İki farklı yalnızlık türü vardır. İlki sosyal izolasyondur. Birlikte zaman geçireceğiniz aileniz, arkadaşlarınız ya da herhangi biri olmadan saatlerce yalnız başınıza zaman geçirebilirsiniz.
İkinci tip yalnızlık ise yalnız hissetmektir. Başkaları tarafından önemsenmediğinizi ya da ihtiyaçlarınızın önemsenmediğini hissettiğinizde kalabalık bir odanın içerisinde bile yalnız hissedebilirsiniz. Arkadaşlarınız, iş arkadaşlarınız veya aileniz olabilir, ancak duygusal veya pratik destek için kendilerine güvenebileceğinizi hissetmezsiniz. Bu ikisi her zaman çakışmaz. Yalnız yaşadığınız halde yalnız hissetmeyebilirsiniz çünkü sizi eğlendirecek birçok sosyal aktivite yapıyorsunuzdur. Veya evli olduğunuz halde bile kendinizi yalnız hissedebilirsiniz çünkü eşiniz ve siz ayrı dünyalarda yaşıyorsunuzdur.
Kendini tanıyıp yalnızlaşmak sosyalken bile geri çekilmek doğru yerde doğru davranabilmek belki de hayatın doğru anahtarı budur.
Yalnızlık bir tercih çoğu zaman bir ilaç çevremizde karmaşık yoğun mutsuz toplulukların içinde yaşayacağımız karmaşık bir yaşam yerine sessiz sakin bir hayat. İnsan sosyal bir varlık. Sosyal ilişkilerin bozulması adaletsiz çıkarcı keşmekeş dünya kişiyi yoruyor. Çoğu değerleri kaybediyoruz. Yanlışlar doğru, doğrular yanlış olmuş. Dürüstlük değer katmıyor. Yüzüne gülüp kuyu kazanlar itibar kazanmış. Akrabalar ise en can alıcı nokta onlar sadece zayıf anınızı beklerler asla sizi sevmezler. Kötü gününüzde uzak amaçları çıkar ise sizden ayrılmazlar. Hepimiz bu örnekleri kendi hayatımız da görmüşüzdür. Hikâyeler aynı kahramanlar farklı diyelim.
Bağlılık güven saygı sevgi nereye gitmiş. Onlarda son durak otobüsüne binmişler. Yorulmuşların, mutsuzların her geçen gün artığı bu yolda gölgem dayandığım omuz aynadaki suretim arkadaşım diyerek yola koyulmuşum.
Sadakat kelimesinin anlamı itaat bağlılık anlamını taşımaktadır. Kurumlar da, dost ilişkilerinde ikili ilişkilerde sadakat kelimesinin önemi büyüktür. Peki, biz neden bu kavramı taşıyamıyoruz. Çalışıyoruz daha iyi bir iş kaşımıza çıkınca bulunduğumuz alanı terk ermek istiyoruz. En iyi dostumuza arkamıza dönüyoruz. Birliktelikler pamuk ipliğine bağlı olmuş. Her zaman hayatımızda olmayan yeni birisini arıyoruz. Onu tanımak cazip geliyor.
Kimseye sabrımız kalmamış. Daha iyisini istemek bizi köreltiyor. Aslında bu duygu yeni tanıştığımız kişiyle de ihaneti yaşatıyoruz. Sadakatsizliği kadına ya da erkeğe yüklemiyorum. İnsan olarak tükenmişiz ve nefsimizin terbiyeye ihtiyacı var. Ahlaki değerleri kaybetmişiz bu yolda yapılan her şey mubah. Küçük bir ev akan bir su geniş bir gökyüzü uzanacağım bir ağacın altı. Bazen hayata zorluklara direnmek mücadeleci bir hayat ayakta durabilmek kişiyi olgunlaştırır. Ruhlarımızda kanatlarımız var ise her karanlığın ardından güneşi yakalayabiliriz. Hayatımızda açan çiçeklere doğan güneşe her gün pencereme konan kuşlara içerisinde merhamet kalmış insanların hatırına güzel bir dünya Yaratandan dolayı yaratanı sevmek şükretmek sevgi ile hayatımızı hayırlı tüketmeyi dileyelim.