Muğla’da, 400 basın mensubunun katılımıyla gerçekleştirilen ‘Anadolu Medya Buluşması’ndaki Yerel Medya Çalıştayı Sonuç Bildirgesi yayınlandı
Marmaris Belediyesi ve CHP Genel Merkezi iş birliğiyle Marmaris ilçesinde, ‘Yerel Medya Sorunları ve Çözüm Önerileri’ konu başlığı altında 16-17 Ekim tarihlerinde ‘2’nci Anadolu Medya Buluşması’ düzenlendi. 62 şehirden 400 basın mensubunun katıldığı programın son gününde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da basın mensuplarıyla bir araya gelip sorunlarını dinledi. Yuvarlak masa toplantılarında gazetecilerin kaleme aldığı sorunlar ve çözüm önerileri, açıklanan sonuç bildirgesiyle kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Çalıştayda, başta siyasi iktidar olmak üzere egemen güçlerin medyaya nüfuz etme arzusunun, gazetecilik mesleğini giderek işlevsiz kıldığı ve bu nedenle de halkın haber alma hakkının objektif biçimde yerine getirilemediği vurgulanırken, meslek kuruluşlarının her zamankinden çok daha ciddi ve acil bir görev seferberliği ilan etmelerinin şart olduğunun altı çizildi. Anadolu basınının buluşmasında da mesleki saygınlık, iş güvencesizliği, basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere medyanın temel sorunları öncelikli olarak dile getirilip çözüm önerileri tartışıldı. Çalıştaya katılan gazetecilerin istişaresiyle belirlenen tespitler doğrultusunda oluşturulan Yerel Medya Çalıştayı Sonuç Bildirgesi, kamuoyuna 12 madde halinde özetle şu şekilde duyuruldu:
“Basın özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalı, basın iş kanunu gazetecilerin ve meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir. Her dört gazeteciden biri işsizdir. Medya sektöründe istihdamı teşvik edecek düzenlemeler, işsizlik sorununa büyük oranda çözüm olacaktır.
Güçlü sendika, demokratik ülke, basın ve ifade özgürlüğü için olmazsa olmazdır. Ülkemizin uluslararası düzeydeki saygınlığını da etkileyen gazetecilere yönelik maddi manevi her türlü baskılara son verilmeli, meslektaşlarımıza yapılan fiili saldırılar mutlak surette önlenmeli, bu ve benzeri saldırı olaylarının sorumluları yakalanarak hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdır. Basın kartının işlevi arttırılmalı, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi kartın meslek kuruluşlarının inisiyatifiyle verilmesi sağlanmalıdır.
Turkuaza çevrilen basın kartının geleneksel rengi sarı olmalıdır. Sarı renk basının simgesidir. Basın İlan Kurumu, yapısı meslek örgütü temsilcileri ve gerçek bağımsız katılımcılarla yeniden düzenlenmeli, yerel basın başta olmak üzere gazetelere kamu kaynakları adil bir biçimde dağıtılmalıdır. Basın İlan Kurumu’nun ilan kesme cezası hakkı sınırlandırılmalı, mahkeme kararıyla iptal edilen cezalar için gazetelerin ekonomik kayıpları telafi edilmelidir. Basın İlan Kurumu’nun yüzde 15 olan komisyon oranı yüzde 5’e çekilmelidir.
Basın İlan Kurumu‘nun yerel basına destekleri, çok güçlü devam etmeli, kurumsallaşmaya gereken ilgi gösterilmelidir. RTÜK’ün gelirlerinden artarak hazineye gelir kaydedilen bölümü, belirlenecek özel ölçütler ışığında yerel radyo ve televizyonlara aktarılarak, yerel yayıncılığın güçlendirilmesi açısından önem kazanmaktadır. Yerel yayıncıların ödediği 10 yıllık yayın lisans bedeli acilen düşürülmeli, yerel ve bölgesel yayıncıların gelirlerine uygun hale getirilmelidir. Yerel yayıncılar açısından benzer sorunun yaşandığı TÜRKSAT yayın iletim ücreti de aynı çerçevede değerlendirilmeli ve acilen düşürülmelidir. Ulusal ile yerel yayıncının 10 yıllık lisans bedelinin aynı olması uygulaması terk edilmeli, yerel yayıncı için reklam geliri baz alınarak uygun bedelin belirlenmesi gerekmektedir.
RTÜK üye seçimlerinin en azından bir bölümü meslek örgütleri tarafından belirlenmelidir. Son yıllarda hızla büyüyen internet medyasına ilişkin kanuni bir düzenleme yapılmalı, bu alanda çalışan gazetecilere basın kartı ve 5953 Sayılı Kanun’a tabi çalışma hakları verilmelidir. Vatandaşın nefes alabildiği, kendini ifade edebildiği ve görüşlerini açıklayabildiği bir enteraktif iletişim olanağı sağlayan sosyal medyaya yönelik hazırlanan yasanın, bir yasaklar manzumesine dönüşmesi kabul edilemez. Sosyal medya özgürlüğünü yok edici yaptırımlardan kaçınılmalıdır. Sosyal medyadaki, bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi adına adımlar atılmalı.
Doğrular çerçevesinde bir sosyal medya herkesin yararınadır. Yerel medyaya yönelik maddi manevi devlet desteğini içeren özel bir düzenleme şarttır. Bu anlamda yerel yönetimlerin Meclis tutanaklarının yerel gazetelerde yayınlanmasının tüm il ve ilçelere yayılması yerel basına can suyu olacaktır. Bu uygulamanın genel bir kanun maddesi olarak yerel basın destek yasa tasarısının kapsamına alınması önerilmelidir. Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle kamu kurumları için yazılı basına getirilen abone olunma yasağı kaldırılmalı, tam tersine destek anlamında abonelikler, ilanlar, teşvik edilerek yeniden düzenlenmelidir. Yazılı basına destek için ithal kağıt yerine, yerli üretim kağıt kullanımı yeniden sağlanmalı, gazete kağıdındaki KDV oranı yüzde 1’e düşürülmelidir.
Çalıştay katılımcısı tüm meslek kuruluşları tek çatı altında birleşme girişimleri somutlaştırılmalıdır. İşlevi ve niteliği nedeniyle ister istemez önemli bir güce dönüşebilen gazeteciliğin, diğer sektörlerde de faaliyet gösteren sahiplerine, rekabet kurallarına aykırı avantajlar getirmesinin önüne geçilmelidir. Medya şirketi sahiplerinin özellikle kamu ihalelerine girmelerinin toplum vicdanını rahatsız ettiği düşünülerek, ortaya çıkan rahatsızlığın giderilmesine yönelik ciddi çalışmalar yapılmalı, mesleğin saygınlığıyla da ilgili olan bu olumsuzluk ortadan kaldırılmalıdır.”