Ünlü şair Ahmet Selçuk İlkan, şiire sevgisini, yalnızlığını, bazı durumlardan dolayı da vefasızlığını koymuyor. O, şiire yüreğini koyuyor.
Hüzün, acı ve kederle yalnızlığımıza ortak oluyor keskin ve anlamlı dizeleriyle. Bir hayal zamanı görüyorum onun tertemiz yüzünü özledikçe. Bir an kulağına fısıldayasım geliyor sevgi sözcükleriyle, aşk şarkılarıyla…
Sevgi sözcükleriyle “Sevgi Zamanını” oluşturayım diye şiirlerime yeni anlamlar kazandırıp yanaşıyorum sevgi limanına doğru. Bütün gemilerin limana yanaşması gibi bende sana sevgimi aşk limanında anlatayım istiyorum. Sevgi zamanını, bir limana yanaşır gibi istiyorum çocuk misali. Çok susup, çok konuşmak istemiyorum. Aslında istiyorum ama. Konuşmayı unutan dilime yeni sesler, yeni sözler eklemek istiyorum sevgimizin gölgesinde…
Ne mevsimler geçirdik sevgi zamanı içerisinde. Ne baharlar geçti ne de Nisan yağmurları geçti sevgi zamanından. Her şey geçip gitti bir sevgi zamanından! Şimdi ise yalnızlığımı, sessizliği, o gidişini yankılanan dağ misali yankı yapıyor kulaklarımda çınlatıyor o, “sensizliği, sevgi zamanını” Nerede o eski sevgi zamanı! Ah, diyor eski zamanları arıyoruz! Sevgi zamanı sanki bir aşk haritası, yolları, dağları, ovaları, denizleri değil de sensizlik içindeki sevgi zamanını gösteriyor şimdi! İnleyerek, sızlanarak söylediğim bu aşk şiirleri dilimi bağlıyor.
Sensiz,
Sessiz,
Aşksız, Sevdasız geçiyor bu sevgi zamanı!