Yüreğimin kızıl saçlı bacısı! Ankara sokakları her insana farklı bir hikâye sunar. Anlarınızı yaşarken anılarınızı biriktirirsiniz farkında olmadan.
Zaman geçer, mevsimler değişir, çevrenizdeki dostların sayıları bir bir eksilir elinizde kalan yaşanmışlıklarla usulca bırakıverir sizi gerçekliğinize.
Ankara’da sanatta bir başkadır
Ankara’da sanatta bir başkadır. Bir denizi olmadığı için çoğu sanat sever birbirini tanır ve iki kelam etmekten asla kendini mahrum etmez. Sıradan bir günün iş telaşesin de hiç de sıradan olmayacak şekilde tanıdım sevgili Ressam Funda Yeğen’i. Diktayı seven bir yöneticim vardı o zamanlar. Koşar adımlarla işe yetişmeye çalışırken karşıma Güvenpark Sanat Galerisi çıkmıştı. Camdan içeriye baktığımda bu resim sergisine mutlaka girmem gerektiğini hissetmiştim. ‘Hayata bazen kısada olsa nadas lazım’ diyerek adım attım içeriye.
Boyaya can vermek
Karma bir resim sergisi olduğunu resimleri inceleme başladığımda anladım. Bir adım iki adım derken beni kendine doğru çeken bir köşe vardı. O köşede ki tabloların hikayelerinde babaannemin çeyizi, annemin bize sakladığı tecrübeleri, çocukluğumun temiz kalpliliğinin tanıdıklığı vardı. Anadolu kadınlarının hayatta ki zorlukların karşısında dimdik duruşunun mücadelesi vardı. ‘Boyaya can vermek’ deyimi tam da bu resimler için kullanılmalıydı. Hayallerimin düşünde gezinirken yanıma kızıl saçlı bir kadın yaklaşarak oldukça naif bir şekilde ‘‘Hoş geldiniz. Bu tablolar bana ait. Nasıl buldunuz?’’ diye soru vermişti.
Bu kişi Sevgili Ressam Funda Yeğen’di. Başımı çevirdiğimde göz göze geldik. Sesinde tanıdık bir tını, yüzünde samimi bir tebessüm, duruşunda yüce bir tevazu vardı. Tam bir sanatçıydı. ‘Resimleriniz beni ait olduğum topraklara götürdü.’ dediğimi çok net hatırlıyorum. Kısa süre sohbet ettik. Yetişmem gereken işin telaşında aklım sergide kalarak vedalaştım Funda Yeğen’le. Bu dostluğun yıllarca süreceğini ve insana dair ondan çok şey öğreneceğimi hissetmiştim ki öyle de oldu.
Üreten kişinin empati yeteneğinin olması çok önemli
Sanat, ego kavramından ne kadar arınırsa o kadar amacına ulaşıyor. Üreten kişinin empati yeteneğinin olması çok önemli. Yanına yaklaşan kadına, çocuğa şefkatle bakamayan kişi Dünya’nın en güzel boyası ile en güzel resmini çizse ne fayda? Kalbinin en derinliklerinde ki sevgi kavramını karşısındaki hiç tanımadığı bir insana sunduğu için çok sevdim Funda Yeğen’i. Ürettiği ürünü ortaya koyma şeklini anlatırken göz teması kurmasını, konuşmasında ki naifliği ve duruşundaki saygınlığına hayran kaldım.
Tekelleşmiş, ruhunu yitirmiş, bayatlamış sanat kavramı asla karşımıza gelmez hayatta böyle inancı ve direnci yüksek sanatçılar varken. Ankara’nın sokaklarında kitap satın alan, dostlarıyla çay yudumlarken hayatı konuşan, sokak hayvanlarına yardım eden bir ressam o. İyi ki varsın yüreğimin kızıl saçlı bacısı.
Sanata, edebiyata ve insana dair tekrar görüşmek üzere.