Rus Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Arslan Rusça’nın gençlere avantaj sağladığına işaret etti
Rusçanın, Birleşmiş Milletler’in (BM) kabul ettiği 6 resmi dilden biri olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hülya Arslan, “Rusça, ticaretin ve sanatın dili. Öğrenciler, bölüme geldiklerinde alfabeden çekiniyorlar ama 2 ay içinde okuryazar olunuyor. Mezun olduktan sonra gençlerin çalışma alanı oldukça geniş, avantajlılar, rakiplerine göre iki adım öndeler” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hülya Arslan, Rusça ve Rus kültürüne yönelik bilgi verdi. Gençlerin dili konuşarak mezun olduğunu ve her alanda çalışma olanağı bulduğunu vurgulayan Arslan, bu şekilde iki ülkenin kültürlerinin de yakınlaştığını dile getirdi.
“ÖĞRENCİLER 2 AYDA OKURYAZAR OLUYOR”
“Rusçanın kullanım alanı oldukça geniş” diyen Arslan, “Rusça, Birleşmiş Milletler’in (BM) kabul ettiği 6 resmi dilden biridir. Öğrenciler hazırlık sınıfında Rusça alfabesini görünce ürküyor. Hem cazip geliyor hem de farklı bir alfabe görünce endişeleniyorlar. Ancak endişeye gerek yok çünkü uzman bir kadronun elinde 1 yıl hazırlık eğitimi alıyorlar. 2 ay içerisinde de Rusça okuryazar oluyorlar. Başarı öğrencinin ne kadar emek verdiğine ve çalıştığına bağlı ama programı öğrencinin dili kullanması ve konuşması üzerine yapıyoruz” diye konuştu.
“TİCARET, TAŞIMA, TURİZM VE SAĞLIK ALANINDA DA EĞİTİM VERİLİYOR”
Günümüzde dil eğitimine kültürlerarası iletişim eğitimi diye baktıklarını belirten Arslan, “İki kültürü birbirine bağlayacak, yaklaştıracak uzmanlar yetiştiriyoruz. Öğrenciler, 1 yıl hazırlıktan sonra 4 yıl sürecek lisans eğitimine geçiyor. Eğitimlerde sadece Rusça üzerinden gitmiyoruz. Hem ekonomik hem sosyal hem politik açıdan birbirimize yakın ülkeleriz. Dolayısıyla öğrencilerin çalışma alanları oldukça geniş, bu nedenle lisans eğitimlerinde alan bilgisi de veriyoruz. Alınan eğitimlerde uluslararası ticaret, taşıma, turizm, tekstil, sağlık gibi alanlar oluyor. Öğrenciler, bu alanlarda Rusçalarını kullanacak şekilde mezun oluyor” ifadelerini kullandı.
İŞ ALANLARI GENİŞ
İş alanlarının çok geniş olduğuna dikkat çeken Arslan, “Bir öğrencimiz Hollanda’daki kimya şirketinde Rusçasını kullanarak çalışıyor. Gençler, çok farklı iş kollarında çalışabilir. Türkiye’deki firmalarda, Rusya’nın geniş coğrafyasında mezunlarımız isteklerine göre iş bulabiliyor” dedi.
RUSÇA SANATIN VE TİCARETİN DİLİ
Gençlere iyi olanaklar sunup, rahat yaşatacak bir dil olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Hülya Arslan, “Rusça edebiyatın, sanatın, müziğin dili. Dünya edebiyatında iz bırakmış edebiyatçılar Tolstoy, Dostoyevski, Çehov gibi sanatçıların dili. Gençlerin daha çok ilgi alanına giren günümüzde ticaretin de dili. Onlara güzel bir gelecek verecek, iyi hayatlar yaşatabilecek olanaklarla dolu bir dil” diye konuştu.
Öğrencilerin beklentileri ve isteklerinin çok fazla olduğunu bunu karşılamak için de çok çalıştıklarını anlatan Arslan, “Öğrenciler ilk başta konuşabilecek miyiz diye endişe ediyorlar, tabi ki konuşacaklar, aksi söz konusu değil. Ardından iş bulma konusunda tereddütleri var. Elbette iş bulacaklar. Bir yabancı dili en fazla ana diliniz kadar öğrenebilirsiniz. Dolayısıyla 4 yıllık eğitimleri boyunca öğrencilerimizin farklı alanlarda da eğitim almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Çift anadal olanağı sunuyoruz. Bunların başında uluslararası ticaret, uluslararası ilişkiler geliyor. Sanata yönelen, psikoloji alanında çift anadal yapan öğrencilerimiz var. Onlar, tam donanımlı olarak, rakiplerinden bir ya da iki adım önde Rusçanın zenginliğiyle mezun oluyor” ifadelerini kullandı.
RUSÇA HER ZAMAN ÖNÜMÜ AÇTI
Kendi deneyiminden örnek veren Arslan, “Çok farklı alanlarda da çalıştım ancak Rusçayı ve Rus kültürünü bilmek her zaman önümü açmıştır. Rus dili, Rus edebiyatı çevresinde döner, örneğin bugün Başkan Putin bir konuşma yaparken edebiyattan örnekler verir, alıntılarla konuşur. Hangi yazardan veya eserden alıntı yaptığını ve ne ima ettiğini halk anlar.
Dolayısıyla Rus edebiyatını, kültürünü bilmeden Rus insanıyla iletişim kurmanız mümkün değil. Bence dilin zenginliği de oradan geliyor. Tabi ki dilde atasözleri üzerinden çok fazla metafor var, bu zenginlik bizim dilimizde de var. Ama kültürü bilmeden Rus toplumuyla iletişim kurmaya çalışmak, Türkiye’de Rusça öğrenen gençler önünde bariyerdir. Bu nedenle, öğrenciler tercih yaparken de programlara iyice baksın, kültürü ne kadar içine aldığı, diğer alanlarda verdiği bilgiler önemli” dedi.