Toplumsal miras! Genel itibariyle hepimiz geleceğimiz için bir uğraş içindeyiz. Kendi yarınlarımızı hatta gelecek nesillerin yarınlarını düşünerek birtakım hedefler için çabalıyoruz.
Günlerimizi sürekli yarın için yatırımlar yaparak harcıyoruz. Sizce bireysel mi yapmalıyız? Yoksa toplum için faydalı kalıntılar mı bırakmalıyız?
Bana sorarsanız ben toplumsal mirası tercih ederim. Çünkü bir ülkenin gelişimi toplumu iyi bir gelecek beklediğinin mükafatıdır. Bu da demek oluyor ki; hem kendi neslimizi hem de ülkemizin geleceğini kurtarmak anlamına gelir.
Çoğumuz kendimize ve kendi neslimize odaklandığı için yarınlara yatırım yapmakla günlerimizi geçiriyoruz. Haklı olarak neslimizi iyi bir gelecek bırakma peşinde koşuyoruz ama toplum için güzel kalıntılar bıraksak yarını olmayan kişiler için de umut olmuş olacağız. Ve hem ruhen hem de fikir olarak uzun bir yol almış olacağız.
Bu hayatta herkes kendi mücadelesini veriyor ve hangi zamanda olursak olalım vermeye de devam edecek. Bizler her ne kadar rahat bir hayat standarttı bırakmak istesek de hayatın bizim planlarımız dışında yapmış olduğu planlarla yine mücadele verilmiş olacak.
Planlayamadığımız zamanın içinde kaybolarak ve günlerimizi yaşayamadan gitmek bıraktığımız standartların anlamını yitirmesine yol açacaktır. Yani bireysel yarıştan daha çok toplumsal mücadele edersek nesiler kendi içinde iyileşmeye ve gelişmeye devam edecektir.