Sene 1955… Mustafa Kemal’in Selanik’teki evi bombalanmıştı. Bunu duyan halk öfkeli bir şekilde İstanbul’da Rumların çoğunlukta olduğu bölgelere ellerine geçen silahı alarak akın eder ve tarihimizde kara leke olarak yerini alacak 6-7 Eylül olayları patlak verir.
Birçok Rum vatandaşımızın ölümüyle ve 400’e yakın kadına tecavüz edilmesiyle sonuçlanan olaylar güya Yunanistan’dan öç almak için kıt akıllılar tarafından gerçekleştirilmiş bir eylemdi. İşin aslı ise bombayı patlatan kişilerin iki Türk olmasıydı; konsolosluk görevlisi Hasan Uçar ve Oktay Engin. Ceza almak bir yana dursun Türkiye Dışişleri, Engin’in cezasını çekmesi için Yunanistan’dan gelen iade talebini reddeder, devletin kapılarını açarak kendisini Nevşehir valiliğine kadar getirir. Olan ise harap olmuş dükkanlarıyla beş parasız Yunanistan’a kaçmak zorunda kalan Rum vatandaşlarımıza, tecavüze uğradığı halde korkudan şikayet edemeyen kadınlara, kısacası masumlara olmuştu.
Gelelim Suriyeliler gündemine…
Dün Suriye’de Türk bayraklarının yakılması, Türk askerlerine saldırı teşebbüsleri gibi tatsız olaylar tüm yurttaşımızın canını sıkacak boyutlara ulaştı. Birlik ve bütünlüğümüzün en mukaddes simgesi olan al bayrağımızın yakılması, gerçekleştirilen terbiyesizlikler kesinlikle kabul edilemez. Bunlara gereken cevapların verilmesi elbette ki şarttır fakat şer odağı medya gruplarının algı oyununa kapılan bir güruh Kayseri, Hatay gibi birçok şehrimizde masum Suriyeli göçmenlere sırf Suriyeli oldukları için şiddet uygulamaya başladı. Esad rejimi yanlısı Suriyeli grupların yaktıkları bayraklardan dolayı Esad’dan kaçarak bize sığınan mağdur Suriyeli halka kitlesel saldırılar düzenlendi, birçok insan darp edildi.
Suriye’de Ahrar’uş Şam, IŞİD, ÖSO, Esad Rejim Güçleri ve Şii milis grupları gibi birçok farklı gruba mensup milyonlarca insan kitlesi mevcut. Türkiye’ye sıcak bakan gruplar olduğu gibi Esad rejimi yanlısı ve Türk düşmanı gruplar da pekala var. Türkiye’deki göçmenler Esad rejiminden kaçarak ülkemize sığınmış mağdur göçmenlerdir. Rejim destekçisi Suriyelilerin Türk bayrağını yakıp askerimize saldırmasıyla bu insanların ne alakası olabilir? Türk bayrağını yakan adamların zihniyeti yüzünden Suriyeli göçmenler ülkemize gelmek zorunda kalmadılar mı?
Peki bunu salt Suriyeli düşmanlığını pompalayarak ülkede kriz çıkarmak için fırsata çeviren şer odağı ırkçı medyaya ne demeli? Bu kadar kötülük olur mu? Bu bağlamda halkı kin ve nefrete teşvik eden şer odağı mecralara ve onların aklına uyup masum sivillere el kaldıran alçaklara gerekli cevabın savcılıklarımız tarafından tez zamanda verilmesi önem arz etmektedir.
Millet olarak zor dönemlerden geçiyoruz. Tüm Suriyelileri aynı kefeye koyup da zalimlerin yaptıklarından dolayı masumlara suizan etmeyelim.
Tarih, ders çıkaramayanlar için tekerrürden ibarettir.