Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, gazetecilik mesleğine gölge düşürmeyi amaçlayan tartışmaları endişeyle takip ediyoruz. Yalansa haber olmaz, haber ise yalan olmaz” dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, gazetecilik mesleğinde ne, nerede, kim, nasıl, neden gibi en temel sorulara yanıt verilecek şekilde doğrulanmış bilgiler ile haber hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu bakımdan ‘yalansa haber olmaz, haber ise yalan olmaz’ diyoruz. Dolayısıyla sorgulayarak gazetecilik mesleğini layığıyla yapmaya gayret eden meslektaşlarımız üzerine gölge düşürmeyi amaçlayan tartışmaları endişeyle takip ediyoruz” dedi.
Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında yayınlanan Eylül 2021 raporuna ilişkin yazılı açıklamasında, basın ve ifade özgürlüğü açısından yabancı medya ile yurt dışı kaynaklı çeşitli desteklerden yararlanan kuruluşları hedefleyen yasa hazırlığını anımsattı.
Bu yasa hazırlığına ilişkin “sosyal medyada dezenformasyon ve yalan haber yayılımını önlemek” gerekçesi sunulduğunu kaydeden Bilgin, “Yaz döneminde memleketimizi, bizleri adeta kahredercesine orman yangınları ve sel felaketleri ardı ardına yaşandı. Bu dönemde demokratik tüm ülkelerde olduğu üzere varsa eksiklikler, yanlışlıklar nedeniyle hükümete yönelik sorular gündemdeydi. Ancak sorular ve eleştiriler iktidarı rahatsız ederken demokrasi gereği şeffaf yanıtlar yerine toplumsal muhalefeti hedef alan tutum alındığı görüldü. Bu tutum kapsamında gazetecilik mesleğini daha fazla zedeleyecek, halkın haber alma hakkına zarar verecek yasal düzenleme girişimi sürüyor. Umuyoruz aklı selim ile Türkiye’nin uluslararası arenada da demokratik ülkeler kategorisinde yer almasını tartıştıracak adımlar atılmaz” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) basın ve ifade özgürlüğü lehine kararlarının Eylül ayı raporunda olumlu gelişmeler olarak kayda geçtiğini söyleyen Bilgin, AYM’nin “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla karşılaşanları, siyasetçileri, sanatçıları, vatandaşları bir ölçüde rahatlatacak kararlarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarınca davacı olunmaya devam edildiğini belirtti. Bilgin, adli makamlarca da AYM’nin soruşturma süreçlerinde özgürlükleri genişletici eğilimine uymadıklarını bildirdi.
Gazeteciler Cemiyeti başkanı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi bağlayan “özgürlük yanlısı” kararlarına, Anayasanın açık emrine rağmen yerel yargı makamlarınca uyum gösterilmediğini de sözlerine ekledi.
Sansür uygulamalarına dönüşen erişim engelleme kararları ile siyasi gelişmeler ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili haberlere erişim yasakları için “hız kesmiyor” görüşünü aktaran Bilgin, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) da iktidarı eleştiren televizyon kanallarına yönelik ceza yaptırımlarını sürdürdüğünü dile getirdi. Bu çerçevede, RTÜK’ün AKP ve MHP kontenjanından seçilmiş üyeleri, özellikle Fox TV, TELE1, KRT TV ve Halk TV aleyhine oy çokluğuyla para ve idari yaptırım cezaları kararları aldığını vurguladı.
Bilgin ÖiB’nin açık kaynaklardan derlediği verileri itibariyle Eylül ayı sonunda 27’si hükümlü ve 26’sı tutuklu olmak toplam 53 gazeteci hapiste olduğunu kaydetti. Böylece hapisteki gazeteci sayısında önceki aylara göre düşüş eğilimi not edildiğini söyleyen Bilgin, arzu edilenin tutuksuz yargılamanın ilkesel olarak yasaların ön gördüğü şekilde uygulanması, gazeteciliğin suç olarak görülmemesi olduğunu vurguladı.