Müşfik diktatör dendiğinde ilk akla gelen isimdir Napolyon. Tarihte kendisinden askeri diktatör olarak bahsedenlerde var, baskıcı ve şiddet yanlısı diktatör diyen de var.
1769 da Korsika da dünyaya geldi. Ailesi Fransız’dan çok İtalyandi.10 yaşından itibaren Fransız askeri okullarında eğitim aldı ve kendini Fransa ya daha yakın buldu. Kendisine ‘’Fransız imparatoru’’ değil “Fransızların imparatoru” demiştir. Hitler gibi Napolyon’da ait olduğu ülkeden başka bir ülkeyi yönetmiştir.
1804 de iç savaşla 1. Fransız cumhuriyetinin başına darbeyle gelip kendini imparator ilan etmiştir. Tarihte nadir görülen bir olaydır, darbeyle basa gelip yönetimi değiştirmek. Napolyona’da bu yakışırdı dedirtiyor. Anayasal düzenlemeler günümüzde bir çok ülkede hala örnek alınmaktadır. Feodal hukuk sistemine Napolyon kuralları ile son vermiştir. Hukukun üstünlüğünü kabul ederek adaletin önemini vurgulamıştır. Aldığı ülkelerde herkese dini ne olursa olsun herkese eşit haklar vermiştir.
İmparatorluk sürecinde yaptığı her şey stratejikti. Bunların en dikkat çekenlerinden biri trafiğin sağdan akma durumudur. Buradaki hedefi de süngü tehdidinin önüne geçmekti. Fransa başta olmak üzere 51 ülkede hala direksiyon sol taraftadır. Fakat Napolyon’un işgal edemediği İngiltere ve onun sömürgelerinde direksiyon sağdadır.
Büyük ihtimalle Napolyon dendiğinde herkesin aklına gelenlerden boyuyla ilgili yapılan karikatürdür. Hatta yaşamının sonlarına doğru İngiliz karikatürist Gillary için beni devirmek için Avrupa’nın bütün ordularından daha fazlasını yaptı demiştir. Oysa ki yapılan araştırmalar boyunun 1.70 cm civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Bu bütün Avrupa’ya kafa tutan imparator gün geldi bir kadına yenik düştü. Hakkında bir çok kitap yazılan Josephine iki çocuklu hırslarına yenik düşecek kadar gözü kara bir kadındı. Bir davette tanıştılar ve orda aşık oldular. Bu andan itibaren Napolyon’un hayatı tamamen sevdiği kadın oldu. Uzun suren savaşlar da tek tesellisi sevdiğinden gelecek bir mektup oldu Napolyon’un. Ama işler öyle istediği gibi olmadı ilk önce mektuplar sonra Josephine kendisine olan sevgisi azaldı.
13 yıldır evlilerdi Napolyon’un en çok istediği bir çocukları da olmuyordu. Çocuk demek veliaht demekti oysaki. Bir gün ani bir şekilde Napolyon içi yanana sevdiği kadından ayrıldı. Aynı sene Avusturya kralı kızı ile evlendi ve bir oğlu oldu.
Tarih kaynaklarında çokta üzerinde durulmayan bir özelliği vardı bu imparatorun. Her sefer öncesi işgal edilecek yerin tarihi ve coğrafyasıyla ilgili detaylı araştırma yapardı. İtalya seferi öncesi Alp dağlarıyla ilgili öyle araştırmalar yaptı ki Kuzey İtalya’da pusuya yatan Avusturya ordusunu arkadan kuşatarak savaşta mağlup etmiştir.
Diğer bir sefer olan mısır seferinde başarısız olsa da yaptığı araştırmalar sonucu yanında götürdüğü bilimciler tarihte çığır açılması bakımından çok büyük önem taşır. Hiyerogliflerin okunması, mumyalama tekniğinin keşfedilmesi, piramitlerin nasıl yapıldığının anlaşılması hatta Akdeniz’i kızıl denize bağlayacak kanal fikri bu bilimciler tarafından ortaya çıkmıştır.
Gel gelelim her hikaye mutlu sonla bitmiyor. Fransa-Rusya savaşında mağlup olunca Elba adasına sürgüne gönderildi iki yıl süren sürgünden sonra kendisini destekleyen insanlardan yardım alarak tekrar iktidara döndü. Ama bu seferde Waterloo savaşında ezici yenilgiye uğradı ve Saint Helena adasına sürgüne gönderildi 51 yaşında rivayetlere göre intihar ederek olduğudur ama yapılan araştırmalarda mide kanserinden vefat ettiği tespit edilmiştir.
Ölümünden 19 yıl sonra naaşı Paris’e getirildi Fransa’nın en önemli askerlerinin yattığı Les Invalides adlı binadaki en görkemli lahit onunkidir.