Ruhsal olarak bitik durumdayız açıkçası, her an bir kadın öldürülebilir bir çocuk taciz edilebilir ve çift boşanabilir, hatta birisi belki şu anda intiharın eşiğinde, ekonomik özgürlüğü elimize almadan ruhsal özgürlüğü anlamayız…
Merhaba değerli haberton okuyucuları bu hafta sizlere insanın içinde bulunduğu ruhsal ve psikolojik durumlardan bahsetmek istedim, öncelikle ülkece zor bir dönemden geçtiğimiz aşikar. Gerek ekonomik gerekse hayat koşulları bizleri ruhsal ve psikolojik olarak zor durumda bırakıyor.
Gün geçmiyor ki kadın cinayetlerine bir yenisi daha eklenmesin, ve her gün aldığımız intihar haberleri üstelik mutlu bir yaşam sürmek için evlenen çiftlerin kısa sürede boşanma aşamasına geldiğini unutmamak gerek. Ayrıca malum koronavirüs ve aşı meselesi de ruhsal ve psikolojik olarak etkilemektedir.
Bir insanın rahat yaşam sürebilmesi için ilk önce kafasının rahat olması gerek, bu da ekonomik duruma bağlı aslında, paranın çok şey sayıldığı dünyamızda, sadece geçinmek yeme içme ve barınma gibi ihtiyaçlar için çalışmak zorunda bırakılmış bir insanlık ve haliyle bunu da yapan insanların hırs ve bitmeyen istekleri.
Ne kadar lüks yaşantıya özen gösterirsek gösterelim o kadar ekonomik ve ruhsal stres yaşıyoruz. Gülmeyi unutan asık suratlı bir nesil var, konuşmayı sohbet etmeyi hayal kurmayı unutan bir toplum, komşuluğun değersiz kılındığı, mutlu olmanın sırrının sadece sevmek olduğunu bilmediğimiz bir nesil yetiştirdik.
E haliyle insanlığın öldüğü bir toplum yetişerek geliyor, sorgulayan bir kesim değil olduğu gibi kabul eden bir nesil var, boş ve pervasızca yükleniyorlar hayata, (İstisnalar var tabii, herkesi aynı kefeye koymamak lazım) saygısızlık ve insani değerlerin sıfır olduğu bir nesil.
Ruhsal olarak bitik durumdayız açıkçası, her an bir kadın öldürülebilir bir çocuk taciz edilebilir ve çift boşanabilir, hatta birisi belki şu anda intiharın eşiğinde, ekonomik özgürlüğü elimize almadan ruhsal özgürlüğü anlamayız.