Antalya’da kaza sonucu omurilik zedelenmesi yaşayan Korkma ailesinin ‘sakatlanırsın’ endişeleri ile başladığı halterde Türkiye Şampiyonu oldu
Antalya’da 3 yaşında geçirdiği kaza sonrası omurilikteki zedelenmeden dolayı yürüyemeyen İsmail Zeki Korkmaz’ın (20) hayatı, evde fazla vakit geçirdiği için fizyoterapistinin yönlendirmesiyle başladığı halter sporuyla değişti. Ailesinin ‘Bir yerin acır’, ‘Sakatlanırsın’ endişesine, çevresindekilerin ‘Sen yapamazsın’ sözlerine inat halteri her kaldırdığında güçlü olduğu hissiyle heyecanı artan Zeki, 3 yılda 2 Türkiye şampiyonluğu, bir de ikincilik elde etti.
Çakırlar Mahallesi’nde çiftçilikle geçimini sağlayan Korkmaz ailesinin 4 çocuğundan en küçüğü İsmail Zeki, 3 yaşındayken geçirdiği kaza sonrası omurilik zedelenmesinden dolayı yürüyemedi. Engelli birey olarak eğitim hayatında ve sosyal yaşamında sorunlar yaşayan, evden çıkmamayı tercih eden Zeki, fizik tedavi sürecinde antrenörü Ekrem Celil ile tanıştı. 2018’de Antalya Spor Salonu’nda haltere başlayan Zeki, 3 ay sonra katıldığı ilk şampiyonada Türkiye ikinciliği elde etti.
MADALYAYLA GÜVENİ ARTTI
Kazandığı madalya ile kendine olan güveni artan Zeki, sporda başarılı olma hedefiyle antrenmanlara devam etti. 2019’da Türkiye şampiyonluğu kazanan Zeki’nin yaşamı, spordaki başarılarından sonra değişmeye başladı. Kendine güveni artan, arkadaşlarıyla sosyal hayata katılan Zeki, pandemi sürecinde turnuvaların iptal edilmesiyle evde antrenmanlara devam etti. Madalya kazanma hedefiyle 2 yıldır çalışan İsmail Zeki, Adana‘da 8 Ağustos’ta Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafından düzenlenen Halter Türkiye Şampiyonası’nda altın madalyanın sahibi oldu. Kasım ayında düzenlenmesi planlanan dünya şampiyonasına hazırlanan Zeki, birincilik madalyasını kazanmayı hayal ettiğini söyledi.
“TÜM SÖYLENENLERE İNAT ÇALIŞTIM”
Fizyoterapi sürecinde eğitmenlerinin yönlendirmesiyle spora başladığını aktaran Zeki, şunları söyledi: “Okulda yaşadığım sorunlardan dolayı lise eğitimimi açık öğretimden tamamladım. Bu süreçte hep evde oturuyor, dışarı çıkmak istemiyordum. Fizyoterapi sürecinde sporun bana iyi geleceği, sosyalleşmeme faydalı olacağı belirtildi. Haltere başladığımda ilk zamanlar annem, babam, ‘Bir yerin acır’, ‘Sakatlanırsın’, ‘Halter düşer kafanı yarar, kaburganı kırar’, ‘Kolun kırılır’ gibi düşünceyle endişeli karşıladılar.
Çevremdekiler, ‘Sen yapamazsın’ diyordu. Kimse başarı kazanacağıma inanmadı. Salona ilk gelip, halteri tuttuğumda o ağırlığı kaldırabileceğimi ve güçlü biri olacağıma inandım. O his bana heyecan verdi. Tüm söylenenlere inat çalıştım. Haltere başladıktan 3 ay sonra da Türkiye ikincisi oldum. Kendime güvenim arttı. Arkadaşlarımla daha çok gezmeye gittim, evde geçirdiğim zaman azaldı. 2019’da Türkiye birincisi oldum. 2020’de turnuva yapılmadı, 2021’de de şampiyon oldum. Milli takıma seçilmeyi ve kasım ayında yapılacak dünya kupasına katılmayı çok istiyorum. Hayalim dünya şampiyonluğunu kazanmak, sonrasında da olimpiyata katılmak.”