İstila kelime anlamı olarak bir ülkenin topraklarını silah zoruyla ele geçirmedir. Sessiz istila ise silahsız ele geçirmedir bana göre.
Bu yazı siyasi bir yazı değildir. Bir insan ülkesini düşündüğü için konuşuyorsa siyaset yapmış olmaz. Siyaset çok başka bir şeydir. Biz siyaset yapmadan derdimizi, ülkemizin sorunlarını anlatacağız.
MÜLTECİ SORUNU
Suriye’deki iç savaş 10 yılı aştı. Bir kıvılcım ile başlayan iç savaş bütün Suriye topraklarına sirayet etti. Savaştan kaçmak isteyen Suriyeliler komşu ülkelerinin sınır kapılarına yöneldi. En çok da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınır kapılarına geldiler. Suriyeli sığınmacılara kapımızı açtık. Bazılarımız bu durumu destekledi. Bazılarımız ise eleştirdi. Her iki tarafın da kendilerine göre haklı tarafı vardı. Ama zamanı geldiğinde iki taraftan bir taraf haklı çıkacaktı.
Artık Suriye’de savaşın esamesi yok. Savaştan kaçmak için Türkiye’ye gelenler geri dönmediler. Belki de Türkiye onlara Suriye’ye göre daha cazip geldi. Bir çok alandan ücretsiz faydalandılar. Suriyelileri istemeyenlerin en çok verdiği örnek şuydu: Suriyeliler savaştan kaçmak için geldiler. Onlara göre savaş hala devam ediyor. O yüzden gitmek istemiyorlar. Bayramlarda sınır kapılarında uzun kuyruklar olur. Suriyeliler bayramı memleketlerinde geçirir. Bayramdan sonra ise geri Türkiye’ye dönerler. Bu işte bir terslik var. Madem savaş var. Bayramda savaş bitiyor mu da gidiyorsunuz? Madem savaş bitti onun rahatlığı ile gidiyorsunuz. O zaman neden geri dönüyorsunuz? İşte Suriyelileri istemeyen grup bu tezi ileri sürüyor.
İşin bir diğer garip tarafı ise şu: Binlerce Suriyeli Türk vatandaşı oldu. Suriyeliler bit çok alandan ücretsiz yaralanıyor. Bunların başında ise sağlık geliyor. Bir Suriyeli Türk vatandaşı oluyor. Hastaneye gidiyor. Sonra muayene ücreti çıkıyor. Türk vatandaşı olduğu için ücretsiz yaralanma hakkı bitiyor. Aslında bu durum çok acıdır. Kendi yurdumuzda ikinci sınıf muamelesi görüyoruz. Bunları dile getirdiğimiz için suçlu biz oluyoruz.
Sonra bunun Afganlısı da var. Amerika Afganistan’dan çekildim çok kısa bir süre sonra ülke yönetimini Taliban terör örgütü devraldı. Taliban Türk Mahkemelerine göre bir terör örgütüdür. Hak böyle olunca Afganistan’da bulunan ve Taliban’ı istemeyen Afganlar Türkiye sınırına doğru harekete geçti. Ve sınırdan hiç bir zorluk çekmeden geçtiler. Kontrolsüz bir şekilde Türkiye’nin her bir tarafına dağıldılar. Belki bu yazı yayınlanmayacak ama yine de yazayım. Birazdan anlatacağım olayı duyunca şok oldum. Bir arkadaşım, ismini vermeyeceğim o arkadaşımın. KYK yurdunda kalıyor. Başka bir yere gidiyor. Bir gün orada kalması lazım. KYK yurdunda kaldığı için başka bir KYK yurdunda misafir olarak kalabiliyor. Ve arkadaşımı bir odaya yerleştiriyorlar o gün için. Sonra arkadaşım bakıyor ki odada 4, 5 kişi var. Ama bunlar öğrenci değil. Göçmen. Yani mülteci.
Biz kendi ülkemizde garip olmak istemiyorz. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz ülkemizi çok seviyoruz. Biz ülkemizi Kuvay-ı Milliye ruhuyla seviyoruz. Biz kendi ülkemizde ikinci sınıf vatandaş olmak istemiyoruz. Bunun için sessiz istilaya hayır diyoruz.