Üçüncü Şahsın Şiiri… Sevdiğimin sevgilisi, Mutlu musun? Ben değilim. Huzurlu musun? Ben değilim. Onunla mısın? Ben değilim. Ona istediğin zaman ulaşabiliyor musun? Ben ulaşamıyorum.
Nasıl bir his?
Senin yaşadığını ben yaşayamadım. Cahilim bu konuda, bilmiyorum da… Anlatsana biraz.
Ah! ne kadar zor biliyor musun?
Sen varsın diye ona yaklaşamamak, konuşamamak sadece uzaktan izlemek..
Ne kadar zor biliyor musun? Nereden bileceksin ki? Sana bu durumu yaşatmadı o. Sevdi, mutlu etti, huzur verdi, elinden tuttu ve istediğin zaman yanında oldu. Bir çocuk gibiydin ve o seni sahiplendi. Oysa ben, onun sahipleneceği bir çocuk olmak yerine elinden tutan bir yol arkadaşı olmak istemiştim. İzin vermedin.
Hani der ya Attila İlhan “Üçüncü Şahsın Şiiri”nde,
“Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu ağlardım”
İşte bu şiirdeki “hayırsızın biri” sensin benim gözümde. Onun gözleri gözlerime değdiğinde içimde bir burukluk hisseder, o an felaketim olur ağlarım. Beni sevmiyor buna da ağlarım. Bir sevdiği oldu bunu duydum hatırladıkça ağlarım. En çok neye ağlarım biliyor musun?
Sevdiğimin sevdiği hayırsız,
Sevdiğimin sevdiği güçsüz,
Sevdiğimin sevdiği çelimsiz ve her türlü güzellikten noksan, manevi güzelliklerden noksan… işte en çok buna ağlarım. Ne vakit karşımda görsem seni, asaletimi kenara bırakarak, kendime yakışmayanı yapmaktan, seni öldürmekten korkarım.
Yapmayacağım!
Seni öldürmeyeceğim Ey sevdiğimin sevdiği…
Seni öldürmeyeceğim de senin için bir dua edeceğim. Artık hayırlı bir dua mı yoksa şerli bir dua mı olur? Sen karar ver.
Manevi anlamda ölmek üzereyken çıkmıştı o karşıma ve canıma cân olacağını düşünmüştüm. Onu sevdiğimi bile bile girdin ya araya kara kedi misali, Bana cân olmayan sana da cânân olamasın. Şimdi ömrün boyunca bu yükle yaşa yaşayabilirsen.
Ey sevdiğim!
Sana söyleyeceklerimi Attila İlhan üstadım toplamış zaten. Bu şiirle kal.
“Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu ağlardım
Ne vakit Maçka\’dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Bir rüzgâr aklımı alırdı
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin bakardın
Üşürdüm içim ürperirdi
Felaketim olurdu ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu ağlardım
Attila İlhan – Üçüncü Şahsın Şiiri
Üstad’a selam, sevgi, hürmetlerimle…