Bozkırdaki anneydim ben, katilimi kendim doğurdum… Bir yunusun çığlığı gibidir kadının sessiz çığlığı, duymayı istemek lazım!
Kadınlar ne mi ister… bir kadın karanlık bir odada saatlerce şiddete uğramak ister, bir kadın tüm benliğini hiç tanımadığı bir yabancı tarafından harcanmasını ister, sırf düşüncesini söyledi diye bıçaklanmayı, hayır dediği için vurulmayı ister, bir kadın gece yarısında hiç bilmediği bir memleketin kaldırımını kullandı diye ölmeyi ister, bir kadın büyüttüğü kız çocuğunun başkaları tarafından hayatına son verilmesindeki feryadı ister… neydi sizin için adalet bir kadının ölümü mü ben masum bir kan dökerken adalet o hapis dediğimiz yer mi ön dört yaşındayım kırk yaşında bir adamla evleniyorum ve ölüyorum çünkü izin vermedim kadın ölür çünkü minibüste tek kaldı kadın ölür çünkü eve geç geldi, kadın ölür çünkü ders çalıştı ,kadın ölür çünkü korktu, kadın ölür çünkü sustu…
Kadınlık insana ne kazandırıyor neye nasıl bir hakkımız var niçin güçlü duruyorduk bir babanın küçük bir çocuğu iken şimdi sokaklarda saçlarımın sürüklenmesi bana ne kazandırıyor, annemin gözünden sakındığı ben bilmediğim bir yabancı tarafından benliğimin satılması bana ne kazandırıyor, bir akli dengesi bozuk bir psikopatın günahını ben canımı vererek ne kazanıyorum, sevgisiz büyüyen adamın öfke problemini ben tedavi ederken ne kazanıyordum ama unutmayın ki bizden var oldunuz beni bir anneyim, ben hayalleri olan bir kız çocuğuyum…
Uğrunuza ve zevkinize satacağınız cansız bir varlık değilim korkmuyorum evde gecenin üçünde çıkıp rahatça markete gidebiliyorum ve ne işi vardı o saate kelimesine inat korkmuyorum, bir ilişkide hayır seni istemiyorum demekten ve Allah bilir ne yapmıştır kelimesine inat korkmuyorum, istediğim kısalıkta etek giymekten ve o nasıl bir giyiniş demelerine inat korkmuyorum, geceleri sırf yemeğin tuzu esik olmuş diye beni döven eşime karşı çıkmaktan ve sus o senin kocandır diyen zihniyetsizlere inat korkmuyorum.
Kabus gibi yerdeyim büyüdüğüm, doğduğum yerden kovuldum bir namus uğruna, ne insanlara kendimi anlattım bir bekaret uğruna ,aile diye sığındığım insanlardı töre uğruna boğazımı keserken, ne körler ne sağırlar ne dilsizler tanıdım bir tuzsuz yemek uğruna, karşılığı kadınların ölümüydü yine her zamanki gibi bir korku filmin başrolü kadındı ne kadar basit demi kadın bir ölü bulunması ama kimse onun bir anne olduğunu, bir evlat olduğunu, bir kardeş olduğunu, bir abla olduğunu, bir kadın doktor olduğunu, hayalleri olan, umutlarına sığınan, şefkatli, güçlü, bu hayata sağlam basan belki binlerce kişinin tanıdığı masum bir şarkıcı, bir futbolcu, bir mühendis belki de sadece bir mimardı …
Bozkırdaki anneydim ben, katilimi kendim doğurdum… Özgecan Aslan, Sinem Yurdanur, Emine Bulut, Müberra Kuzdan, Münevver Karabulut, Betül Tuğluk, Leyla Aydemir, Eylül Yağlıkara, Irmak Kupal ve daha binlercesi her gün başka bir haberde benzer başlıklar ile gündeme gelirken hangimiz hatırladık en güzel hikayelerin yarım kaldığını üçüncü sayfalarda tecavüz, şiddet, cinayet derken sayılmaz ve kıyılmaz insanlar tanıdık mağdurun hep kadın ve kız çocuğu olduğu dünyanın temizlenmesini umut eden ben sessiz kalmayın korkmayın siz sustukça insanlık yok olacak kalpler siyahlaşıp kendi yalnızlıklarına sığınacak ben susmuyorum susmayacağımda kadına şiddete hayır !eğitimsiz kadına hayır ! tecavüze, çocuk geline, cinsel tacize, eşitsizliğe hayır, namusun kadında olmasına hayır…