Maçın başlama düdüğü ile beraber iki takım arasında yıllardır süren kan davası varmışçasına manası olmayan bir yersiz gerginlik başladı. Beşiktaş tribünleri sahaya sürekli yabancı madde atmaya başladı. Ortada hiçbir şey yokken bu denli saldırganlık ve nefretin sebebi oldukça anlamsız bir şekilde gergin bir ortam yaratmaya yetti.
Bu maçı yabancı bir hakem yönetmiş olsaydı iddia ediyorum 5. veyahut 10.dakikada maçı tatil etmiş bununla beraber iki takımdan da en az birer futbolcu atılmıştı.. Çünkü Avrupalı herhangi bir hakem yönetse ne tribünden bu kadar madde atılırdı ne de oyuncular kavga için fırsat kollardı. Türk futbolunda ve Türkiye’de genel olarak otoriteye saygı yok. Bunun sebebi oluşan güvensizlik ortamı. Bunu da yaratan ülkenin gerek futbol gerekse siyasi ortamı. Türk futbolunun en önemli ihtiyaçlarından birisi yabancı hakemdir. Çünkü o hakem dışardan bir göz ve bağlı olduğu kurum olan UEFA’nın otoritesini taşıyor.
Atılan yabancı maddeler ve kaos ortamına hem attığı gol ile ardından 30 saniye sonra yaptırdığı penaltı ile Novak damgasını vurdu. Sonra ardından bir daha penaltı yaptırdı. İlk penaltıyı Batshuayi ile kaçıran Beşiktaş ikinci penaltıyı Ghezzal ile gole çevirerek skoru eşitlemeyi başardı. Özellikle ilk yarıda Ghezzal – Emirhan ve Kenan Karaman Beşiktaş cephesinde öne çıkan isimler oldu. Fenerbahçe tarafında ise Gustavo ve Ferdi de öne çıkan isimler oldular.
İlk yarı bittikten sonra iki takımda 2.yarıya yine kavga için mi çıkacak yoksa oyun mu oynayacak diye merakla bekliyordum.
2. devre başlar başlamaz Larin çok net bir gol pozisyonunu kaçırdı. Sonrasında yaklaşık 10-15 dakika baskılı oynayan Beşiktaş pozisyon bulamadı. 62’de N’Koudou – Batshuayi değişikliği Beşiktaş’ın ön alanda olan pres etkinliğini kaybetmesine neden oldu. N’Koudou istediği kontra ataklar için uygun alanda bulamayınca etkinlik gösteremedi. Tam ortada bir maça doğru dönülürken Valerien Ismael 75’deki 3 değişiklikle maçın hakimiyetini Fenerbahçe’ye teslim etti desek yanlış olmaz. Hiç bir şekilde varlık gösteremeyen Serdar Dursun ve İrfan Can’ın çıkışı doğruydu.
Oyuna giren Valencia’da takımına katkı sağlayamadı. Osayi de hücum alanında beklenen katkıyı takımına veremedi.. Arda ve Pelkas olsa belki Fenerbahçe’nin hücumda etkinliği daha farklı olabilirdi maçın son periyodunda. İlk devresinde futbol oynanmayan 2. devresinde değişikliklerden sonra kalitesi yerlerde olan derbi tadından uzak maçta iki teknik adam da günü kurtarmış oldu. Bu seyir zevki olmayan maçta kaybeden her zaman olduğu gibi Türk futbolu oldu.