İnsanın evi kalbinin olduğu yerdedir demiş şair. İnsanın evi anlaşıldığı yerdir demiş başka bir şair. Senin evin neresi ?
Başka bir şair, “Hayatın kuralı bu, ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda, ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı, nereye gidersen git şunu unutma, herkes gün olur evine geri döner” demiş… Tüm yaşanmışlıklarını kabullenerek kendini sevmeyi öğrenenlerin asıl evinin, insanın göğüs kafesi yani aslıdır.
Uzun zaman oldu bende evim bildiğim buralardan uzak kaldım. Son günlerde çok karşıma çıkıyor insanın evi neresi sözü. Evim diyen de var hissettiğin yer diyen de var. Evin aslında gerçek evden ibaret dört duvar olmadığını bilenler de var onlarla oturup dertleşmek lazım .
Herkes evini tartışıyor yola çıkan yok. Kimi zaman bir gülüş olur güldüğün yerdir, bazen ağladığın yerde olur olmaz değil varmak istediğin yerde olur. Kimi zaman gücünü bulduğun yerdir. Yüreğini bırakmak istediğin yerdir ya da bıraktığın yerdir. Karanlığın içinde ışığını bulduğun yerdir. Kavganın bittiği yerdir. Sığındığın yerdir. Anlaşıldığın çiçek açtığın yerdir kimi zaman. Nefes almak için gittiğin o insandır, bazen insandır ev. İnsan hep eve dönüyorsa eğer. Kimininde umududur bazen evi…
Umut bitmedi ama bitecek. Bitmeden anlasak ya. Ne güzel veriyoruz ağzımızın payını ne güzel sevemiyoruz gidemiyoruz evimize evine varanlar ne şanslı ne kadar da güvenemiyoruz birbirimize anılar biriktiremiyoruz sanki artık utanamıyoruz mesela unuttuk. Son defa duyulacak bazı sesler, son kez yazılacak, son kez geçilecek o yoldan, son kez görülecek o yüz, son defa sevilecek biri yetişilebilirse son kez gidilecek o eve. Hikayenin yazarı bizken değişse ya bazı şeyler. Değişir mi bilmem ama yaşanacakken yaşanmayanlar yakacak bu dünyanın ciğerini.
Senin evin neresi ?