Bu günlerde yağan karın verimli olduğunu söyleyen Karslı çiftçiler bu kar altın değerindedir kar bizim için zenginliktir dedi.
Geçimlerini hayvancılık ve tarım yaparak sağlayan köylülerin yaşamı, kışın daha da zorlaşıyor. Bir metreye ulaşan karda hayatlarını güç koşullarda devam ettirmeye çalışan vatandaşların en büyük sorunu ise ulaşım ve soğuk hava. Yüksek rakımlı dağların arasında ve ovada yan yana dizili evlerde yaşayan ve doğdukları diyarları bırakmayan vatandaşlar, zor olsa da köyde yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor. Kışın ahıra bağladıkları hayvanları ile çocukları gibi ilgilenen köylüler, kışın çok yağan karın cefasını yazın da sefasını sürdüklerini söyledi.
Sonbaharın ardından başlayan kar, neredeyse ilkbahar aylarının sonuna kadar bölgeyi terk etmiyor. Karla birlikte yaşamaya alışan vatandaşların en büyük sorunu ise ulaşım ve hava sıcaklığının sıfırın altında 25 derecelere kadar düşmesi. Köyde yaşayan çocuklar ise kar ve soğuğa rağmen kendilerini meşgul edecek oyunlar bulmaya çalışıyor. Arkadaşları ile kar topu oynayan, karda kayan çocuklar her şeye rağmen çocukluklarını yaşamaya devam ediyor.
‘KAR BİZİM İÇİN ZENGİNLİKTİR’
Selim ilçesinin Bozkuş köyünde bir yandan kar temizliği yapan diğer yandan da hayvanlarına ot taşıyan eski muhtarlardan Kenan Güvercin, karın mutluluk, bereket, verim ve hayat olduğunu söyledi. Oğlu Zafer Güvercin ile birlikte bacalardaki karları temizleyen Güvercin, “Lapa lapa yağan son kar çok güzel oldu. Bu kış zaten çok fazla yağmadı onun için bu son yağan kar bizim için çok önemli. Bizlere çok faydası olacak. Bu kar toprağa, araziye, tarlaya faydalı olur. Kar bizim için zenginliktir, hoştur, temiz havadır, oksijendir, bolluk ve berekettir. Bu kar aynen altın değerindedir” diye konuştu.
Bozkuş köyünün Ermeniler tarafından katliama maruz kaldığını da belirten Güvercin, “Dedem de Ermeniler tarafından şehit edilmiş. Çiftçiliğin zorluğu ve arazinin elverişsiz olması nedeniyle köyümüz çok göç verdi. Eskiden daha kalabalık nüfusumuz vardı şimdi azaldı. Göç eden köylülerimiz İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlere yerleşti. Göç öncesi bin olan nüfusumuz şu anda 500’e kadar düştü. Köyümüz eğer göç vermeseydi 600 hane olurdu. Hayvancılık ve besicilikle geçimimizi sağlıyoruz. Tarımda da fiğ, yulaf, arpa ve buğday ekiyoruz. Hayvancılıkta devlet desteğinin olması bizi hep mutlu eder” dedi.
Erzurum Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği 4’üncü sınıf öğrencisi Zafer Güvercin de babasına yardım ederek ot taşıyıp, hayvanları besliyor ve kar yağdığında da bacalarda kar kürüyor. Zafer Güvercin, “Pandemiden dolayı köydeyim. Babama yardımcı oluyorum. Hayatımız öyle karla kışla devam ediyor” diye konuştu.