Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, TBB ve baroların ‘Narin davasına’ katılma talebinin reddedildiğini aktardı.
Duruşmada verilen arada açıklamalarda bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan, Türkiye Barolar Birliği ve baroların duruşmaya katılma taleplerinin kabul edilmediğini ifade ederek, “Bugün çok sayıda baromuzla birlikte, Türkiye Barolar Birliği, Diyarbakır Baromuzun ev sahipliğinde Narin kızımızın duruşmasının ilk celsesinde hazır bulunduk. Duruşmada mahkeme heyetine yaptığım açıklamada da baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin temel hedefinin, bütün kamuoyunun gözü önünde olan ve gündeminde olan bu dosyada gerçekten adaletin tesisinin sağlanması, etkili bir kovuşturma sürecinin yürütülmesi ve maddi gerçeğe ulaşılması konusunda herkesin içinin rahat edeceği bir sonuca ulaşılması bakımından katkı sunmak üzere burada hazır bulunduğumuzu ifade etmiştik.
Bugün aylardır takip ettiğimiz davanın ilk duruşmasında, Türkiye Barolar Birliği ve barolarımızın katılma taleplerini bu çerçevede mahkeme heyetine ilettik. Mahkeme heyeti tarafından Türkiye Barolar Birliği’nin ve barolarımızın katılma talepleri uygun görülmedi. Bunu öncelikle ifade etmek istiyorum. Bunu yargılama bakımından da ciddi bir eksiklik olduğu inancındayım. Çünkü baroların ve barolar birliğinin avukatlık kanunundan kaynaklanan insan haklarını korumak görevi ve bu kavramları işlerlik kazandırmak görevi bulunmaktadır. Bir yargılanmaya etkin şekilde katılmadığımız takdirde başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere, dezavantajlı grupların yaşadığı hak ihlallerinin giderilmesine katkı sunmakta zorlanırız. Bunu özellikle ifade etmeye gayret ettik. Ancak maalesef bu talebimiz kabul görmedi” dedi.
‘PAZAR GÜNÜ DAHİL DEVAM EDECEK BİR DURUŞMA SÜRECİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
Sağkan, sorulan soruların somut gerçeğe ulaşılması konusunda umut verici olduğunu belirterek, “Fakat tabii Diyarbakır Baromuzun ilk günden itibaren çok etkin şekilde takip ettiği bu soruşturma ve kovuşturmanın Diyarbakır Barosunun şikayetçi olarak kabul görmesi ve aynı zamanda katılan olarak da davada kabul görmesi nedeniyle bizler de artık Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak Diyarbakır Baromuzun yanında, sürecin katılan sıfatında yer alarak katkı sunmaya bundan sonraki sürecinde de devam edeceğiz. Öğlene kadarki ilk kısımda, 2 sanığın, Nevzat ve Enes sanıkların ifadeleri alındı. Doğrudan sorguları tamamlandı. Öğleden sonraki kısımda da diğer sanıkların ifadeleri de devam edecek.
Ve anlayabildiğim kadarıyla pazar günü dahil olmak üzere devam edecek bir duruşma süreciyle karşı karşıyayız. Öğlene kadarki süreçte, sanıkların ilk ifadeleri çerçevesinde ifade vermeye devam ettiklerini ve özellikle doğrudan çapraz sorgu şeklindeki sorgu usulüne karşı da beyanda bulunmaktan kaçındıkları, her noktada hatırlayamadıkları şeklinde ifadelerde bulunarak, ilk günden itibaren sürdürdükleri tutumu sürdürmeye devam ettiklerini hep birlikte çabaladık. Ancak avukatlar tarafından sorulan sorular, verilemeyen ve verilen cevaplar tekrir yolu bazlı cevaplar. Aslında yavaş yavaş somut gerçeğe ulaşılması konusunda adımlar atıldığı noktasında da bizlere umut veriyor. Ancak diğer sanıkların da öğleden sonraki kısımda ifadelerinin alınmasına müteakip, belki daha da sizler açısından tatmin edici cevaplara hep birlikte ulaşıp sizlerle paylaşma fırsatımız olacaktır” diye konuştu.
‘OLAYIN SAKLANMASINA DÖNÜK İŞ BİRLİĞİ ALGISI’
İfadelerdeki çelişkilerin ısrarla sorulduğunu belirten Sağkan, şöyle konuştu:
“Öğlen ifadelerinin alındığı iki sanık da zaten bu suçu kendilerinin işlemediğini daha önce de ifade etmişlerdi. Ve aynı noktada ifade vermeye devam ediyorlar. Ancak daha önce de ifadeleri arasında çok çelişki bulunmaktaydı. Bu çelişkiler avukatlar tarafından altı çizilerek özellikle ve ısrarla soruldu. Hatta mahkeme heyeti tarafından da ısrarla soruldu. Cumhuriyet savcısı tarafından da ısrarla soruldu. Bu soruları daha önceki ifadeler arasındaki çelişkinin neden kaynaklandığı konusunda tatmin edici bir cevap veremediklerini sizlerle bir hukukçu olarak rahatlıkla paylaşabilirim. Hala aynı algı, bir olayın saklanmasına dönük iş birliği algısı bizler üzerinde devam ediyor. Ancak dediğim üzere sonuç olarak yapılan bu çapraz sorguların akşamüzeri neticelenmesiyle birlikte daha somut bir görüş paylaşmak bizler açısından da mümkün olacaktır.”