Türk futbolunun önemli altyapı kulüplerinden biri olan Bursaspor’un, oyuncularını yetiştirdiği yer alan olan Vakıfköy Orhan Özselek Tesisleri, geçmiş dönemlerde pek çok oyuncuyu vitrine çıkarırken, yeni yeteneklerin de sahne alması adına çalışmalar hızla devam ediyor.
Bu sezon, Bursaspor’un Türkiye Futbol Federasyonu’na (TVF) gönderdiği listede 33 oyuncu yer alırken, bu oyuncuların 25’i Vakıfköy Akademi’den yetişti. Bursa temsilcisinin, resmi maçlarında da kadronun önemli bir kısmını altyapıdan yetişmiş oyuncular oluştururken; ‘futbolcu fabrikası’ olarak adlandırılan Vakıfköy, Türk futboluna önümüzdeki dönemlerde de yön vermeye devam edecek.
Gençlik Geliştirme Kurulu Başkanı Serhat Arı ile üyeler Ceyhun Yaman ve Emir Topuk, Vakıfköy’ün önemini dile getirirken, gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Gençlik Geliştirme Kurulu Başkanı Serhat Arı, yaptığı açıklamada, “Yeni değiştirilen tüzük gereği oluşturulan kurul, direkt yönetime bağlı. Vakıfköy’ü biraz daha özerkleştirmek, buradaki işleyişi rahatlatmak için kurulan bir kurul. Normalde yetkileri çok geniş ancak Bursaspor’un mevcut durumlarından dolayı kurul da ister istemez etkileniyor” dedi.
Kulübün zor aşamalardan geçtiğine işaret eden Başkan Arı, “Kulübümüz herkesin bildiği gibi zor günler geçiriyor. Yukarıdan destek oluyorlar tabii ki, biz de nasıl omuz omuza oluruz bunun derdindeyiz. Onların Vakıfköy yükünü nasıl azaltırız, misyonumuz bu yönde” diye konuştu.
“ALTYAPISI SAĞLAM KULÜPLER, UZUN VADEDE ARTIYA GEÇECEKTİR”
Türk futbolunda kulüplerin son zamanlardaki borçlanmalarına değinen Gençlik Geliştirme Kurulu üyesi Ceyhun Yaman da, neden altyapıya önem verilmesi gerektiğini sıraladı. Yaman, “Kulüpler neden borçlanıyor? Yapılan yanlış transferler, harcanan fazla bütçeler, yabancılara verilen fazla paralar bunda etkili. Türkiye’deki birçok kulüp zor günler geçiriyor. Transfer tahtasını açamıyor, eksi puan alıyor. Bu kötü konjonktür Türk futbollu için bir fırsat niteliği de taşıyor. Elbette ki transfer tahtasının kapalı olması, kulübün borç içerisinde olması sağlıklı ve güzel bir durum değil ama bu durum genç oyuncular için bir fırsat oluşturuyor. Altyapısı sağlam, aşağıdan yukarı oyuncu taşıyabilen, süre veren, gençlerini oynatabilen kulüpler uzun vadede her zaman artıya geçecektir” ifadelerini kullandı.
“BURSASPOR, YETİŞTİRDİĞİ GENÇLERLE BAŞARIYA ULAŞACAK”
Özellikle borçların azaltılması için, yapılacak en büyük hamlelerden birinin de altyapı oyuncularına daha fazla güvenmek olduğunun altını çizen Yaman, genç oyunculara daha fazla süreler verilerek, sahip oldukları potansiyellerin ortaya çıkarmalarının kulübe katkı sunacağını belirtti.
“Hem oyuncuların kendilerini geliştirerek yetiştirilmesi, hem de yarışmacı kulüp kimliğine bürünülmesi gerekiyor ki yetişen oyuncular da Avrupa’da yer alabilsin ve buradan elde edilecek gelirlerle de maddi yükü azaltabilelim” diyen Yaman, “Burada çocukların gelişimine etki etki ettikten sonra A Takım’da performanslarını görmek, duygusal açıdan bizleri daha fazla mutlu ediyor. Onların, Bursaspor A Takım formasını terletmeleri, başarılı olmaları, bizim için her şeyden önemli, ancak ekonomik anlamda da kısa vadede olmasa da, orta vadede katkı sağlayacaklardır. Bursaspor yetiştirdiği gençlerle hem başarıya ulaşacak, hem de maddi imkansızlıkları bu şekilde aşabilecek, borçları azaltabilecektir” şeklinde sözlerine devam etti.
