Aslında uzun zamandır bu konu üzerine araştırmalar yapıp çevremde yaşanmış olayları inceliyorum. Aldatmak nedir? Bir insanı yanılgıya uğratmaktır. Toplum aldatmak davranışını erkeğe yüklemiş tabi ki bu doğru bir tespit değil kadın da aldatır. Bu yazımda sadece erkeğin aldatma eğiliminden bahsetmek istiyorum.
Erkekler özgür ruhludur bağlanmayı çok sevmez bağlandığı insanın onun için özel olması gerekir. Çoğu erkek evlenme kararından kaçar evlenmek onun için hayatın bir çok güzelliklerinden vazgeçmesi demektir. Çünkü sorumluluk almak bir aile kurmak bazen erkekleri gerçekten korkutur. Evlilik çoğu zaman tekdüzeliğe düştüğünde iletişim azaldığında çocukların olması ile ilk sırayı çocuklara veren kadın çoğu zaman evde yetersiz gösterilmeye çalışılır.
Erkek yeni macera peşine düşer duygusal yönden şımartılmak ister bunu dışarıda arar. Acı olan erkek aldatmış olsa da evlilik kurumunu hiç bozmaz ve hayatına kaldığı yerden devam eder. Hayatına giren kadın suçlanır yuva yıkmakla itham edilir. Kimse erkeğe sormaz sen neden başka bir hayata yelken açmak istedin.
Suçlanan her iki tarafta kadındır. Biri eşini ihmal eden ilgi göstermeyen yetemeyen bir kadın diğeri de yuva yıkan kadın. Erkek haklı olan taraf mıdır? Erkek mutluluğu bir yerde bulmadığı için her şeye aynı anda sahip olmak ister evinde düzeni devam etsin dışarıda gönlü hoş edilsin. İlişkiler gerçekten gitmiyorsa iletişim yok ise çoğu zaman şiddet geçimsizlik bu ailenin içine girdiyse evlilik inatla niye devam ettirilir. Toplum baskısı evlendiysen asla ayrılmazsın. Gittiğin evde geçinmek zorundasın yuvayı bozamazsın. Yuva nedir gerçekten sevginin olmadığı sadece eş ve çocukların yaşadıkları dört duvar mıdır?
Mutsuz bir ailede çocuklar mutsuz bireyler olur. Bezen de evinde her şeyi olan erkekte aldatabilir. Eşini seven çocuklarına bağlı örnek gösterilen erkeklerde aldatır. Hayatına bir renk soluk ister sessizce aldatır sessizce bitirir kalığı yerden hayatına devam eder.
Duyguları ile hareket eden kadınlar her iki tarafta sınıfta kalıyor. Erkeği sürekli kontrol etmek kıskançlık krizleri geçirmek çok üzerine düşmek bir erkeği asla eve bağlamaz. Olay ilişkinin evlilik sürecine geçişte bireylerin özel alanlarına saygı duymaları ve değer vermeleri ile ilgilidir. Bir erkek maça gidebilir gezebilir ruhunu dinlendirmeye de ihtiyacı vardır. Aynı erkek çocukları ile ilgilenip eşinin gezmesine de katkıda bulunabilir.
Hayatlarınızda sevgiye yer verin bencil olmayın unutmayın siz kendinizi mutlu etmeye çalışırken mutsuz ettiklerinizin vebali altında kalmayın bence herkes dürüst olmalı ve ne istediğini bilmelidir. Aklıma özlü bir söz geldi bir kadın için en kötü gerçek sevgisinin arkasında duramayan ve cesareti olmayan bir erkeği sevmektir. Sevgi ile kalın.