Bir yağmur yağarken insan ne düşünüyor? Yağmur damlaları ince ince düşerken, saçlarının arasında yanaklarına doğru süzülürken?
Bazı insanlar için yağmur damlaları “umut” olurken, bazı insanları içinde “hüzün” oluyor.
Daha doğrusu insanlar, yaşadığı hayatın etkisi altında yağmur damlalarına sığınarak gönüllerini hüzün sarıyor, bazı insanlar ise o yağmur damlalarının ardından oluşan gökkuşağı arasında güzel bir umut bekliyor, sahi gökkuşağı arasında bir umut var mı?
Pencere kenarında otururken bir elinde çay, bir elinde telefon gözün yağmur damlalarına dalmışken kulağında pencerene doğru vuran yağmur seslerini işitirken elindeki o telefondan gelecek güzel bir mesajı beklemiyor musun?
Ben her yağmur yağdığında telefonuma bakıyorum acaba diyorum o mesaj gelir mi?
Gelmiyor, belki hiç gelmeyecek ama o yağmur damlaları bana umut oluyor her yağdığı zaman hemen sarılıyorum telefonuma.
Bazı insanlar içinse yağmur damlaları hüzün oluyor, yüreğinin köşesini hüzün sarıyor hep.
Kaybetmiş insanlar, toprağın üstüne düşen o yağmur damlaları sanki yüreğine bir hançer gibi saplanıyor, ince derin bir sızı sarıyor yüreğini.
Yağmur yağarken sevdiğini toprak altına koyan insanlar var bir de.
Acaba diyorlar hep: Islanıyor mu benim canımın yarısı?
O yağmuru pek sevmezdi diyor, üşüyor mu acaba?
Yağmur damlaları sert sert toprağa düşerken, toprağın kokusu etrafa yayılırken derince içlerine o kokuyu çekerken akciğerlerine kaybetmişliğin kokusu sarıyor.
Dünyaya geliş nedenimizi idrak edebiliyor muyuz?
Her yağmur yağdığı zaman içime çektiğim o toprak kokusunda hissediyorum, idrak ediyorum o zaman neden bu diyara geldiğimi.
Belki bir gün mezar taşına ismim yazdığı zaman üzerime yağmur damlaları sert şekilde dökülürken sevdiğim derince o toprak kokusunu çekip yüreğinde beni hisseder mi?
“Bugün toprak bir başka kokuyor, bugün toprak sevdiğim kokuyor” der mi?
Belki bir gün…