O kitabı o kıza hediye etmek istemiştim ama yetişemedim. Öylece kalakaldım ortada. Belki bir gün tekrar karşılaşırız umuduyla o kitabı saklamaya karar verdim..
Güneş, gökyüzünde pırıl pırıl parlıyordu. Bulutsuzdu gökyüzü. Rüzgar esmiyor, ağaçlar kımıldamıyordu. Bir kitapçıya girdim. Etraf oldukça genişti. Bazı kitaplar raflara dik dik, bazıları da yatay bir şekilde yerleştirilmişti. Elime bir kitap alıp incelemeye başladım. Sonra biri gözüme ilişti. Kitap bakıyordu ama sanki kitaba gösteriş için bakıyor gibiydi. Özellikle pahalı olanlara bakıyor, kapağı güzel olanı tercih ediyor ve dikkat çekmek için elinden geleni yapıyordu.
Hep sinir olmuşumdur böyle gösteriş meraklısı insanlara. Kafamı çevirdim. Bir başkasını fark ettim. Eline aldığı bir kitaba dalmış vaziyetteydi. Belli okumaya düşkün biriydi ve galiba bir kitabın güzel olduğuna emin olmadan o kitabı satın almayan cinstendi. Bu kişi çok hoşuma gitmişti. Böyle kendi halinde insanlara hep hayran olmuşumdur. Kitapçıda ilerlemeye başladım. Oldukça düzenli bir yerdi. Çalışan sayısı da azdı. Böylece rahatça içeride gezebiliyordunuz. Farkında olmadan kasanın oraya kadar gitmiştim. Kasadaki insanlara baktım. Kimi gördüğü her kitabı almıştı (muhtemelen aldığı hiçbir kitabı okumayacak) kimi sadece bir kitap almıştı, kimi de birkaç tane…
Kitapçılarda çeşit çeşit insana rastlarsınız. Bazısı hiç kitap almadan sadece gezer, bazısı gördüğü her kitaba saldırır (bunlar satın alma bağımlılarıdır. Yalnızca alırlar ama asla okumazlar.) Bazısı sadece bir tane alır, bazısı da hangi kitap modaysa onu alıp sosyal medyada paylaşıp bir daha ellerini bile sürmezler.
Kitapçıda iyice dolandıktan sonra beğendiğim birkaç kitabı satın almak için kasaya doğru ilerlemeye başladım. Bir çocuk gördüm. Belli bir kitap beğenmişti ama nedense satın almıyordu. Yanına yaklaşıp dedim ki:
-Merhaba, kitabı çok beğendiğin belli. Neden satın almadığını sorabilir miyim?
-Bu kitabı satın alacak kadar param yok abla.
Deyip yanımdan kaçtı. Arkasından bakakaldım. Çok üzülmüştüm bu kız çocuğuna. Hemen beğendiği kitabı da alıp kasaya gittim. Kendi kitaplarımla beraber kızın beğendiği kitabın da parasını ödeyip hızla kitapçıdan çıktım. O kitabı o kıza hediye etmek istemiştim ama yetişemedim. Öylece kalakaldım ortada. Belki bir gün tekrar karşılaşırız umuduyla o kitabı saklamaya karar verdim.