Diyarbakır’da Ergün Arslan 12 yaşındaki bir kızın fotoğrafını çektiği iddiasıyla tacizci sanılarak vahşice öldürülmüştü, sanıklara ceza indirimine ailesi tepki gösterdi.
Diyarbakır’da, kız çocuğu G.S.’nin (12) fotoğrafını çektiği iddiasıyla darbedilerek, bıçaklandıktan sonra yaralı halde sokaklarda gezdirilip, hayatını kaybeden ancak daha sonra yanlış kişi olduğu ortaya çıkan Ergün Arslan’ın (40) kardeşi Süleyman Arslan, ağabeyinin ölümüne ilişkin yargılanan 2’si tutuklu, 6 sanığın 10 ile 25 yıl arasında ceza almalarına ve birine iyi hal indirimi uygulanmasına tepki gösterip, kararı istinafa taşıyacaklarını söyledi. Konuyu başından sonuna kadar takip eden ve olayın taciz olmadığını ortaya çıkaran DHA’ya da teşekkür eden Arslan, “Haksız ve suçsuz yere bir insan ortada katledildi. Aldıkları ceza yetersiz, çünkü ortada bir öldürülme değil, vahşice katledilme olayı var” dedi.
Olay, 3 Nisan 2022’de, Sur ilçesindeki Anzele Parkı’nda meydana geldi. Parkta oturan kız çocuğunun fotoğrafını çektiği iddia edilen Ergün Arslan, bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Daha sonra dövülüp, yaralı halde sokaklarda gezdirilen Arslan, kan kaybı nedeniyle hayatını kaybetti. Çalışma başlatan polis, güvenlik kamerası görüntülerinden şüphelileri belirleyip, gözaltına aldı. 6 şüpheliden Süleyman D., Efe Hamza T. ve Baran Eren tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma sürerken, kız çocuğu G.S. ile annesi N.S.’nin ifadesine başvuruldu. G.S.’ye Ergün Arslan’ın fotoğrafı gösterilip, fotoğrafını çeken kişi olup olmadığı soruldu. G.S., fotoğrafı çeken kişinin başkası olduğunu söyledi. Yaralı halde gezdirilmesi görüntülere de yansıyan Ergün Arslan’ın otopsi raporunda, “Koltuk altında bıçak yarası, her iki kalçada derin bıçak yarası, darp sonucu ağzındaki dişlerin yerinde olmadığı, burunda, dudakta yoğun kanama, burunda aşırı morarma, sol diz altında yaralanmaya bağlı morarma ve kanama, vücutta aşırı yaygın kan bulaşması” ifadeleri yer aldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyle 3’ü tutuklu, 6 sanık hakkında dava açıldı. İddianamede, tutuksuz 3 şüphelinin kendiliğinden gelişen olayda daha sonra fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri belirtildi. Sanık Süleyman D.’nin elindeki bıçakla Ergün Arslan’ı bıçakladığı, diğer sanıkların da tekme ve tokat darbeleriyle Arslan’ı dövüp, öldürülmesine neden oldukları için ‘Kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. 5’i 18 yaşından küçük, 6 sanık için müebbet hapis cezası istendi. Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Efe Hamza T. da tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
İYİ HAL VE CEZA İNDİRİMİ
30 Nisan’da görülen karar duruşmasına tutuklu sanıklar Süleyman D. ile Baran Eren ve tutuksuz sanık Efe Hamza T. katıldı, diğer sanıklar Halil İbrahim P., Mehmet M. ve Süleyman B. ise yer almadı. Mahkeme, 6 sanığın da cinayet suçunu işledikleri yönünde mahkemede tam bir vicdani kanaat olduğunu belirterek tutuklu sanıklardan Baran Eren ile Süleyman D.’yi müebbet hapisle cezalandırdı. Ardından Baran Eren’in cezasını iyi hal indirimini düzenleyen 62’nci madde uyarınca 25 yıla indirdi. Tutuklu Süleyman D.’nin cezası da suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için 11 yıl 8 aya indirilerek 2’sinin de tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, tutuksuz diğer 4 sanığa da olay tarihinde 18 yaşından küçük oldukları için önce müebbet hapis verdi, ardından da cezalarını 10’ar yıl 5’er aya indirdi.
‘ORTADA BİR ÖLDÜRÜLME DEĞİL, VAHŞİCE KATLEDİLME OLAYI VAR’
Ergün Arslan’ın kardeşi Süleyman Arslan, adalete olan inançlarının tam olduğunu belirterek, “En başta Allah’ın adaleti daha sonra da mahkemelerimizin adaletine ve devlet büyüklerimizin vermiş olduğu kararlara sonuna kadar saygı duyarız. Bu konuda şüphemiz yoktur. Aldıkları ceza yetersiz, çünkü ortada bir öldürülme değil, vahşice katledilme olayı var. Bunların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri canice hissiyatla saldırdıkları ve vahşi bir şekilde katlettikleri alenen video ile ortaya çıkmıştı.
Bunun için iyi hal indirimlerinin kaldırılacağını düşünerek bir üst mahkemeye, istinafa başvuracağız. Gerekli cezayı alacaklarını da düşünüyorum bu konuda. Rahatsız olduğumuz bir nokta da en başından beri bu durumla ilgili asılsız olarak ‘Kızın fotoğrafını çekti’ tarzında yapılan haberlerdir. Bu bizi üzüyor. Çünkü emniyette ve mahkemedeki duruşmalarda o bahsedilen kız ve annesi gelip ifade verdi. Böyle bir şeyin olmadığını ve ağabeyimi tanımadıklarını söylediler. Olayı yapan şahıslara da böyle bir beyanda bulunmadıklarını söyledi. Ortada bir taciz olayı da yok zaten. Kesin ve net bir şekilde kanıtlanmış durumda. Mahkemeyi aldatmaya yönelik yapılan eylemlerdi. Şükürler olsun ki, devletimiz bu konuyla ilgili titizlikle çalıştı. Bu konuda gerekli ağır cezayı üst mahkemelerin vereceğini düşünüyorum” diye konuştu.
‘ÜST MAHKEMELERİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İLE YARGILAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’
Arslan, konuyu başından sonuna kadar takip eden ve olayın taciz olmadığını ortaya çıkaran DHA’ya da teşekkür ederek, “Peşine düştünüz, bu olayın. Allah razı olsun. Olması gereken buydu. Haksız ve suçsuz yere bir insan ortada katledildi. Öldürülmeyi de bıraktım, katliamdır bu. Bunun ötesinde bir şey olamaz. Üst mahkemelerin bunların iyi hallerinin kaldırmasını ve ağırlaştırılmış müebbet ile yargılayacağını düşünüyorum. Çünkü her mahkemeye geldiğimizde ilk günkü acıyı yaşıyormuşuz gibi hissettik. Bizim başımıza geldi, inşallah bundan sonra başka insanların başına gelmez” ifadelerini kullandı.