Şiddet kadınların kaderi olmasın! Her gün bir kadın cinayeti haberiyle karşı karşıya kalıyoruz. O kadar kalıyoruz ki, her biri bir öncekini çoğaldıkça duyarsızlaştırıyor.
Alıştık mı? Alıştırılıyor muyuz?
Üzülüyoruz, acı çekiyoruz. Güvende miyiz sorguluyoruz.. “Kadına Şiddete Hayır” diyoruz, “Dur!” diyoruz. Bu farkındalığı oluşturmak adına bugünü her yıl #kadınaşiddetehayır etiketleri altında paylaşımlar yaparak yine yeniden durumu lanetliyoruz. “Elimizden başka ne gelir ki..” diyor, sözün bittiği yere geliyoruz. Hiçbir etiketin kadına şiddeti durdurmayacağını biliyoruz. Peki neye ihtiyacımız var ya da ihtiyacımız olan neden yapılmıyor? Ülkemizin bu kanayan yarasını ancak ve ancak “Hak”, Hukuk”, “Adalet” sarabilir.
Kadına yönelik şiddet ülkemizdeki en yaygın sorun.. Kadına yönelik şiddet üzerine yapılan araştırmalara baktığımızda, yaygınlığını, kadının şiddet karşısındaki çaresizliğini ve şiddete uğrayan kadının nasıl yardım alması gerektiğini bilmediğini görürüz.
Erkeğin kadından üstün olarak görüldüğü toplumsal cinsiyet düzeninde şiddet, erkeğin kadın üzerindeki iktidarını sürdürmesini sağlayan şiddet, eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkilerinin devamı için başvurulan en aciz yol.. Oysa ki kim üstün kim değil tartışması yerine birbirimizi nasıl daha güzel tamamlayabilirizin merakında, çabasında ve idrakında olmalıyız. Çünkü kadın ve erkek eş değerde ama eş yapıda olmayan ve birbirini mükemmel şekilde tamamlayan iki yarımdır. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. … ve ihtiyacımız olan sadece sevgi..
- Kadın bir ışıktır, söndürmeyin.
- Kadın bir umuttur, yok etmeyin.
- Kadın bir annedir, öldürmeyin.