Kırgızistan’dan Türkiye’ye getirilerek tutuklanan FETÖ’nün üst düzey yöneticisi Orhan İnandı darbe girişimini televizyondan öğrendiğini iddia etti
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) operasyonuyla Kırgızistan’dan Türkiye’ye getirilerek tutuklanan, FETÖ/PDY’nin ‘Orta Asya sorumlusu’ Orhan İnandı, 15 Temmuz darbe girişimini televizyondan öğrendiğini söyledi. İnandı, örgütün ‘yurt dışı sorumlusu’ Ali Ursavaş’ın, darbe girişiminden 3-5 gün sonra gözaltıların hukuksuz olduğu yönünde kendisine mesaj gönderdiğini belirterek, “Bu mesajı alt tabanımıza duyurmamızı, ne kadar fazla kişiye ulaşırsa cemaatin geleceği için iyi olacağını söyledi. Ben de mesajları tabanımızda benim sorumluluğumda olan arkadaşlarla paylaşarak mesajların yayılması yönünde talimat verdim” dedi.
MİT operasyonuyla Kırgızistan’da yakalanıp, Türkiye’ye getirilen Orhan İnandı, 6 Temmuz’da Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından dün Ankara Adliyesi’nde soruşturmayı yürütün savcıya ifade veren İnandı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından ‘silahlı terör örgütü yöneticisi olmak’ suçundan tutuklandı.
Örgütle ilk temas üniversite döneminde
Sorgusunda etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini söylediği belirtilen Orhan İnandı, 1990’da Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olduğunu, örgütle ilk temasının üniversiteyi kazandıktan sonra Ankara’da başladığını anlattı. Üniversite yıllarında örgüte bağlı evlerde kaldığını belirten İnandı, bu yıllarda örgüt içinde ‘Bilal’ kod adını kullandığını söyledi. Örgüt evlerinde kaldığı dönemde FETÖ’nün sohbet toplantılarına da katıldığını anlatan İnandı, “O dönem ‘Ankara İmamı’ İsmail Büyükçelebi’nin örgüte ait Samanyolu Koleji’nde verdiği sohbet toplantılarında yer aldım. İsmail Büyükçelebi’den sonra örgütün ‘Ankara imamlığı’na Kemalettin Özdemir getirildi. Bu toplantılara katılmamı sağlayan Abdullah San, daha sonra Fetullah Gülen’in yanında ders alan ve ‘mollalar’ olarak tabir edilen öğrenci grubuna girdi” dedi.
“Sohbete katılanlar arasında Adil Öksüz isimli şahıs da bulunuyordu”
Üniversitenin son yıllarında Keçiören’de örgüte ait evde ‘abi’ olarak görev aldığını söyleyen Orhan İnandı, firari Adil Öksüz ile bu dönemde tanıştığını belirterek, “1988-1989 yıllarında Fetullah Gülen’in talebelerinden olan Vehbi Yıldız’ın Ankara Bahçelievler’deki sohbet toplantısına katıldım. Bu sohbete yaklaşık 25 üniversite öğrencisi katıldı. Beni Sait Kaya götürdü. Bu sohbet hizmet hareketine ait ‘öğrenci ev abileri’ne yönelik yapıldı. Bu sohbete katılanlar arasında Adil Öksüz isimli şahıs da bulunuyordu. Adil Öksüz ile burada tanıştım. Kısa süre sohbet ettik. İlahiyat Fakültesi öğrencisi olduğunu söyledi. İlerleyen süreçte bir daha irtibatım olmadı. Kendisini 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe girişimi sonrası televizyonlardan gördüm. Adil Öksüz’ün ilerleyen süreçte Fetullah Gülen’in yanında ders alan ve ‘mollalar’ olarak tabir edilen öğrenci grubuna girerek ders aldığını öğrendim” diye ifade verdi.
Maltepe Dershanesi’nde yurt müdür görevi yaptığını itiraf etti
Okul bittikten sonra 1991 yılında örgüte ait Maltepe Dershanesi Işıklar Şubesi’nde tarih öğretmeni ve yurt müdürü olarak göreve başladığını söyleyen Orhan İnandı, 1 yıl sonra şube müdür yardımcısı ve dershane ser rehberi olarak görevlendirildiğini aktardı. Bu dönemde örgütün ‘Ankara il imamlığı’nı sırasıyla İsmail Büyükçelebi, Kemalettin Özdemir, Mehmet Ali Büyükçelebi, İsmet Aksoy ve Cemil Koca’nın yaptığını; bir dönem Mustafa Yeşil’in de bu görevi yürüttüğünü söyledi. İfadesinde örgütün ‘İstanbul il imamları’nın ismini de veren İnandı, örgüte ait tüm dershanelerden sorumlu kişinin ise Sait Aksoy olduğunu belirtti.
“1995’te Kırgızistan’da görevlendirildim”
Bir dönem Trabzon’da da görev yaptığını belirten İnandı, “1995’te Kırgızistan’da görevlendirildim. 2001’de ise Kırgızistan Sebat Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı ve ‘ülke imamı’ olarak görevlendirildim. Benden önce bu görevi Hacı Muammer Türkyılmaz, Naci Tosun ve Aziz Gürcan yürüttü” dedi.