“TÜRK FUTBOLU, VAKIFKÖY’ÜN MEYVELERİNİ GELECEKTE TOPLAYACAK”
Gençlik Geliştirme Kurul Üyesi Emir Topuk ise yaptığı açıklamada, gelecekte Türk futbolunun, Vakıfköy’ün meyvelerini toplayacağını ifade etti. Topuk, “Futbol camiasında bugünlerde kulüplerin borçlu olması, altyapıya yönelmesini sağladı ama Bursaspor aslında iyi günlerinde de altyapıya çok önem verdi. Hem Avrupa’ya oyuncu ithal etti, hem de tüm liglerde Bursasporlu oyuncular profesyonel hayatlarına devam ediyor. Gelecekte de Vakıfköy’ün meyvelerini, Türk futbolunun toplayacağına eminim çünkü burada çok büyük bir gayret var. Özellikle işin teknik kısmında, hocalarımızın gayreti var. Bizler de onların işini nasıl kolaylaştırırız, nasıl destek olabiliriz diye çalışma halindeyiz. Gelecekte bu çalışmaların meyvelerini alacağız” açıklamasında bulundu.
“HER KRİZ BİR FIRSAT DOĞURUYOR”
Sözlerine krizlerin beraberinde fırsat doğurduğunu dile getirerek devam eden Topuk, “Burası bir futbolcu fabrikası. Bunu da hem milli takıma verdiğimiz oyunculardan, hem de yurtiçi ve yurtdışına verdiğimiz oyunculardan görebiliyoruz. İş hayatımda da hep şuna inandım; bazı rakip firmalar kriz dönemlerinde ‘eyvah, yandık, bittik’ derken, her kriz yeni bir fırsatı doğurur. Bursaspor şu an da bir kriz ortamında gözükebilir ama bizim için bir fırsattır bu krizi fırsata çevirebiliriz. Biz her sene iki üç oyuncu yukarıya verdiğimiz zaman kendimizi başarılı addediyorduk, şu an 16 tane oyuncu her hafta kadroda yer alıyor. Bu bizi inşallah önümüzdeki dönemlerde buranın kıymetini daha iyi anlamamıza neden olacak” dedi.
“VAKIFKÖY’DE HERKES HIRSLANIYOR”
A Takım’da süre alan oyuncuların, aynı zamanda altyapıdaki oyuncuları daha da hırslandırdığına işaret eden Ceyhun Yaman da, “Bir hafta önce beraber antrenmana çıktığı futbolcu, bir sonraki hafta A Takım kadrosunda yer alabiliyor. Çocuk da diyor ki ‘Biz geçen hafta beraberdik idman yapıyorduk’, böylelikle bu durum onların çalışma azmini daha da artırıyor. Sadece bireysel olarak değil, o çocuklar orada oynadıkları zaman başarı sergiledikleri zaman buradaki herkes onlar için mutlu oluyor. Burada önemli olan şu; o oyuncu buranın tozunu toprağını yutup başarıya ulaştığı zaman bu Vakıfköy’deki herkesi hırslandırıyor. Herkes daha iyisini yapmak için daha fazla mücadele ediyor. Başarı somut olarak görüldüğünde, buradaki başarıyı da yükseltiyor.
Bakınız; Hakan (Cenkçiler) hocam 16 sene futbol okullarında yöneticilik yapmış, şimdi altyapının başında. Mustafa Er hocamız Vakıfköy’de hocalık yaptı, şimdi A Takım’ın hocası, Fatih Şen de aynı şekilde. Bunlar artı şeyler; Vakıfköy her yerde. Teknik heyet de, oyuncular da altyapıdan yetişme. Hakan hoca, burası için çok büyük bir şans. Çocukların yüzde 90’ınını futbol okulundan tanıyor, onların hocasıydı. Burası için doğru bir seçim ve inanılmaz bir değer. İkili ilişkileri çok kuvvetli. Bize yansıtmadan çözdüğü birçok şey var. Çevresi, vizyonu, futbol bilgisi çok üst seviyede. Burası için uzun vadede ekonomik şartlarla huzur ortamı sağlanırsa, önümüzdeki 5 yıl sonra Vakıfköy, şu ankinden daha fazla A Takım’a damga vuracak” şeklinde konuştu.
