5 Ekim 1976 doğumlu Ramazan Kadirov, Rusya’nın özerk cumhuriyetlerinden olan Çeçenistan’ın başkanıdır.
Babası, Çeçenistan’ın eski lideri Ahmet Kadirov’dur. 2007 yılında, Çeçenistan’ın başkanı olarak atandı ve o zamandan beri görevini sürdürmektedir. 2 sene önce bu zamanlarda Türkiye’de bir parka Çeçenistan ayrılıkçı hareketinin liderlerinden olan komutan Cevher Dudayev’in isminin verilmesiyle Kadirov ekibi ve Türkiye arasında bir gerilim yaşanmıştı, bu gerilim medyaya taşındı.
Çok geçmeden Ramazan Kadirov ile ilgili çok algı operasyonu yapılmaya ve kendisi “Putin’in Uşağı”, “Mücahitlerin Yüz Karası”, “Kremlin Adamı” gibi sıfatlarla karalanmaya başlandı. Kısacası kara propagandaya başlandı. Burada Müslümanlar ve ulus devleti vatandaşları olarak üzerimize düşen empati yapmak, Batı’nın emperyalist bir takım dogmalarının zihnimizi şekillendirmesine izin vermemektir.
Öncelikle, Çeçenistan bölgesi 18. yüzyılın sonlarından beri Rus İmparatorluğu ile çatışmalar yaşamış, SSCB’nin kuruluşundan beri de tamamen Rusya’nın hükmüne girmiştir. Rusya Federasyonu’na bağlı bir devlettir. Türkiye’de, sırf Müslüman oldukları için Çeçen ayrılıkçı hareketine sempati ve destek mevcut fakat ulus devleti vatandaşları olarak komşumuz Rusya’nın toprak bütünlüğünü desteklemek, Müslümanlar arasında da dayanışmayı sağlamak zorundayız.
Nasıl ki biz bugün Kürt ayrılıkçı hareketini desteklemiyorsak kendi topraklarımız içinde, Doğu’da Ermenistan’ı kurmak isteyen ASALA’yı desteklemiyor, bunu “terörizm” olarak adlandırıyorsak, Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtarırken sırf Ermeni oldukları için Ermenistan’ı destekleyen diaspora Ermenilerine kızıyorsak Çeçenistan’daki ayrılıkçı faaliyetleri sırf Müslüman oldukları için desteklemek bizi kızdıklarımızdan daha farklı bir kefeye koymaz, hatta terör destekçisi durumuna sokar.
Nasıl ki farklı bir etnisiteye sahip birinin ülkemize, vatanına, milletine bağlı olmasından dolayı mutluluk duyuyorsak Ramazan Kadirov gibi birinin de kendi ülkesine bağlı, halkının refahını düşünen biri olmasından farklı bir şey düşünemeyiz. Terörizm veya ayrılıkçılık yapmak yerine Rusya bayrağı altında Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti için çalışıyor, ekonomik reformlarda bulunuyor, Evgeny Prigozhin’in darbe kalkışmasına cephe alıyor, halkın ve milletinin refahı için ne gerekiyorsa yapıyor. Dahası, 6 Şubat 2023’te yaşadığımız deprem felaketinde bizzat Çeçen Cumhuriyeti’ndeki Ulusal Muhafız Birliklerinin Başkan Yardımcısı ve güvenlik ekibinin eğitimcisi Daniil Martinov‘u arama-kurtarma çalışmasında yardım etmek üzere Türkiye’ye göndermişti.
Sayın Kadirov’u örnek bir Müslüman olarak görmemiz gerekirken “Putin’in Uşağı” vb. gibi yakışıksız algı operasyonlarının kurbanı olmayalım. Türkiye olarak çok uluslu bir yapıdayız ki Çerkez, Laz, Kürt, Arap vatandaşlarımız var. Onlar bayrağımıza sahip çıktığı gibi Rusya’daki Müslümanlar’ın da Rusya devleti bayrağına sahip çıkması, ortak paydada birleşmeleri kuklalık değil, vatanperverliktir, bilgeliktir.
Batı Emperyalist devletlerinin bizim için düşündüklerini, teröre destek veren zihniyeti kendimizden uzak tutmamız gerekir ulus devlet vatandaşları olarak. Batı devletlerinin Abdülmecid döneminde Hristiyan azınlıkları bahane ederek içişlerimize karışması ve zorla “Islahat Fermanı’nı” beyan ettirmesiyle aynı zihniyeti edinmeyelim. Her devletin, özellikle de komşu devletlerin toprak bütünlüklerini sonuna kadar savunalım. Sadece Rusya’yla kalmıyor, Çin’deki Xinjiang(Sincan Uygur Özerk Bölgesi) Çin’in toprağıdır, İran’daki Tebriz İran toprağıdır.
Oradaki yaşayan soydaşlarımız, dindaşlarımız için bir şeyler yapmak istiyorsak diplomatik yollar deneyebiliriz, orada burada zulüm yapılıyor yaygarası koparan Batı Emperyalizminin kirli maşası olmayı reddedelim. “Sadece destekliyorum, sempatim var” demeyin, herkes kendi gücünde zulmeder. Almanya’daki bir PKK iltisaklı derneğin Güneydoğu Anadolu’yu Kürdistan olarak adlandırıp terörist propaganda yapmasının yakışıksız olması gibi bizim de diğer ülkelerdeki vatanlarına bağlı, terörden uzak liderleri “kukla, hain” şeklinde itham etmemiz yakışıksızdır. Empati yapalım…