
“Memleket Partisi olarak ezilenin, mağdurun, hakkını arayanın her zaman yanında olacağız. Atanamayan öğretmenlerin, 2021 KPSS mağdurlarının, gençlerin, kadınların, yoksulların, iş arayanların, EYT mağdurlarının, kadro alamayan taşeronların, sözleşmelilerin, emeklilerin, doktorların, akademisyenlerin, polislerin kısaca biz halkın sesi olacağız.”