“DİKKAT ETMEK ZORUNDAYIZ”
Bursaspor’un yakın zaman hafızası olarak bilinen ve uzun yıllardır çeşitli kademelerde Bursaspor’a hizmet eden, şimdilerde ise Vakıfköy’den sorumlu olan Hakan Cenkçiler ise pandemiye dikkat çekerek, “Hastalık ile alakalı dikkat etmek zorundayız. Çalışanlar, antrenörler, personel olarak çok dikkat etmeliyiz. Kapıda ateşler ölçülüyor, dezenfektanlarımız var, elimizden geldiğince dikkat etmeye çalışıyoruz. Antrenmanlarda da çocuklara çok yaklaşmamaya çabalıyoruz. Hiçbir şekilde veliyi içeri sokmuyoruz. Veli odamız var, çocuğunu beklemek istiyorsa orada bekliyor. Arabada bekliyorlar. Servisimiz var, birçoğu servisiyle gidiyor” dedi.
“BURSASPOR’DA GENÇ OYUNCU OYNATMAK, ANAYASA GİBİ”
Özellikle Balıkesirspor karşılaşmasında hem golleri atan, hem de attıranların Vakıfköy’den çıkan futbolcular olmasından dolayı gurur duyduğunu dile getiren Cenkçiler, “Geçen hafta maçı seyrederken, 21 tane oyuncunun 16’sının Vakıfköy’den çıktığını görmek güzeldi, bunda tüm antrenörlerin dokunuşu var. Burada kalan çocuklar sabahın 7’sinde geliyor, 9’unda çıkıyor. Aşçının, malzemecinin emeği var. Oyuncu bazında mutlaka çıkacak, çıkmaya devam edecek. Geçen akşam Göztepe – Fenerbahçe maçı oynanıyor.
Sahada Bursaspor altyapısından Serdar Aziz, Ozan Tufan, Altay Bayındır var, Bursaspor altyapı gerçeği burada çok daha iyi ortaya çıkıyor. Geçen akşam Lille maçını seyrediyorsunuz; Mehmet Zeki Çelik var, Ertuğrul Le Havre’da çok iyi işler yapıyor. Çok çok iyi oyuncular var, iki hafta önce burada olan Kerem Şen, Balıkesirspor maçında ısınıyordu. Oyuna belki de hoca alacaktı. 2006, 2007, 2008 jenerasyonu çok özel oyunculardan kurulu. Biz milli takıma mutlaka oyuncu vereceğiz, Bursaspor için, Türk futbolu için uğraşıyoruz. Önemli olan oyuncular kendi takımında oynayabiliyor mu, kadroya girebiliyor mu. Biz o anlamda çok şanslıyız, kadroya girebiliyor. İlla ki takımın kötü gidişatından kaynaklı değil bu bir anayasa gibi yıllardan genç oyuncularımızı oynatıyoruz” dedi.
“ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Bu sezon U19 takımının A takım fikstürünü takip edecek olmasına dikkat çeken Cenkçiler “Aslında bir lig altta oynuyoruz, normalde süper takımlarla oynuyorduk. Haklarımız saklı kalmak şartıyla bu dönem için böyle yaptılar, 19 takımın olmazsa A Takım’a nasıl oyuncu vereceksin, 3’üncü Lig’de mecbur başlattılar, BAL’ı da başlatacaklar. Entegre olduğu için, bunları mutlaka oynatacaklar. 2 aydır çalışıyoruz biz proje takımıyız, üretmeye devam edeceğiz. Çalışmaya devam ediyoruz. Maç oynanmıyor diye duramayız, yine devam edeceğiz. 12 takımla 2 aydır hiç durmadan çalışıyoruz. Futbol okulumuz da başladı” diye konuştu.
“İMZA ATARKEN MENAJER İLE GELMEYECEK”
Vakıfköy’ü ‘Burası bizim evimiz’ olarak adlandıran Cenkçiler, “Veliler bizi çok fazla zorlamasın, bazı prensiplerimiz var. Gelecek çocuğunu teslim edecek, doğru yerdeler doğru insanlarla çalışıyorlar. Veli seyrediyor, ‘ben senin oğlunu gördüm çok iyiydi ama oynatmadılar’ diyor, lambayı avize yapıyorlar, başınız ağrıyor. Menajer olayına karşı değilim mutlaka olacak ama Bursaspor yönetim kurulu futbolcuyu çağırdığı zaman futbolcu, menajer ile karşısına çıkmayacak. İmzayı atacak, menajer kapıda karşılasın, menajer ondan sonra imza vermeli. Menajer geldiği zaman ‘kalk kardeşim bak işine’ derim. İmza attığın zaman al sat kardeşim, sen de kazan kulüp de kazansın. Ama imza atarken menajer ile gelirse çok büyük sıkıntı ben olsam masadan kaldırırım, çok ciddi sıkıntı” değerlendirmesinde bulundu.