“Orta Asya İmamı olarak görevlendirildim”
Örgütün ‘istişare heyeti’ içinde 2017’de yer alan Naci Tosun ve Ali Ursavaş’ın kendisini ‘Orta Asya imamı’ olarak görevlendirdiğini aktaran İnandı, “Bu tarihte Fetullah Gülen’in yanında bulunan ‘istişare heyeti’nde Abdullah Aymaz, Mehmet Ali Şengül, İsmail Büyükçelebi, Mustafa Yeşil, İsmet Aksoy, Rıdvan Kızıltepe, Barbaros Kocakurt, Mustafa Özcan, Şerif Ali Tekalan ve Recep Uzunallı isimli kişiler bulunuyordu. Ben ‘Orta Asya imam-mesulü’ olarak cemaatin hiyerarşik yapılanmasında Fetullah Gülen’e bağlı olan ‘yurt dışı koordinasyon mesulü’ Ali Ursavaş’a karşı sorumlu olarak faaliyet yürüttüm; Ali Ursavaş aynı zamanda bu tarih itibarı ile ‘istişare heyeti’ üyesidir” dedi.
“Hizmet hareketi içerisinde çeşitli görevler aldım”
‘Orta Asya imamı’ olarak Azerbaycan, Türkmenistan, Tacikistan, Kazakistan ve Kırgızistan ‘ülke imamları’ndan da sorumlu olduğunu söyleyen İnandı, “FETÖ’yü hizmet hareketi olarak adlandırıyorum; bu hizmet hareketinin başındaki Fetullah Gülen’i ise Fetullah Gülen hoca efendi olarak tanımlıyorum. 1985 yılı itibarıyla hizmet hareketiyle ilişkim, bağlantım vardır, ‘hizmet hareketi’ mensubuyum, ‘hizmet hareketi’ içerisinde çeşitli görevler aldım. ‘Hizmet hareketi’ içerisinde bulunan şahıslara görevler verdim, ‘hizmet hareketi’ içerisinde yaklaşık 35-36 sene kadar bulundum” diye ifade verdi.
“Örgüt okullarından 20 bin kişi mezun oldu”
Kırgızistan’da örgütün kontrolünde yaklaşık 40-50 örgüt evi bulunduğunu, bu evlerde önceleri Türk vatandaşlarının daha sonra ise Kırgızistan uyruklu örgüt mensuplarının kaldığını anlatan İnandı, “Kırgızistan’da bulunduğum 26 yıl içerisinde örgüt okullarından 20 bin kişi mezun oldu. Mezunların yüzde 10’luk kesimi örgütün hiyerarşisinde yer aldı. Kırgızistan’a sorumlu olarak gitmeden önce bu ülkede örgüte ait 13 eğitim kurumu vardı” dedi.
Kırgızistan’da şu an Kırgız iş adamları ve esnaftan ‘himmet’ adı altında yıllık 700 bin dolar, Türk iş adamlarından ise 200 bin dolar para toplandığı belirten İnandı, örgütü ait kurumlarda çalışan örgüt üyelerinin maaşlarından ise aylık 100 dolara kadar kesinti yapıldığını söyledi. Bu ülkede yıllık ortalama 250 bin dolar toplandığını anlatan İnandı, örgüt adına faaliyet gösteren kurumların isimlerini ise tek tek açıkladı.
“Gelişmeleri endişe ile televizyon takip ettik”
Darbe girişimini Kırgızistan’da televizyondan öğrendiğini belirten İnandı, “Darbe girişimi hakkında daha önceden bilgim yoktur. Sabaha kadar gelişmeleri endişe ile televizyon takip ettik. Sabaha karşı cemaatin ‘yurt dışı sorumlusu’ Ali Ursavaş’ı arayarak neler olduğunu, televizyonda darbenin Gülen cemaati tarafından yapıldığından bahsedildiğini söyledim. O da bana darbe girişimi ile cemaatin bir alakası olmadığını söyledi. ‘Siz bulunduğunuz pozisyonu koruyun gelişmeleri takip edin’ şeklinde talimat verdi. Olaydan 3-5 gün sonra da gönderdiği mesajda, yapılan gözaltıların hukuksuz olduğunu, bu yapılanların hukuka aykırı olduğu, kanunsuzlukların önüne geçmek gerektiği şeklinde paylaşımlarda bulundu. Bu paylaşımları alt tabanımıza duyurmamızı, ne kadar fazla kişiye ulaşırsa cemaatin geleceği için iyi olacağını söyledi. Ben de bu mesajları tabanımızda benim sorumluluğumda olan arkadaşlarla paylaşarak mesajların yayılması yönünde talimat verdim” dedi.
Maddi kayıplarının 2 yıl içinde 4 milyon doları geçtiğini itiraf etti
Orhan İnandı, 17-25 Aralık sürecinin ardından Naci Tosun, Mustafa Özcan, Şerif Ali Tekalan, İsmet Aksoy, Suat Yıldırım, Mustafa Günay, Ali Ursavaş, Bekir Baz, Barbaros Kocatürk, Ali Çelik, Zeki Pektaş, Halil Koç, Hüseyin Saruhan, Osman Karakuş, Mutlu Şahin ve İzzet Aker için Kırgızistan’da vatandaşlık başvurusu yaptığını anlattı. İnandı, başvuruların Kırgızistan istihbarat birimine onaya gittiği ve inceleme sonucunda Mustafa Özcan, Suat Yıldırım, Bekir Baz, Hüseyin Saruhan, Ali Çelik, Zeki Pektaş, Halil Koç, Mutlu Şahin ve İzzet Aker’e onay verildiğini söyledi. İnandı, darbe girişiminin ardından örgütün güç kaybettiğini, maddi kayıplarının 2 yıl içinde 4 milyon doları geçtiğini de kaydetti.
ByLock kullandığını itiraf etti
‘ByLock’ kullanımı ile ilgili tespitler sorulan Orhan İnandı, “‘ByLock’ isimli programı 2015 yılında İstanbul’a geldiğimde İsmail Köklü veya Ahmet Gürcan Çapraz kurmuştu. Ben kimlerle yazıştığımı hatırlamıyorum” dedi.