Suna Kıraç Atatürk’ün hayal ettiği modern Türk kadının vücut bulmuş haliydi. Suna Kıraç’ın ölümünden sonra kızı İpek Kıraç büyük bir vizyonerlik bayrağı devraldı ve anneciğinin hatırasını yaşatacak bir isimle ” Suna’nın kızları” projesini başlattı.
Okuma imkanı olmayan, olup da eğitimini tamamlayamayan kendi ayakları üstünde duramayıp çocuk yaşta evlendirilen ve erkeğin iki dudağının arasındaki söze mahkum olan kızlarımız belki de bu ülkenin en büyük sorunu. Çünkü gelişmiş toplumlar eğitimli bireylerden oluşur. Eğitimsiz kalmış yarının annelerinin dünyaya getireceği çocuklar cehalete mahkum olacaklardır.
Cehalet bir ülkenin hücrelerine sirayet ettiğinde o ülkenin taşıyıcı kolonlarını çürütecek ve en küçük bir sarsıntıda o yapı yıkılmaya mahkum olacaktır. İşte bu konuda mücadele dendiğinde aklıma gelen ilk isim yüce gönüllü iyilik ve eğitim savaşçısı Suna Kıraç’dır. Ben Suna Kıraç’ı “Ömrümden Uzun ideallerim Var” kitabıyla tanımıştım. Kendisi mükemmel tahsilli, kendine güvenen, aklına koyduğunu gerçekleştiren iş dünyasında çok başarılı olmuş Atatürk’ün hayal ettiği modern Türk kadının vücut bulmuş haliydi.
Suna Kıraç bu ülkede milyonlarca kız çocuğunun okumak hayalinin gerçekleşmesine yardım etmiş yüce gönüllü bir insandı. Okuttuğu kız çocuklarıyla belki de kan bağı yoktu ama onlarla can bağı kurdu. Kendisi maalesef 2020 yılında vefat etti. Ama bu eğitim seferberliği hikayesi Suna hanımın vefatından sonra yarım kalmamalıydı ve kalmadı da. İnan Kıraç ve Suna Kıraç’ın biricik kızları İpek Kıraç büyük bir vizyonerlik ve iyi niyetle bayrağı devraldı ve anneciğinin hatırasını yaşatacak bir isimle ” Suna’nın kızları” projesini başlattı.
İpek Kıraç, Suna ve İnan Kıraç vakfı himayesinde eğitim olanağından yoksun kızları okutmaya devam ediyor. Sevgili İpek Kıraç’ın da anne ve babası gibi yüce gönüllü bir evlat olduğuna böylece şahitlik ediyoruz. Kişinin amel defteri yaptığı sevapların etkileri devam ediyorsa kapanmazmış. Suna hanımın yaktığı ve karamsarlıkları ve karanlıkları aydınlatan bu eğitim ateşi sevgili kızı İpek Kıraç sayesinde yanmaya devam ediyor ve milyonlarca gencimize umut oluyor. Bu ülkede güzel şeyler de oluyor.
“Suna’nın kızları” projesini ve projenin mimarı sevgili İpek Kıraç’ı avuçlarım patlayıncaya kadar alkışlıyorum. Ve ülkemizdeki tüm iş çevrelerini bu projeye destek olmaya davet ediyorum. Karanlık ne kadar heybetli olsa da ateş alan bir kibrite bakar. Umutsuzluk kuyusu ne kadar dipsiz olsa da yürekten çıkan bir sese bakar. Bu ülkede her zaman umut var. Suna Kıraç’lar, İpek Kıraçlar olduğu müddetce umut var. ” Kaybetmekten korkma! Bir şey kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin. Ve şunu unutma! Kaybettiğin zaman değil vazgeçtiğin zaman yenilirsin!”