Müzik her yerde dinlenmeyi bekliyor! Bu bölümden itibaren müziği dinleyebildiğimiz müzik seti bileşenleri eski dostumuz radyo’dan bahsedeceğim.
Müzik her yerde ve yaşantımızın her anında hazır bir şekilde dinlenmeyi bekliyor! Ancak bu bölümden itibaren müziği dinleyebildiğimiz bileşenlerini de eskisi ve zaman içinde kaybolanlar dahil, kısaca tanıyalım isterseniz. Öncelik, şüphesiz radyo’dadır.
Hatırlayacaksınız; zamanında Ankara Radyosu’nun her gün 19:00’da yayımlanan ‘Haber saatini’, ‘Türk Sanat Müziği’ saatlerini, ‘Meclis’ saatini veya FM’den Yavuz Aydar’ın yeni plak tanıtımlarını… Hepsi, az çok 60 yaşına yakın ve daha yaşlı neslimiz açısından geçmişin unutulmayan anılarını teşkil etmektedir. Aynı şekilde, eskiden Soğuk Savaş döneminde ‘Amerika’nın Sesi’ radyosunu ve özellikle yaşı biraz daha büyük müzik severlerin hatırlayacağı ‘Radio Free Europe’ kanalları da nostalji severlerin hatırlayacakları radyo kanalları arasındadır.
Radyo teknolojisine ve tarihçesine çok fazla girmeden, çoğu zaman arabalarımızda ve artık nadiren evlerimizde özellikle FM (frequency modulation – frekans modülasyonu) bandından müzik, haber ve sohbet programları bize yoldaş oluyor, neredeyse yüz yıldır.
1960’lı yılların ortalarına kadar neredeyse tüm dünya, radyo yayınlarını AM (amplitude modulation – genlik modülasyonu) ve uzaklardan yapılan yayınları SW (short wave – kısa dalga) bantları üzerinden dinleyebiliyordu. Kısa dalga radyo yayınları, atmosferin ‘iyonosfer’ dediğimiz üst bölümünden sekerek cihazımıza gelebildiği için inanılmaz uzaklıktaki radyo istasyonlarını dinlemek, şaşırtıcı bir şekilde mümkündü!
Ancak günümüzde artık, hem FM radyo istasyonları, hem de internet üzerinden yayın yapan radyo istasyonlarını dinleme şansımız var. Bunlardan ikincisi, artık sayısal dediğimiz sistem üzerinden yayın yapmakla birlikte, özellikle müzik dinlemeye tutkun iseniz, günümüzde ‘Spotify, Apple Music, Tidal, Youtube Music, Deezer, Fizy ve Muud’ gibi internet müzik sunucularına bağlanıp neredeyse gerçek bir ses kalitesine ulaşabilmeniz mümkündür. Fakat bu durumda, ev veya araçlarımızda bu sayısal müzik sunucularına erişebilme imkanımızın bulunması gerekmektedir.
Esasen bunun da birincil şartı, müzik cihazımızın (yani radyomuzun) internete erişebilmesidir. Günümüzde, özellikle evde çok net müzik dinlemeyi mümkün kılan yeni Digital Music Server’lar (sayısal müzik sunucuları) çoktan müzik setlerimizin bileşenleri arasında yerini almıştır.
Bunların da dışında yeni bir radyo teknolojisini DAB (digital audio broadcasting – sayısal ses yayımı) oluşturmaktadır ki Batılı ülkelerde bile yeni olan bu teknolojinin ülkemizde Ankara’da henüz deneme yayınları yapılmaktadır.
Kısacası, yine sayısal bir ses aktarımı teknolojisi olan DAB, bulunulan mekandan bağımsız olarak, tüm vericilerden aynı frekansta yayın yapılmasına imkan tanımaktadır. Özetle, sevdiğiniz radyo istasyonunun temel frekansı ülkenin tümünde aynı olacaktır. Yani şehirden şehire, radyo istasyonlarının frekansları değişmeyecektir.
Mevcut teknolojilere ilaveten de evlerimizdeki televizyonlarda (ki bir radyo görevi de esasen görmektedir) izlenen kanalların yayımladığı müzik çeşitleri, günümüzde artık akıllı televizyonların doğrudan internete erişimleri göz önünde bulundurulduğunda radyonun etkisinin uzun bir süre daha hayatımızda egemen olacağını söylemek mümkündür!