Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu ölümünün 31’inci yıl dönümünde bombalı suikasta uğradığı evinin önünde anıldı. Anma törenine CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP’li bazı milletvekilleri ile çok sayıda kişi katıldı.
Ankara’da 24 Ocak 1993’te, evinin önünde otomobiline yerleştirilen bombanın infilak etmesiyle hayatını kaybeden gazeteci ve yazar Uğur Mumcu için anma töreni düzenlendi. Mumcu’nun adının verildiği sokaktaki evinin önünde düzenlenen törene CHP Lideri Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya İlçe Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP’li bazı milletvekilleri ve CHP Etimesgut İlçe Belediye başkan adayı Erdal Beşikçioğlu ile çok sayıda vatandaş katıldı. Özel ve Yavaş tören öncesi Uğur Mumcu’nun evini ziyaret ederek, eşi Güldal, kızı Özge ve oğlu Özgür Mumcu ile bir süre görüştü.
Daha sonra Mumcu ailesi ve Özgür Özel önce evin önündeki parkta bulunan Faili Meçhuller Anıtı’na sonra da Uğur Mumcu’nun hayatını kaybettiği alana karanfil ve yaktıkları mumları bıraktı. Anma törenine katılanlar, Uğur Mumcu’nun hayatını kaybettiği yerde saygı duruşunda bulundu. Törene katılan vatandaşlaanıta karanfil bırakarak mum yaktı ve türküler söyledi.
ÖZGÜR ÖZEL: RABITA KİTABINDA KİM YAZIYORSA FAİLLER ONLARDIR
Sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Özel, “31 yıl önce bu sokakta patlayan bir bomba, cumhuriyet değerlerine, cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerlere, bizi biz yapan değerlere saldırdı. O değerlerin en cesur savunucusunun bedenini paramparça etti ancak o beden bu ülke sınırları içinde herkese savrulurken; her yere kendi direncini, kendi mücadele azmini ve aydınlığını taşıdı. Uğur Mumcu, 31 yıldır yanan bir mumdur, karanlığa karşı yanan bir mumdur.
Bu cinayetin faili ortaya çıkarılmadı. Aslında bu cinayet işlenmeden önce failleri ortada olan bir cinayetti. Uğur Mumcu, Rabıta kitabında kimi yazıyorsa failler onlardır. Bu cinayeti işleyenlerin ortaya çıkarılması bekleniyor; birileri de diyor ki ‘bir tuğla çekersek tüm duvar yıkılır hepimiz altında kalırız’. Bu ifade derin devleti koruyan bir ifadedir. Gün gelecek tuğlayı çekeceğiz, hepsi altında kalacak. Bu ülke o zaman rahat edecek” dedi.